Bilim insanları arkeologların sırrını halen çözemediği dünyanın en garip 3 icadını gördüğünüzde bir hayli şaşıracaksınız...

Bilim insanları arkeologların sırrını halen çözemediği dünyanın en garip 3 icadını gördüğünüzde bir hayli şaşıracaksınız...

Arkeolojik keşifler, antik çağlara ait yaşamla ilgili pek çok bilgiyi bizlere ulaştırıyor. Ancak şimdiye kadar bulunan 3 icadın halen sırrı çözülemedi.

Antik çağlara ait bulunan eserler her zaman ilgi çekmiştir. Binlerce yıl önce insanların nasıl yaşadıklarına dair bulgular heyecan ve merak uyandırıyor.

Arkeologların yoğun çalışmaları sonunda bulunan bazı eserler ise insanları şaşırtıyor. Öyle ki bulunan icatların, günümüz teknolojisiyle bile yeniden tasarlanması imkansız durumda.

İşte arkeologları ve bilim insanlarını hayrete düşüren o 3 icat:

Antikythera düzeneği 1901'de Yunan adası Antikythera açıklarında bir gemi enkazında keşfedilen bu cihaz, genellikle dünyanın ilk analog bilgisayarı olarak adlandırılıyor. M.Ö. 100'lü yıllara dayandığı tahmin edilen mekanizmanın karmaşık dişli sistemi, takvimsel amaçlarla astronomik konumları ve tutulmaları tahmin etmek için kullanılıyordu.

Mekanizmanın karmaşıklığı, Antik Yunan teknolojisinin daha önce düşünülenden çok daha gelişmiş olduğunu gösteriyor.

Bağdat Pili Adından da anlaşılacağı üzere Bağdat Bataryası, bataryanın eski bir versiyonu olabilecek 2.000 yıllık antik bir icat olarak biliniyor. Bu antik icat, 1983 yılında bir Alman arkeolog tarafından Bağdat'ın hemen dışındaki Khujut Rabu bölgesinde keşfedildi.

Bağdat Pili'nin, bir metal tabakasını başka bir metalin yüzeyine yerleştirme işlemi olan elektrolizle kaplama işleminde kullanılmış olması muhtemel olarak görülüyor. Bununla birlikte, Bağdat Pilleri'nin gerçek amacı hala tartışmalı ve görünürde geçerli bir açıklama bulunmuyor.

Houfeng Didong Yi: Antik deprem dedektörü Tarihi 2.000 yıl öncesine, antik Çin'e kadar uzanan Houfeng Didong Yi adlı sismoskop, tarihte kaydedilen ilk deprem tespit cihazı olarak biliniyor.

Houfeng Didong Yi, yüzlerce kilometre ötedeki depremleri uzaktan tespit edebiliyordu. Kavanoz şeklindeki cihazın dış kısmında ejderha başı şeklinde sekiz adet boru şeklinde çıkıntı, kavanozun tabanında ise buna karşılık gelen sekiz adet kurbağa bulunuyordu. Her bir kurbağa sismik dalganın ilerlediği bir yönü temsil ediyordu.

Antik icat, uzaktaki bir depremin yönünü belirtmek için topu kurbağalardan birine bırakıyordu. Böylece deprem tespit ediliyordu. Kaynak: Aydınlık