Şanlıurfa'da tüm dünyanın dikkatini çekecek bir keşfe imza atıldı. Keşif kentte "Göbeklitepe'den sonra ikinci büyük buluş" olarak yorumlandı.

Şanlıurfa'da tüm dünyanın dikkatini çekecek bir keşfe imza atıldı. Keşif kentte "Göbeklitepe'den sonra ikinci büyük buluş" olarak yorumlandı.

Şanlıurfa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü ekipleri ve jeoloji mühendisleri bölgede inceleme yaptı.

Bazı sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de yer aldığı incelemelerde bölge jandarma ekiplerince korumaya alınarak, bazalt sütunların çevresi, güvenlik şeridiyle kapatıldı.

Jeoloji mühendisi Ruken Tutku, AA muhabirine, Karacadağ'ın aktif bir yanardağ olduğu dönemde lavların bölgede yayıldığını hatırlatarak, sütunların da buna bağlı oluştuğunu söyledi.

Sütunların milyonlarca yıllık olduğunu belirten Tutku, şöyle konuştu: "Sütun bazaltlar, Karacadağ'ın patlamasıyla oluşan lavlarının gelişi güzel yayılmasıyla oluşmuş. Daha önce de valilik tarafından UNESCO'ya verilen Karacadağ'ın sit alanı içerisine, jeopark alanı içerisine yer almasını istemiştik.

Jeoloji Mühendisleri Odası olarak da bununla alakalı çalışmalarımız devam ediyor. Bu yapılar, dünyada 5-6 yerde olup, genelde altıgen yada beşgen sütun şeklinde oluşuyor. Bunlar halk arasında da sabun kayaları olarak da biliniyor. Turizm açısından önemli yer kaplamaktadır. Jeolojik mirasımız olan bu sütunları koruma altına alırsak çok iyi olur. Temennimiz buraya sahip çıkılması."

İHA'ya konuşan Harran Üniversitesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sait Şahinalp, ise bazalt sütunları ile ilgili açıklamasında, “İlimiz açısından önemli olan bir oluşumla karşı karşıyayız. Çok büyük bir zenginlik bu, doğal miras veya bizim jeomiras diye ifade etmiş olduğumuz oluşumlardır. Biz nasıl kültürel yönden veya ondan sonra tarihi yönden eserlerimizi koruyorsak burada tabiatın bize getirmiş olduğu bu hazineyi de korumamız gerekiyor. İlgililere burada çok büyük bir görev düşüyor. Bazalt sütunları turizm açısından da oldukça önem taşıyor.

Tabii bunlar nadir oluşumlardır. Her yerde bunları görmek mümkün değildir. Göbeklitepe ilimiz açısından önem arz eden bir yer tabii ki bu tarihi bir mirastır ama burada bulunmuş olan bu sütunlar jeolojik bir miras olarak burada doğal bir miras olarak burada önem arz ediyor. Nadir olmaları hasebiyle de dediğim gibi ilgi çeken yerlerdir. Takaron'a yakın bir alan içerisinde keşfedilmiş olması, Nemrut'a giden yol üzerinde olması ki bu alanlar, turistlerin sık sık gitmiş oldukları, ziyaret etmiş olduğu yerlerdir. Bu alan içerisinde bulunmuş olması da yine dediğim gibi turizme kazandırılması bakımından önem arz eden bir özelliktir. Burada ilk olarak yapılması icap eden şey koruma altına alınmasıdır. Yol çalışmalarında keşfedilen bir yer, kısmen de olsa burada bir tahribat söz konusu olmuş. İlk yapılması hicab eden şey, bu çalışmaların burada durdurulmuş olması ve ondan sonra bir korumanın burada gerçekleştirmiş olması, bilim adamlarının, tarihçi olur, coğrafyacı olur, bir ekiple burada bir çalışmanın gerçekleştirilmesi icap ediyor. Ondan sonra koruma altına alınması gerekiyor. En önemlisi jeosit olarak bu alanın ilan edilmesi, turizm açısından yine ondan sonra tabiatta böyle nadir görülen oluşumların koruma altına alınması önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.