Başkan Recep Tayyip Erdoğan, parası ödendiği halde Türkiye'ye verilmeyen F-35 savaş uçakları ve ABD ile ilişkilere dair konuştu.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, parası ödendiği halde Türkiye'ye verilmeyen F-35 savaş uçakları ve ABD ile ilişkilere dair konuştu.

Başkan Erdoğan, Türkevi'nde gerçekleşen yuvarlak masa toplantısında, Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği ve küresel meselelere dair önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, iki ülke arasındaki ilişkilerin son dönemde olumlu bir seyir izlediğini vurgulayarak, "Terörle mücadeleden savunma sanayine, enerjiden iklim ve çevre konularına kadar yeni istişare mekanizmaları tesis edildi," diye belirtti. Bununla birlikte, ticari ilişkilerin geliştirilmesi konusunda iddialı bir hedef ortaya koydu: "Geçtiğimiz yıl ticaret hacmimiz 30 milyar doları geçse de biz bu rakamı 100 milyar dolar seviyesine çıkarabileceğimiz kanaatindeyiz." Ancak, Cumhurbaşkanı bazı konularda anlaşmazlıkların devam ettiğini de ifade etti.

Özellikle terör örgütlerine verilen destek konusunda endişelerini dile getirerek, "Amerikalı dostlarımızla her vesileyle PKK, PYD, YPG ve FETÖ'ye verilen desteğin sonlandırılmasına dair beklentilerimizi paylaşıyoruz," şeklinde konuştu.

Savunma sanayi alanındaki kısıtlamaların ilişkileri olumsuz etkilediğini belirten Erdoğan, "CAATSA yaptırımlarının ve F-35 programından çıkarılmamızın müttefiklik ruhuna aykırı olduğu da çok açıktır," diyerek eleştirel bir tutum sergiledi.

Erdoğan, Kongre’de beklemekte olan savunma sanayii ihraç lisans başvurularının bir an önce sonuçlandırılmasının isabetli olacağını dile getirdi.

Yaklaşan ABD seçimlerine değinen Cumhurbaşkanı, "5 Kasım'da düzenlenecek olan Amerika başkanlık ve kongre seçimlerini tüm dünya gibi biz de yakından takip ediyoruz. Seçimler sonucunda başkan kim olursa olsun Amerika'ya bakışımız ve ilişkilerimizdeki üst düzeyli diyaloğumuz değişmeyecektir," ifadesiyle Türkiye'nin istikrarlı dış politika yaklaşımını vurguladı.

Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası konumunu tanımlarken, "Türkiye, NATO'nun en güçlü müttefiklerinden biridir. Aynı zamanda Avrupa Birliği'ne tam üyelik perspektifi olan bir ülkeyiz," dedi.

Bununla birlikte, çok yönlü dış politika stratejisini de açıkladı: "Batı dünyasıyla işbirliğimizi geliştirirken doğuyu ihmal etmiyoruz. Gerek Şangay İşbirliği Teşkilatı, gerek BRICS, gerekse ASEAN'la diyalog zemininizi güçlendirmekte kararlıyız."