Rosatom'un genel müdürü Alexey Likhachev, ABD'nin Türkiye'nin Akkuyu Nükleer Santrali'ni engellemeye çalıştığını söyledi.

Rosatom'un genel müdürü Alexey Likhachev, ABD'nin Türkiye'nin Akkuyu Nükleer Santrali'ni engellemeye çalıştığını söyledi.

Likhaçev, ABD'nin eylemleri nedeniyle Türklerle karşılıklı yerleşim sisteminin saldırı altında olduğunu söyledi. Sözlerine devam eden Likhaçev, "Paralara el koyuyorlar. Onlar tüzel kişiliklerimiz arasında, bankalarımız arasında seyahat eden Amerikalılar” şeklinde konuştu

Başka yaptırım entrikaları inşa ediliyor, diyerek sözlerine devam eden Likhaçev, “bir sürü küçük şey geliyor. Ancak inşaat durdurulamaz ve köpekler havladığı sürece kervan yoluna devam eder." ifadelerini kullandı.

Öte yandan "Türkiye Nükleer Enerjide Bağımsızlığa Adım Adım: ABD ile Görüşmeler Başladı" başlığı ile geçtiğimiz hafta Türkiye, ABD arasında nükleer görüşmelerinin başladığını duyurmuştu.

Reuters haberinde "Türkiye, ABD ile büyük nükleer santraller ve küçük modüler reaktörler (SMR) inşa etmek için görüşmeler yürütüyor." ifadelerini kullanmıştı.

Habere devam eden Reuters, "ABD, Türkiye'nin nükleer enerji kapasitesini artırma planına ilgi gösteriyor.

Yetkililer, mevcut veya yeni nükleer santral alanlarının değerlendirilebileceğini söyledi. Türkiye, Rusya'ya olan bağımlılığını azaltmak için ABD ile iş birliği yapıyor. Türkiye, toplam 20.000 MW nükleer enerji üretim kapasitesine ulaşmayı hedefliyor." demişti.

Türkiye Enerji Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, ABD'nin Türkiye'nin nükleer enerji programına olan ilgisini teyit etti diyerek habere devam eden İngiliz haber ajansı, "Görüşmeler, mevcut Akkuyu nükleer santrali, Sinop'ta planlanan ikinci santral ve Trakya'da planlanan üçüncü santrali kapsıyor." ifadelerini kullanmıştı.

ABD ayrıca Türkiye'ye SMR'ler konusunda da destek sunmayı teklif etti. Bu iş birliği, Türkiye'nin enerji güvenliğini artırmasına ve sera gazı emisyonlarını düşürmesine yardımcı olabilir denilen haberde, "Türkiye, elektrik ihtiyacının önemli bir kısmını ithalat yoluyla karşılamaktadır. Nükleer enerji, Türkiye'nin enerji bağımsızlığını artırmada ve karbon ayak izini azaltmada önemli bir rol oynayabilir.

SMR'ler, geleneksel nükleer santrallere kıyasla daha küçük ve daha esnektir ve bu da onları daha geniş bir yelpazede uygulama için daha uygun hale getirir." denilmişti.