Siyaset
Milli İradeyi durduramazlar
MÜSİAD’ın düzenlediği toplantıda konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “İstikametimizi değiştirmeden ilkelerimizle devam edersek, 40-50 yıl sonra Gezi olayları da 17 Aralık da hatırlanmaz... Milli iradeyi ve bizi kimse durduramaz” dedi.
Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL - MÜSİAD tarafından dernek binasında düzenlenen “Küresel ve Bölgesel Yeniden Yapılanma Sürecinde Güçlü Dış Politika” toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “Ben şundan eminim; istikametimiz değişmez, özgüvenimiz sarsılmaz ve yolumuza ilk çıktığımız andaki ilkelerimiz, yine yolumuzu yenilenerek aydınlatmaya devam ederse, 40-50 yıl sonra bütün bu Gezi olayları, 17 Aralık falan hatırlanmayacak. Ülkeler, eğer her taksit dönemi geldiğinde ‘Acaba bunu nereden alıp da nereye vereceğim’ diye düşünüyorsa, bu ülkelerin dış politikalarının, siyasetçilerin başının dik olması mümkün değil. Ülkelerin liderlerinin uluslararası alanda seslerinin güçlü çıkması mümkün değildir” dedi.
Davutoğlu, dış politikanın bölgede barış odaklı olmaması halinde, içeride çözüm süreci yürütmenin de zor olduğunu, tam tersi olarak içte sıkıntı varsa, dış politikanın da zor olacağını ifade ederek, “Demokrasi esas itibariyle tek bir insana verdiği değer dolayısıyla ve o insanın siyasete yansıttığı güç dolayısıyla önemlidir. Güçlü demokrasi, ben tek tek vatandaşlarımdan oluşan ortak aklın doğruyu bulacağına inanıyorum. Kendi insanına saygı duymayan bir sistemin, dünyada insana saygıyı öne çıkarması mümkün değil” dedi.
Bir kaç büyük şehirde yoğunlaşan elitlerin, her zaman kendi tercihlerinin, milletin total tercihlerinden daha önemli olduğunu düşündüğünü dile getiren Davutoğlu, “O sebeple de restorasyonlarımız hep yarım kaldı. Rahmetli Menderes denedi, bir yerde durdurdular. Rahmetli Özal denedi, bir yerde durdurdular. Rahmetli Erbakan denedi, bir yerde durdurdular. Şimdi de durdurmaya, mümkünse bu kazanımlarımızdan geri gitmeye veya bulunduğumuz mevzileri terk etmeye bizi zorlamaya çalışıyorlar. Çünkü son dönemde etki alanımız öylesine genişledi ki ve bu etki alanımızın doğurduğu güç potansiyeli öylesine büyüdü ki, Türkiye uluslararası ekonomipolitiğe, uluslararası diplomasiye, bölgemizdeki siyasete güçlü bir aktör olarak geri dönmüştür.” dedi.
Davutoğlu, daha önce de seçimler öncesi AK Parti’nin hedef alındığını hatırlatarak, “Herkes biliyor ki; bu seçimler yine siyasi iktidarın gücünü artıracak, milli iradeyi güçlendirecek şekilde sonuçlanırsa, önümüzdeki 10-20 yıl bu istikrar ve Türkiye’nin yükselen trendi sürer. Fakat bir zaaf olursa, emin olun bu zaafa sebebiyet verenler dahi büyük bir çarkın içinde ezilir” diye konuştu. Davutoğlu, 2009 mahalli seçimlerinde önce de 2008’deki parti kapatma davasıyla yeni bir hamle yapıldığını, hazırlıkların hep bir yıl önce başladığını ifade ederek, o süreçte partinin kapatılması durumunda bile yürüyüşün devam edeceğini, kesintiye uğramayacağını, milleti ve kendilerini kimsenin durduramayacağını kaydetti.
Dış politikaya da değinen Davutoğlu, “Artık hattı diplomasi yoktur, sathı diploması vardır, satıh ise bütün dünyadır” diye konuştu.
Davutoğlu, dış politikanın bölgede barış odaklı olmaması halinde, içeride çözüm süreci yürütmenin de zor olduğunu, tam tersi olarak içte sıkıntı varsa, dış politikanın da zor olacağını ifade ederek, “Demokrasi esas itibariyle tek bir insana verdiği değer dolayısıyla ve o insanın siyasete yansıttığı güç dolayısıyla önemlidir. Güçlü demokrasi, ben tek tek vatandaşlarımdan oluşan ortak aklın doğruyu bulacağına inanıyorum. Kendi insanına saygı duymayan bir sistemin, dünyada insana saygıyı öne çıkarması mümkün değil” dedi.
Bir kaç büyük şehirde yoğunlaşan elitlerin, her zaman kendi tercihlerinin, milletin total tercihlerinden daha önemli olduğunu düşündüğünü dile getiren Davutoğlu, “O sebeple de restorasyonlarımız hep yarım kaldı. Rahmetli Menderes denedi, bir yerde durdurdular. Rahmetli Özal denedi, bir yerde durdurdular. Rahmetli Erbakan denedi, bir yerde durdurdular. Şimdi de durdurmaya, mümkünse bu kazanımlarımızdan geri gitmeye veya bulunduğumuz mevzileri terk etmeye bizi zorlamaya çalışıyorlar. Çünkü son dönemde etki alanımız öylesine genişledi ki ve bu etki alanımızın doğurduğu güç potansiyeli öylesine büyüdü ki, Türkiye uluslararası ekonomipolitiğe, uluslararası diplomasiye, bölgemizdeki siyasete güçlü bir aktör olarak geri dönmüştür.” dedi.
Davutoğlu, daha önce de seçimler öncesi AK Parti’nin hedef alındığını hatırlatarak, “Herkes biliyor ki; bu seçimler yine siyasi iktidarın gücünü artıracak, milli iradeyi güçlendirecek şekilde sonuçlanırsa, önümüzdeki 10-20 yıl bu istikrar ve Türkiye’nin yükselen trendi sürer. Fakat bir zaaf olursa, emin olun bu zaafa sebebiyet verenler dahi büyük bir çarkın içinde ezilir” diye konuştu. Davutoğlu, 2009 mahalli seçimlerinde önce de 2008’deki parti kapatma davasıyla yeni bir hamle yapıldığını, hazırlıkların hep bir yıl önce başladığını ifade ederek, o süreçte partinin kapatılması durumunda bile yürüyüşün devam edeceğini, kesintiye uğramayacağını, milleti ve kendilerini kimsenin durduramayacağını kaydetti.
Dış politikaya da değinen Davutoğlu, “Artık hattı diplomasi yoktur, sathı diploması vardır, satıh ise bütün dünyadır” diye konuştu.