MHP’de siyaset yaptığı süreçte, Devlet Bahçeli’yi manevi değerlerden uzaklaşıp “CHP’lileşmekle” suçlayan ve “Cumhuriyet tarihinin en önemli eğitim mirası” diyerek aile kurumunu yok sayan Köy Enstitülerini ihya etmeye çalışan Mansur Yavaş, şimdi de Hitit’lerin pagan simgelerine sarıldı. Önceki dönem, eğitim müktesebatında “Aile kutsiyeti saçmadan başka bir şey değildir. Senin karın, benim karım diye tabiat bir şey ayırt etmemiştir” şeklinde tüyler ürperten ifadeler yer alan Hasanoğlan Köy Enstitüsü üzerinden duyar kasan CHP’li Yavaş’ın “resmi logo” yapmaya çalıştığı “güneş” figürü, Paganist Hitit’lerin dini ritüellerde kullandığı ortaya çıktı.

MHP’de siyaset yaptığı süreçte, Devlet Bahçeli’yi manevi değerlerden uzaklaşıp “CHP’lileşmekle” suçlayan ve “Cumhuriyet tarihinin en önemli eğitim mirası” diyerek aile kurumunu yok sayan Köy Enstitülerini ihya etmeye çalışan Mansur Yavaş, şimdi de Hitit’lerin pagan simgelerine sarıldı. Önceki dönem, eğitim müktesebatında “Aile kutsiyeti saçmadan başka bir şey değildir. Senin karın, benim karım diye tabiat bir şey ayırt etmemiştir” şeklinde tüyler ürperten ifadeler yer alan Hasanoğlan Köy Enstitüsü üzerinden duyar kasan CHP’li Yavaş’ın “resmi logo” yapmaya çalıştığı “güneş” figürü, Paganist Hitit’lerin dini ritüellerde kullandığı ortaya çıktı.

Geride bıraktığı 5 yılda hizmet namına tek çivi çakmayan ve en ufak yağmurda başkenti sel suları altında bırakan Yavaş’ın cami figürlü logoyu çöpe atıp yerine Ankara’nın kalbine saplamaya çalıştığı sapkın hançeri www.yeniakit.com.tr sizin için araştırdı. İşte “Eti Güneş Kursu” adlı CHP’li Yavaş’ın dayattığı sapkın Hitit figürünün bilinmeyenleri:

Ankara’nın ilk şehir amblemi 1973 yılında, CHP’li Belediye Başkanı Vedat Dalokay zamanında kabul edildi. Bu amblem, Alacahöyük arkeoloji kazılarında bulunan ve “Eti Güneş Kursu” olarak bilinen heykelcikten esinleniyordu. (Güneş Kursunun basit ve “Geyikli” türleri halen Anadolu Medeniyetleri Müsesinde sergilenmektedir.) Heykaltraş Nusret Suman’ın yaptığı Güneş Kursu heykeli ise 1978 yılında Ankara’nın simgesi olarak Sıhhiye Meydanına dikildi.

1994’te Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Melih Gökçek, 2000 yılında Güneş Kursunun kaldırarak yerine Kocatepe Camii ve Atakule silüetlerini ay-yıldızla birleştiren ve günümüze dek gelen amblemi getirdi. Melih Gökçek’in eski ‘Eti Güneş Kursu’ nu değiştirmesi ve yerine bugünkü amblemin getirilmesinin nedenini haberimizi okuduğunuzda çok daha iyi anlayacaksınız.

Gelin dilerseniz şimdi Paganist Hitit’lerin “Eti Güneş Kursu”nun neyi temsil ettiğini; Mitra dini ile, Hz. İsa ve Hıristiyanlık ile ne gibi bir bağı olduğunu görelim.

Din, tarihin her döneminde insanoğlu için önemli bir yere sahip olmuştur. İnsanlar, tek tanrı inancından önce kendi tayin ettikleri ilahlara taparlardı. İlâh yerine konulanlar içinde doğa güçleri çok önemli bir yer tutuyordu. Bunların arasında en önde gelen de “GÜNEŞ” ti.

Dünya İslam ile şereflenmeden önce yer yüzünde bir güneş kültü hâkimdi. İnsanlar hangi coğrafyada olursa olsun güneşe tapıyorlardı. Hindistan’da eski Hint mitolojisi, dünyanın yaratılışını güneşle açıklamaktadır. Vedizmin büyük tanrı üçlüsü güneşin izdüşümleridir.

Amerikan Kızılderilileri ve Mayalar da güneş merkezli inançlara sahipti. Buda güneş soyludur.

Sümerler’de “ANU” Gök Tanrısı, “ŞAMAŞ” Güneş Tanrısıydı.

Eski Mısır’da RA, güneş ve yaratılış tanrısıydı. Mısırlılar, “GÜNEŞ” i dünyada ilk doğan günü “Yaratan” kabul ediyorlardı. Onlara göre RA, bitkileri, hayvanları ve insanları yaratmıştı. İlk yaratılan insanlar bu sapık düşünceye göre RA’nın doğrudan çocuklarıydı.

Ankara’nın ambleminin İslam’ı çağrıştıran Kocatepe camili figürünün yerine neden ‘Eti Güneş Kursu’nun getirilmek istendiğini sanırım yavaş yavaş anlıyoruz.

İnanışa göre Mısır Firavunları hem RA’nın oğlu hem de insan bedenine bürünmüş biçimiydi. Sonraları ATON, insan elleri biçiminde sona eren ışınlar yayan tıpkı eski Ankara ambleminde olduğu gibi ‘güneş kursu’ olarak betimlendi.

Bu arada Diyarbakır’daki Zerzevan kalesinde bulunan Mithras tapınağının da bu düşüncede olanlar için önemli bir yer olduğunu da belirtmekte fayda var.

Bu tapınak MS 4. yüzyılda Hristiyanlığın yayılmasıyla önemini kaybeden Mithras dinine aittir.

Daha sonra da Hristiyanlığın değiştirilerek Mithras dinine döndüğünü de göreceğiz.

Şimdi gelelim yavaş yavaş Ankara’nın eski ambleminin ne olduğuna.

Alacahöyük güneş kursları hayvan şekillidir. Güneş kursları, güneşi sembolize eden dairesel biçimin etrafına yerleştirilmiş öğelerden oluşur.

Güneş kursları, güneşi sembolize eden dairesel biçimin etrafına yerleştirilmiş öğelerden oluşur.

Hatti Kralları öldükleri zaman güneş kursu ve benzer sembollerle gömülürdü. Güneş kursları daha sonra Anadolu’da tarih sahnesine çıkan Hititler’de (İÖ. 1750- 1200) bir zamanlar Ankara’da da olduğu gibi sembol olarak kullanıldı.

Hitit Kralları, kendilerini “Ben Güneşim” deyimi ile tanımlarlardı. Hitit dini, çok tanrılı bir dindi. Hitit metinlerinde en çok adı geçen tanrılardan biri de “GÜNEŞ” tanrısıydı. Çünkü Hattiler’in “Arinna şehrinin güneş tanrıçası”ndan başak, adı UTU ideogramı ile gösterilen bir erkek güneş tanrısı daha vardı.

Bunlardan başka, metinlerde “Göğün Güneş Tanrısı”, “Yerin Güneş Tanrısı”, “Suyun Güneş Tanrısı” tanımlarıyla da karşılaşılmıştır. Hitit Kralı Muvattallis’in (İÖ. 1 300) yazdırdığı bir dinsel- tören metni şöyledir: “Göklerin güneş tanrısı, insanlığın çobanı! Denizlerden çıkıp yükselirsin göklerin güneş tanrısı! Göklerde dolaşıp gidersin. Göklerin güneş tanrısı, tanrım benim! İnsanoğluna, köpeğe, domuza, kırların yaban hayvanına Adaleti sen dağıtırsın her gün, ey Güneş Tanrısı!”

Helen (Eski Yunan)’de kaynağını Anadolu, Girit ve Mezopotamya’dan alan, tanrıların çoğu doğu kökenli olan çok tanrılı bir din anlayışı vardı. Baş Tanrı Zeus Gök Tanrısı, Apollon ise Güneş Tanrısıydı.

Apollo da Güneş tanrısı olarak adlandırılıyor tıpkı Ankara'ya yeniden konulmak istenen Eti Güneş Kursu gibi başının arkasındaki güneş ışık saçıyor olarak tasvir ediliyordu.

Zerdüşt İÖ. 6 ncı yüzyılda İranlı peygamber Zerdüşt tarafından ortaya çıkartıldı. Ayinleri arasında tapınakta ateş ayini önemli bir yer tutar) dini öncesi İran’ın güneş, adalet ve savaş tanrısı MİTRA (Mithras) idi. (Yukarıda bahsetmiştik halen Diyarbakır’da Zerzevan kalesinin içinde yer alıyor.)

MİTRA Kültü (Güneş Tanrısı) Hindistan’dan İran’a, oradan da batıya doğru yayıldı. Örneğin Anadolu’da Gaziantep’in Doliche antik kentinin yer aldığı Keber Tepe’nin yamacında iki Mitra kültünde mağara içindeki kutsal alanda “Güneş Tanrısı Sol İnvictus” kabartması bulundu.

MİTRA Kültü, İÖ. 330’larda Perslerin Makedonların Kralı Büyük İskender’e yenilmesiyle Yunanistan, Makedonya ve Roma’ya geçti. Roma İmparatorluğu’nda puta tapıcılık (paganizm) resmî dindi. Tanrılar adına yapılmış özel tapınaklar vardı 2 nci yüzyıldan sonra Roma askerleri giderek daha fazla Mitra kültünü benimsediler. Bu inanç o kadar popüler oldu ki, Romalılar haftanın bir gününü Mitra onuruna “SUNDAY” (Sun=güneş, day=gün) olarak adlandırdılar.

Mitra rahipleri uzun giysi giyerler, çoban değneği taşırlardı. (Hıristiyan din adamları daha sonraları bunu benimsediler.) Mitra rahiplerinin yaptıkları her şey yavaş yavaş Hristiyan rahipler tarafından da uygulamaya koyulduğunu biliyoruz.

İmparatorluk döneminin sonlarına doğru “GÜNEŞ Kültü” gelişti, Sol Invictus ( Fethedilememiş/ Mağlup edilemeyen Güneş) öne çıkmaya başladı.

Başlarına güneşi simgeleyen taç takan Roma İmparatorları, güneş tanrısının yeryüzündeki temsilcisi ve bedenleşmiş hali olarak kabul ediliyorlardı. Eski Ankara ambleminin etrafındaki güneş ışınları da adı üzerine “Eti Güneş Kursu” kaynağını buradan alıyordu.

Bu dönem aynı zamanda Hristiyanlığın da başladığı ve taraftar bulduğu dönemdi. Mitraizm ve Sol Invictus (Güneş Kültü) inancı hızla gerilerken, Güneş kültü Hristiyanlar içinde büyümeye devam etti.

Paganlığın izlerini taşıyan bu anlayış Hristiyan inancı içerisinde egemen olunca, Tıpkı Hz. Muhammed gibi bir kul olan Hz. İsa Tanrı ile eşitlenmeye başlandı.

O İnanışa göre Hz. İsa, gökten gelen bir ışıktır. Eski Ahit, Malaki, Bap 4/2’de : …salâh güneşi kanatlarında şifa olarak doğacak” denilerek, Hz. İsa’nın “Salâh Güneşi” olarak geleceği işaret edilmiştir.

Buradan da anlaşıldığına göre, önceleri değişik dinlerdeki “GÜNEŞ” e olan tapınma, MİTRA (Güneş Tanrısı) ve SOL INVİCTUS (Fethedilemeyen/Mağlup Edilemeyen Güneş) ile devam etmiş, sonunda “GÜNEŞ” simgesi, Hazreti İsa ile özdeşleşmiştir. Yani eski Ankara amblemindeki Eti Güneş Kursu Hazreti İsa ile özdeşleşiyordu.

Bu Güneş Kursu amblem olarak Ankara'dan silindi ama ABD'deki 'Özgürlük Anıtı'nda hala duruyor.

25 Aralık, aynı zamanda, Roma’nın resmî dini kabul edilen Güneş Tanrısı “Sol İnvictus” un doğum günüydü. •Hıristiyanlığı en çok etkileyen pagan tanrılardan Mitra, Attis ve Dionysos’un doğumlarının 25 Aralık’ta olması, (iddialar ve karşı iddialar var) üçünün de çarmıha gerilmesi, üçünün de öldükten bir süre sonra dirilmeleri düşündürücüdür.

Sonuçta Kilise, “GÜNEŞ IŞIĞI” ile Hz. İsa arasındaki benzerlikten, Hazreti İsa’nın doğum günü olarak 25 Aralık’ı kabul etti.

Böylece, Hristiyanlar için NOEL, putperest şölenlerin yerini aldı. Ve her 25 Aralık’ta, Hristiyanlar (bazı mezhep/kiliseler dışında) genellikle “IŞIK” ya da “GÜNEŞ” olarak adlandırdıkları Hz. İsa’nın doğumunu kutlamaya başladılar.

Kocatepe camisini simgeleyen bugünkü Ankara ambleminin yerine getirilmek istenen “Eti Güneş Kursu”nun hikayesi işte bu şekilde. Sağdaki resimde görüldüğü gibi Üstte "Güneş Kursu" altta da Mitra kültünü temsil eden 'Boğa' figürü.

Melih Gökçek’in 1994 yılında Ankara Belediye Başkanı seçilmesi ardından ‘Eti Güneş Kursu’ amblemi işte bu yüzden kaldırılarak, yerine Kocatepe Camii ve Atakule silüetlerini ay-yıldızla birleştiren amblem getirildi.

Güneş kursları, güneşi sembolize eden dairesel biçimin etrafına yerleştirilmiş öğelerden oluşur. Mısır’daki güneş tanrısı RA’da, Pagan Hatti krallarında, MİTRA dinide, Hz. İsa’nın tasvirlerinde, (Güneş Tanrısı) ve SOL INVİCTUS, yani ‘Eti Güneş Kursu’ Ankara’daki Kocatepe Cami figürünün yerine getirilmek isteniyor. Bilginize… KAYNAK: AKİT.COM.TR