AKİT MENÜ

Gündem

Mısır'da yaşananlar Tunus ve Türkiye'de de sahnelenmek istendi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay: Mısır'da yaşananlar Tunus'ta ve Türkiye'de de sahneye konmak istendi. Mısır'da yaşanan 30 Haziran'daki Temerrüd hareketinin paralelinde Türkiye'de de Gezi hadisesi sahneye konmaya çalışılıyordu.

2014-01-24 23:16:51

ANKARA  - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Mısır'ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin iktidarı tek başına kullanmakla suçlandığını belirterek, "Ona çare olarak demokrasiyle, insan onuru ve özgürlükleriyle hiçbir alakası olmayan bir askeri yönetim geldi ve dünya buna sessiz kaldı" dedi.

"Devrimin Üçüncü Yılında Mısır Nereye" Paneli, Stratejik Düşünce Enstitüsü'nde (SDE) düzenlendi.

Aynı zamanda SDE Başkanlığı görevini de yürüten Aktay, 25 Ocak gününün Mısır için çok önemli olduğunu hatırlattı. Aktay, 3 yıl önce Arap Baharı sürecinin Mısır'a ulaştığını ve ülkede devrim hareketinin başladığını belirterek, bu 3 yıl içinde hem devrim hem de karşı devrim olduğunu ifade etti. Arka arkaya birçok ibretlik hadise yaşandığına dikkati çeken Aktay, "Bir yandan demokrasi geliyor diye heyecanla karşılandı. Ortadoğu artık değişiyor denildi. Şimdiye kadar Mısır'ı, Libya'yı, Yemen'i yöneten diktatöryal rejimler çöküyordu. Halkın iradesi ön plana çıkıyor olacaktı. Bölgenin kaderini değiştirecek bir durumdu" diye konuştu. 

Aktay, bölge insanının iradesinin aynı zamanda yönetime de yansımasının beklendiğini belirterek, "Bu bölgenin insanın iradesinin yönetimine yansıması demek, bu halkların özgür olması, kendi kaderlerine hakim olması demektir. Bu bölgede 100 yıl boyunca devam eden bir emperyalizmin çekilmesi anlamına geliyordu" ifadelerini kullandı.

- "Devrim tersyüz oldu"-

Zamanla ülkedeki bu gelişmelerin birçok aktör ve ülkeyi mutsuz ettiğini anlatan Aktay, birilerinin İslam dünyasında demokrasinin gelişmesinden fena halde rahatsız olduğunu söyledi. Kısa bir süre içinde Mısır'da demokrasi yolunda atılan adımları geri almaya yönelik büyük kampanyaların ortaya çıktığını ifade eden Aktay, şöyle konuştu:

"Mısır'da 100 yıldan fazladır devam eden bir tür derin devlet yönetiminin oyununun çok olduğu, halka yönetimi devretmemek için kullanabileceği enstrümanın haddinden fazla olduğu ortaya çıktı. Sistemin kendi yargısal unsurları buradaki demokrasi sürecini durdurmaya yetmeyince son çare olarak Mısır'da askerin sudan bahanelerle yönetime el koyması gibi bir süreç yaşandı. Mısır'da bir anda devrim süreci tersyüz olmuş oldu. Rabia meydanında 1 gün içinde 2-3 bin insanın öldürülmüş olması gibi son derece acı hadiseler de yaşanmış oldu. Halihazırda 10 binin üstünde hatta 20 bine yakın insan hiç gerekçesiz tutuklanmış bulunuyor." 

- "Mısır'daki yönetim dünyada çok da normal gibi görünen bir yönetim değil"-

Mısır'ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin iktidarı tek başına kullanmakla suçlandığına işaret eden Aktay, Mursi'nin demokrasi kavramlarıyla karşı karşıya bırakıldığını anlattı. Aktay, "Ona çare olarak demokrasiyle hiçbir alakası olmayan, insan onuru ve özgürlükleriyle hiçbir alakası olmayan bir askeri yönetim geldi ve dünya buna sessiz kaldı" ifadelerini kullandı.  

Dünyanın böyle bir duruma darbe demekten imtina ettiğine dikkati çeken Aktay, "Mısır'daki yönetim dünyada çok da normal gibi görünen bir yönetim değil. Ama ona yönelen bütün rezervler eninde sonunda kaldırılacak ve normal bir yönetim gibi dünya devletleri arasında yerini alacak gibi görünüyor" diye konuştu. 

Mısır'da yaşanan durumun Tunus'ta da yapılmaya çalışıldığını belirten Aktay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de de sahneye konmak istendi. Eş zamanlı olarak Mısır'da yaşanan 30 Haziran'daki Temerrüd hareketinin paralelinde Türkiye'de de Gezi hadisesi sahneye konmaya çalışılıyordu. Yapılış biçimlerinin ne kadar benzer olduğunu gördüğümüzde bu olayları Türkiye'nin sadece iç dinamikleriyle ilgili olmadığını da takdir edebiliriz. Mısır'da yaşanan olaylar da sadece Mısır iç dinamikleriyle ilgili değildir." 

-"Sadece Mursi'yi korumak için mücadele edilmiyor"-

Mursi döneminde Yatırım Bakanlığı yapan Yahya Hamid ise Mısır devriminin 3. yıl dönümünde Mısır halkının özgürlüğünden bahsetmek istediklerini belirterek, "Kalkınma da söz konusu olabilirdi. Özellikle yolsuzluklara karşı yapmış olduğumuz mücadelenin kutlamasını yapabilirdik. Keşke bunlardan bahsebilseydik" dedi.  

Şimdiye kadar yolsuzluklarla çok mücadele ettiklerine dikkati çeken Hamid, Mısır'ın birçok meydanındaki insaların selamlarını iletmek istediğini kaydetti. Mısır'ın değişik illerinde bir başkaldırının söz konusu olduğunu ifade eden Hamid, "Sadece bir şahsa karşı mücadele etmiyoruz. Sadece Mursi'yi korumak için mücadele edilmiyor. Mısır'daki tüm yanlışlıklara karşı mücadele ediliyor. Bizim halkımız devrimden gücünü alırken kendi iradesini ortaya koyuyor. 190 günlük mücadelede kendi geleceklerini koruyan bir halkımız var" diye konuştu. 

Hamid, Mısır'da meydana gelen olaylarda 7 bine yakın insanın öldüğünü, 21 bin insanın tutuklandığını ve 20 bin insanın ise yaralandığını açıkladı. "Bunlar demokrasi midir, bunlar mı ulaşmak istediğimiz hedef?" diyen Hamid, bütün Mısır halkının ulusal çıkarları için birleşmesi gerektiğini ifade etti. 

Hamid, şöyle konuştu:

"Ekonomi şimdiye kadar yerle yeksan olmuştur. Ayrıca ekonominin bir kısmı Mübarek dönemindeki iş adamlarının elinde. Bizim göz altına aldığımız insanlar oldu. Bu rejim geldikten sonra hepsi beraat etti.  Şimdi siyasi olarak baktığımızda hükümette Mübarek ve Mübarek'in uzantıları söz konusu. Bu darbenin bitmesi gerekiyor. Mısır'a yeniden devrim gelmesi gerekiyor." 

 Aktay moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele Mısır İletişim Bakanlığı Haberler Dairesinden Dr. Bedr Hasan Şafii, SDE Ortadoğu Çalışmaları Koordinatörü Doç. Dr. Ahmet Uysal ve SDE Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Şahin katıldı.

Yorumlara Git

Hizbullah siyonistleri bombalıyor: Askeri üs vuruldu!

Arabasında kaçak mal yakalanan CHP’li vekilin ilk savunması! “Ben Atatürkçüyüm”

Ha pu da oldi! 600 metre yükseklikte paraşütte kemençe çaldı

D. Türkistan davasına sahip çıkalım

Üç günlüğüne iç siyaseti terketsek, tek yürek olsak!