Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Türkiye'nin 272 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayacak olan dev rezerv için kritik bir uyarıda bulundu.

Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Türkiye'nin 272 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayacak olan dev rezerv için kritik bir uyarıda bulundu.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı eski Kurmay Başkanı emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Türk halkına önemli uyarılarını sürdürüyor.

Türkiye çevresinde işgaller ve savaşlarla örülü ateş çemberine dikkat çeken Yaycı, büyük fırtınanın Çin-Tayvan savaşının beklendiği Pasifik'te değil, Doğu Akdeniz'de kopacağını söylüyor.

Doğu Akdeniz'deki kaynaklar için vahşi bir hesaplaşmanın yaklaştığını kaydeden Yaycı, aslında 3. Dünya Savaşı'nın bu bölgede zaten başlamış olduğunu dile getiriyor.

Karadeniz'de son derece zengin gaz hidrad kaynaklarına da işaret eden Yaycı, basınç altında katılaşmış gaz anlamına gelen hidradın çözeltilmesi halinde Türkiye'nin enerji sorunu kalmayacağını vurguluyor.

Dijital yayın platformu GZT'nin Youtube kanalına konuk olan Cihat Yaycı özetle şu uyarılarda bulundu:

Herkes Doğu Akdeniz'deki zenginliklere hakim olmak istiyor. Doğu Akdeniz 21. yüzyılın en keskin hesaplaşmasına sahne olacak. Sanmasınlar ki tehdit asıl Pasifik'ten geliyor.

En keskin hesaplaşma Akdeniz'de yaşanacak. Bunu hiçbir zaman unutmayalım. Bu kavga her geçen gün daha da vahşî bir boyut kazanacak.

Libya ile Türkiye'nin 2019 yılında imzaladığı anlaşma tüm dünyayı bu yüzden ayağa kaldırmıştır. İsrail'in Filistin topraklarını işgalinin sebeplerinden biri trilyonlarca dolarlık enerji kaynağıdır. Filistin'in 'kara ülkesi'nde işgaller yürütülüyor, peki ya 'deniz ülkesi'?

Batı Şeria toprakları daha büyük ölçekte olmasına rağmen Filistin'in en hayati kısmı küçücük Gazze bölgesidir. Çünkü orası Filistin'in denize açılan kapısıdır ve zengin petrol-doğalgaz kaynaklarının olduğu yerdir. Gazzelilerin hakkı olan trilyonlarca dolarlık petrol ve doğalgazı çalmayı amaçlıyorlar. İsrail aynı zamanda Lübnan'nın deniz kaynakları üzerinde de hak iddia ediyor.

Suriye'nin deniz alanında da çok ciddi petrol-doğalgaz var. Ama bu ülkenin bir kısmı ABD-PKK, bir kısmı da Rusya-İran işgali altında. Hatta Rusya, Suriye'nin deniz kaynaklarını çıkarmak için ihale bile aldı.

Bize de "Doğu Akdeniz kaynaklarına dokunma" diyorlar. Ambargoların, yaptırımların asıl nedeni bu. Doğu Akdeniz'deki gerilimin asıl nedeni bu zengin kaynaklardır. Büyük İsrail projesinin bir parçası olan 'teröristan'ı nerede kurmak istiyorlar? Başlangıç yeri neresi? Hatay-Adana... Neden orası? Amaçları burayı tamamen kapatmak, kaynaklara konmak ve enerji ulaşım hatlarını kontrol altına almaktır.

Karadeniz'e gelirsek... Karadeniz'in yaklaşık yarısı bize ait. Burada gaz hidrad yatakları var, Türkiye'nin 272 yıllık gaz hidrad ihtiyacını karşılayacak düzeyde. Bir birim gaz hidrad çözeltildiğinde 164 birim doğalgaz oluşturuyor.

Gaz hidrad, basınç nedeniyle denizin altında taşlaşmış durumdaki hidrokarbondur. Yani onu özel yöntemlerle çözeltiyorsunuz, balon gibi şişiyor ve 164 birim doğalgaza dönüşüyor.

Türkiye bunun çıkarılması için çalışma yürütüyor. ABD, Japonya, Çin, Kanada ve Rusya buna ilişkin teknoloji geliştiriyor. Türk savunma sanayii firması ARMELSAN öncülüğündeki heyet buna ilişkin teknoloji geliştiriyor. Bu kaynağı biz çözeltebilir hale geldiğimiz zaman Türkiye'nin enerji sorunu kalmaz. Enerji sorunu kalmayan bir devlet ise büyük güç olma yolunda hızlı ilerler.

Peki, Karadeniz'de ne olduğuna bir bakalım. Önce 2008 yılında Rusya, Gürcistan'a girdi ve ülkeyi parçaladı. Burada da gaz hidrad yatakları var. Abhazya'nın önünde... Kim aldı burayı? Rusya.

Rusya 2014 yılında da Kırım'ı işgal ve ilhak etti. Sonra 2022 yılından itibaren Ukrayna'ya savaş başlattı. Kırım batısındaki bölgeyi de Odesa'ya kadar almak istiyorlar. Burada Türk bilim adamları çalışmıştı. Bu bölgede müthiş gaz hidrad yatakları var.

"Niye Kiev değil de kıyı bölgeleri" derseniz, bunun en önemli nedenlerinden biri 'enerji'dir. Dünyanın en zengin petrol ve gaz hidrad yatakları bu bölgede. Büyük devletler, zengin deniz kaynakları nerede ise oraya saldırır; bunu hiç unutmamak lazım.

Türkiye'nin bir ateş çemberi içinde bulunduğunu hiçbir zaman unutmayalım. Bir 3. Dünya Savaşı çıkarsa, ki bu mazlumlarla zalimler arasında bir savaş olacaktır, o da bu bölgede (Türkiye çevresinde) olur. Ve başlamıştır.

Türkiye'nin Suriye-Irak sınırına çok ciddi sahip çıkması lazım. Denizde varlığını artırması lazım. Karadeniz'de stabilizasyonun devamının sağlanması lazımdır.

KAYNAK: TRHABER