AKİT MENÜ

Gündem

Gezi milat oldu

Hilal Televizyonu Genel Müdürü Adnan İnanç, “Gezi olayları bizim için de çok uyarıcı ve ikaz edici olmuştur. Gezi olayları bir yönüyle milat sayılır. Kendi gücümüzü, imkanlarımızı keşfetmemiz açısından çok ciddi bir ikaz ve işarettir. Gezi olayları bundan sonra bizim yeni duruşlar, yeni bakışlar, yeni eylemler, yeni birlikteliklerin arayışı içinde olmamız gerektiğini göstermiştir” dedi.

2014-02-04 23:12:12
MEHMET ÖZMEN - Hilal Televizyonu Genel Müdürü Adnan İnanç, Gezi olaylarının Müslümanlar için çok uyarıcı ve ikaz edici olduğunu belirterek, “Gezi olayları bundan sonra bizim yeni duruşlar, yeni bakışlar, yeni eylemler, yeni birlikteliklerin arayışı içinde olmamız gerektiğine ve bu açıdan yeni başlangıçlara gerek duymaktadır. İslami medya arasında birlikte hareket etmekte pek başarılı olamıyoruz. Güzel başlangıçlara cesaret edemiyoruz. Sorunlarımızı kolektif bir akılla çözemiyor, gerektiği kadar fikir teatisinde bulunamıyoruz” dedi. Adnan İnanç, makul, mantıklı, düşündüren ve düşünmeyi öğreten bir yayın politikası izlediklerini söyledi. Adnan İnanç sorularımızı cevaplandırdı:

“HİLAL TV KÖPRÜ OLMAYI AMAÇLIYOR”

- Okuyucularımız için kendinizi ve Hilal TV’nin yayın politikasını anlatır mısınız?

- 1963 Van doğumluyum. Hilal Televizyonu’nun kuruluşuna kadar Van’da ikamet ediyordum. İlk, orta ve üniversite eğitimimim sıralarında da Van’da bulundum. Hilal Televizyonunun 2005 yılının Ekim ayında kuruluşundan itibaren genel müdürlüğünü yapmaktayım. Bugün etki alanını artıran ve belirleyici bir konuma ulaşan medyanın gücü ve hayatın değişik alanlarına nüfuzu dikkate alınmadan, insanlığın ortak ideallerinin gerçekleşmesi mümkün görünmüyor. Hilal TV kendisini ifade edebilen, toplumun değerleriyle barışık, inanç dokusunu büyük ölçüde koruyan, değerlerine karşı saygılı, toplumu hiçe saymayan, topluma ve insana değer veren ve insanı farklı dış kültürlerin etkisinden de koruyan vahiy merkezli bir yayın politikasını izlemeyi kendisine hedef edinmiştir. Hilal TV, İslam ile insan arasında köprü olmayı amaçlayan, vahiyle buluşturan, yürekleri tutuşturan bir duyarlılık aşısı yapmayı amaçlamıştı. Hilal TV, bu çerçevede İslam’a karşı ilgisiz ve duyarsız olan toplumlarla İslam arasında bir köprü vazifesi görmeye çalıştı.

-  Televizyonların reyting için birtakım şeyleri feda etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin reyting kaygınız var mı?

- Reyting, yayıncılığın en büyük tuzağı. Yayının niteliğini yok eden, içeriği bozan, çözen bir işlev görüyor. Türkiye’de genelde medya, izleyenin/okuyanın/dinleyenin elinden tutup beraber yükselinmesi gerekirken, halklaşmayı, sığlaşmayı ve süflileşmeyi tercih ediyor. Bunda da reyting kaygısı rol oynuyor. Televizyonda herhangi bir program yapılacaksa 13 yaş kuşağı dikkate alınıyor. Gelişen ve akleden kitleler dikkate alınmıyor. Düşünceyi kışkırtan ve kafa konforunu bozan içerik istenmiyor. Ancak tarihin her döneminde nitelikli insanlar az olmuştur. Ama belirleyici de olmuşlardır. Dolayısıyla zihni yormayan, eğlendiren ya da aşırı derecede duygu patlamasına sebep olan ya da aksiyon içerikli sahnelere yer veriliyor. Bu çerçevede yoğunlaşan yayıncılık, düşünmenin, tecessüsün, keşfetmenin anlam ve değerini tüketiyor. Her dönemde olduğu gibi niteliğe talip olanlar azınlığı oluşturuyor. Zor olan; makul, mantıklı, düşündüren ve düşünmeyi öğreten bir yayın politikası ıskalanıyor. Yaklaşık dokuz yıl önce, Hilal Televizyonu olarak ilkelerimizden taviz vermeyeceğiz taahhüdünde ısrarlı ve kararlıyız; bu ilkelerimize sadakati varlık sebebimiz olarak görüyoruz.

“BİRLİKTE HAREKET EDEMİYORUZ”

- Türkiye’deki İslami medyayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Karşı cenahtaki gibi birlik, beraberlik içinde hareket etme söz konusu mu?


- Yaklaşık dokuz yıl önce yine gazetenizde yaptığımız söyleşide bizim rakiplerimiz yok; kardeşlerimiz var demiştim. Ancak bu meslektaşlarımız ile gerekli dayanışmayı gösterebildiğimizi söyleyemem. Birçok alandaki sorunlarımız kardeş kuruluşlarla da söz konusu. En azından kitle iletişim alanında birbirimizle iletişim sorunu yaşıyoruz. İslami medya arasında birlikte hareket etmekte pek başarılı olamıyoruz. Güzel başlangıçlara cesaret edemiyoruz. Sorunlarımızı kolektif bir akılla çözemiyor, gerektiği kadar fikir teatisinde bulunamıyoruz. Sorunlarımızın üstesinden böylece gelebilir, meslek dayanışması ile sıkıntılarımızı çözebiliriz .

“GEZİ OLAYLARI ÇOK UYARICI OLDU”

- Bir yayıncı kuruluş olarak Gezi Parkı olaylarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle pek görmeye alışık olmadığımız birçok sol, ulusal kurum ve kuruluşların birlikte hareket ettiğini gördük. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Gezi olayları bizim için de çok uyarıcı ve ikaz edici olmuştur. Çünkü bu olaylar sadece yurtiçinde bazı gruplar tarafından değil, yurtdışındaki birçok ülkece de ilgi gördü ve abartıldı. Bu anlamda basının da ilgisini çekti. Mesela BBC İnternational’ın bölgeye yakın ilgisi, hadiseleri yakından takibi ve göndermiş olduğu muhabirler çok dikkate şayandır. Irak’taki savaşa sadece altı savaş muhabiri gönderirken, yurtiçindeki basit bir olaya on tane en nitelikli savaş muhabirini göndermesi çok provokatif girişim. Ajanslara servis edilmesi de, çok ajite edici. Türkiye’deki olayları hükümetin, yıkılacağı yönündeki girişimler şeklinde aktarması, görsel efektlerle bu haberi desteklemesi, bazı görüntüleri gerçeğinden farklı olarak sunmalarına hepimiz şahid olduk. Dolayısıyla basının da bu noktada ne kadar kötü bir işlev gördüğünü müşahade etmiş olduk. Bu yönüyle maalesef Gezi olayları bir yönüyle milat sayılır. Kendi gücümüzü, imkanlarımızı keşfetmemiz açısından çok ciddi bir ikaz ve işarettir. Batı dünyasının içimizdeki sorunlarımıza ya da iç sorunlarımızı derinleştirme hususunda ne kadar anlamlı ve hasmane bir tutum izlediğinin göstergesidir. Gezi olayları bundan sonra bizim yeni duruşlar, yeni bakışlar, yeni eylemler, yeni birlikteliklerin arayışı içinde olmamız gerektiğine ve bu açıdan yeni başlangıçlara gerek duymaktadır.


Yorumlara Git

Dört gözle bakın kimleri bekliyor! Skandal iddia ortalığı ayağa kaldıracak! Ego'ların savaşı başladı mı?

Yaşı: 10 suçu: Filistin bayrağı taşımak! Alman polisinden utanç verici kovalama

Türkiye'den ABD'ye bomba talep! İki sayfalık listede bakın neler var

Boş yapma Nasrallah! Kurusıkı tehditleriniz artık kimseyi korkutmuyor

İstanbul’da sıradan bir gün: 2 metrobüs 1 otobüs kazası!