AKİT MENÜ

Gündem

İşemek için “kadınlar tuvaleti” Yatmak için “erkekler koğuşu” El kadar sabiyi böyle alet ettiler

Gazetemiz yazarlarından Zekeriya Say, Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşecek bir konuyu masaya yatırdı. Selin Ciğerci adındaki “dönme” ve birlikte yaşadığı Gökhan Çıra’nın minik bir kız çocuğu ile verdiği skandal pozu gündeme getiren Say, Yusuf Ziya Gümüşel’den ve Sivas mazlumlarından örneklendirerek muhalif medyanın iki yüzlülüğünü gündeme getirdi. İşte Say’ın o olay yazısı…

1

Gazetemiz yazarlarından Zekeriya Say, Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşecek bir konuyu masaya yatırdı. Selin Ciğerci adındaki “dönme” ve birlikte yaşadığı Gökhan Çıra’nın minik bir kız çocuğu ile verdiği skandal pozu gündeme getiren Say, Yusuf Ziya Gümüşel’den ve Sivas mazlumlarından örneklendirerek muhalif medyanın iki yüzlülüğünü gündeme getirdi. İşte Say’ın o olay yazısı…

2

Türkiye, CHP lideri Özgür Özel’in “ayağının kırıldığını” mı yoksa “silahla mı vurulduğunu” tartışırken, önemli bir konu sessiz sedasız gündemden düştü.

3

Neyden mi bahsediyorum? Bir dönem “Para karşılığı fuhuş yaptığını” ekranlarda açıklamakta sakınca görmeyen Selin Ciğerci adındaki “dönme”nin sözüm ona kocası Gökhan Çıra’nın minik bir kız çocuğu ile verdiği skandal pozdan…

4

Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, kızı H.K.G.’yi altı yaşındayken “imam nikahıyla evlendirdiğine” inanan… Dahası… Yusuf Ziya Gümüşel’e 20 yıl, anne Fatıma Gümüşel’e 16 yıl 8 ay ve damat Kadir İstekli’ye 30 yıl hapis verilmesini az bulan “şerefsiz basın” ve satılık troller…

6

Selin Ciğerci adlı dönme ile eskiden sakallı bıyıklı olan biriyle evlenmekte sakınca görmeyen Gökhan Çıra’nın, “evlatlık” olduğu ifade edilen minik kızla paylaştıkları rezil fotoğrafa tek kelime etmediler. Kimileri de “sapkın çifte” tepki göstermek yerine, hiç suçu günahı olmayan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını hedef tahtasına oturtarak, bu ikilinin “Bakanlık aracılığıyla evlat edindikleri” iftirasını attılar.

8

attılar. Kirli iftiraları anında yalanlayan bakanlık, “Ciğerci’nin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aracılığıyla evlat edindiği” iddiasının gerçek dışı olduğunu belirtirken… İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca da Ciğerci hakkında “Çocuğun soy bağını değiştirmek, 18 yaşından küçük bireylerin insan ticareti ve bir kısım suçlar iddiası» ile geçen sene başlatılan soruşturmanın devam ettiğini hatırlattı.

9

Evet!.. Asıl adı Okan Ünsal olan, dünyaya erkek olarak gelen ve sonradan cinsiyet değiştiren Selin Ciğerci’nin, anatomik yapısı nedeniyle hamile kalma şansı olmadığı halde “Saadet Selenay Çıra” adlı çocuğu kendi nüfusuna kaydettirdiği ifade ediliyor. Türk Hukuku’nda çocuğun soyu kesinlikle doğumu yapan kadına bağlı olduğu halde…

10

Selin Ciğerci adlı LGBTİ’linin, Türkiye’de yasak olmasına rağmen “kocası” olarak gözüken eşcinselin “taşıyıcı annelik” yöntemiyle olan çocuğun annesi olarak görünüyor. Bununla da yetinmeyen sapkın ikili, hiçbir bilişsel aidiyeti oluşmamış el kadar sabiyi kirli fotoğraflarına alet ediyor. Buna rağmen Türkiye’de yer yerinden oynamıyor… “Öz babası” da olsa böyle bir rezilliğe geçit verilmemesi gerektiği yeterince dillendirilmiyor…

11

Devletin mekanizmaları da 2019’da evlenip 2021’de boşanan, 16 Mayıs 2022’de tekrar evlenip 2 Eylül 2022’de ikinci kez boşanan ve şu an evli olup olmadıkları bile belli olmayan LGBTİ’li çiftten o masum kızcağızı alıp bu sapkınlığa bir son vermiyor…

12

Ayrıca… Kimse o kız çocuğunun gerçek annesinin kim olduğunu merak etmiyor. Türk aile yapısını ve toplumun ruh kökünü parçalamakla ve cinsiyetsiz, şahsiyetsiz, kimliksiz, kişiliksiz bir nesil yetiştirmek için her türlü alçaklığa tevessül eden LGBTİ lobisi ülkemizde o kadar güçlü ki maalesef herkes olan biteni izlemekle yetiniyor. Tabii bizler milletçe tüm bu olan biteni izlemekle yetinirken, bir skandal haberi de Tokat’tan geldi. Bugün gazetemizin manşetinde tüm detaylarının aktarıldığı skandala göre çeyrek asrı aşkındır cezaevinde yok yere tutulan Sivas mazlumlarının şimdi de LGBTİ tehdidiyle karşı karşıya oldukları ortaya çıktı.

13

Sırf inancından dolayı tam 32 yıldır suçsuz yere zindanda tutulan Sivas Dâvâsı mazlumlarından Zafer Yelok, gazetemize gönderdiği sitem dolu mektubunda… Ailesine yakın olduğu için ziyarete gelirlerken zorluk çekmesinler diye değiştirmek istemediği Tokat T Tipi Kapalı Cezaevinde kaldığı 17 No’lu koğuşa yasaya aykırı şekilde “erkekten dönme” mahkûmların yerleştirilmesinden şikayet ediyor.

14

“Yaşadıklarım, anlattıklarımdan fazla” diyen 63 yaşındaki Zafer Yelok amca, 3 sayfalık mektubunda, sırf muhatap olmadığı için eşcinsel sapkınların bildikleri ne kadar küfür ve hakaret varsa hepsini kendisine ettiklerini söylüyor. Her satırını tek tek okuduğum ve üzerinde “Adalet Bakanlığı Tokat T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumları Mektup Okuma Komisyonu Başkanlığı”nın “GÖRÜLDÜ” damgasın basılı olduğu mektupta beni en çok yaralayan ifade ise Yelok’un, sapkın homolar yüzünden bahçeye çıkamaz olduğunu belirten şu ifadeler oldu: “Zaten 1 saat havalandırmam

15

Evet!.. 28 Şubat sürecinde mütedeyyin insanlar üzerinde zulüm fırtınası estiren “cuntacı paşalar”ın “hastalık” ve “bunama” bahanesiyle bir bir tahliye edildiği bir dönemde… Bizler, kirli iftiralarla ömür boyu hapse mahkûm edilen ve Adli Tıp engelini bir türlü aşamayan “Sivas Mazlumları”nın da özgürlüklerine kavuşacağı haberini beklerken… Onlar, şimdi koğuşlarına yerleştirilen LGBTİ homolar yüzünden günde sadece bir saat gördükleri “güneş”e de hasret bırakıldılar. Bu hakikaten kabul edilebilir bir zulüm değil… Başka koğuş mu kalmadı? “İnsan gerçekten hayret ediyor…” İşemek için bile “kadınlar tuvaletini” tercih eden sapkın dönmeler, cezalarını çeksinler diye nasıl Müslüman mahkûmların koğuşuna atılır? Kimse kusura bakmasın, ben bu kararda art niyet ararım…