İsveç menşeli Epishine, sürdürülebilir enerji ve yeşil teknoloji alanında çığır açan bir adım atıyor. Avrupa Birliği'nden aldığı 3.3 milyon euro hibe ile geliştirdiği yazdırılabilir organik güneş panelleri, enerji dünyasında yeni bir dönemi başlatıyor.

İsveç menşeli Epishine, sürdürülebilir enerji ve yeşil teknoloji alanında çığır açan bir adım atıyor. Avrupa Birliği'nden aldığı 3.3 milyon euro hibe ile geliştirdiği yazdırılabilir organik güneş panelleri, enerji dünyasında yeni bir dönemi başlatıyor.

Enerji ve sürdürülebilirlik alanında çığır açan bir gelişme yaşandı! İsveçli girişimci Epishine, yazdırılabilir organik güneş paneli teknolojisiyle enerji dünyasında yeni bir sayfa açıyor. Avrupa Birliği'nden 3,3 milyon euro hibe alan Epishine, bu yenilikçi paneller ile güneş enerjisini daha da ulaşılabilir ve kullanılabilir hale getirmeyi hedefliyor.

Geleneksel güneş panellerinden farklı olarak, Epishine'ın panelleri karbon bazlı ve elektrik iletmek için silikon yerine organik moleküller kullanıyor. Bu sayede paneller hafif, ucuz, yarı saydam ve esnek hale geliyor. Yazdırılabilir organik güneş panelleri, pencerelerden gelen güneş ışığı veya yapay ışık kaynakları (LED, halojen ampuller vb.) gibi farklı ışık türlerini kullanarak elektrik üretebiliyor. Bu özelliği ile iç mekanlarda güneş enerjisinden faydalanmayı mümkün kılıyor.

Ne yazık ki bu panellerin dayanıklılıkları dış mekan kullanımı için yeterli değil. Bu nedenle küçük elektronik cihazlar ve Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazları için ideal bir çözüm olarak öne çıkıyor. Epishine'ın CEO'su Anders Kottenauer, bu fonun desteğiyle kendi kendini besleyen elektronik cihazların standart hale gelmesi için çalışmalarını hızlandıracaklarını ifade ediyor. Şirketin nihai hedefi ise tek kullanımlık pilleri ve kabloları tarihe gömmeyi başarmak. Epishine, son dönemde kendi kendini şarj eden sıcaklık ve nem sensörü, güneş enerjili elektronik raf etiketleri ve entegre devreler gibi birçok yenilikçi ürün geliştirdi. Şirket ayrıca, ışıkla çalışan bir kendini şarj eden pil üzerinde de çalışmalar yürütüyor. Artan talebi karşılamak için Epishine, kasım ayında yeni bir güneş hücresi fabrikası açtı. Bu tesis, şirketin rulodan ruloya baskı teknolojisini kullanarak yılda 100 milyon modül üretebilecek kapasiteye sahip. Epishine'ın kurucu ortağı Matthias Josephson, şirketin başarısının iki ana unsurunu şu şekilde açıklıyor: İnce ve esnek güneş hücreleri: Geleneksel panellere kıyasla çok daha hafif ve kompakt bir yapıya sahip. Düşük ışık koşullarında yüksek verimlilik: Az ışık alan ortamlarda bile elektrik üretebiliyor. Sonuç:

Epishine'ın yazdırılabilir organik güneş paneli teknolojisi, enerji üretimini demokratikleştirme ve sürdürülebilir bir geleceğe geçiş yolunda önemli bir adım teşkil ediyor.

Bu yenilikçi paneller, küçük elektronik cihazların pilden bağımsız çalışmasını sağlayarak kablo karmaşasını ortadan kaldırırken, güneş enerjisini daha ucuz ve erişilebilir hale getirmeye katkıda bulunuyor.