Aktüel
Esekapı Mescidi inşa ediliyor
Gazetemizin haberleri tarihi yanlıştan dönülmesine vesile oldu.
Güncelleme Tarihi:
MUHAMMED EMİN / İSTANBUL - Yeşilay Cemiyeti’nin; gazetemizde yayımlanan “Mescid tamirine ‘Bizans taşı’ bahanesi” başlıklı haberinin ardından harekete geçtiği, Esekapı Mescidi’ne ait plan ve projeleri İstanbul Ticaret Odası’na (İTO) sunduğu, İTO’nun da önümüzde günlerde mescid inşasına başlayacağı bildirildi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü; Esekapı Mescidi’nin yer aldığı türbenin kullanımını Yeşilay Cemiyeti’ne tahsis etmişti.
TAŞ VE HAÇLARA BAHANE
Gazetemiz; Mimar Sinan tarafından inşa edilen, 1894 depreminde büyük ölçüde zarar gören, iki duvarı tamamen yıkılan, minaresinin şerefeden yukarısı da devrilen Esekapı Mescidi’nin tamiratında yaşanan aksaklıkları dile getirmişti.
Gazetemizde yer alan “Mescid tamirine ‘Bizans taşı’ bahanesi” başlıklı haberde, Esekapı Mescidi’nin tamiratının; çalışmalarda haç bulunduğu gerekçesiyle durdurulduğu, Esekapı Mescidi medresesinin restorasyonu tamamlanırken, medresenin hemen yanında bulunan Esekapı Mescidi ise, Bizans dönemine ait taş ve haçlara bahane edilerek inşa edilmediğine dikkat çekilmişti.
VAKIFLAR, 1990 YILINDA TAMİRAT KARARI ALDI
Esekapı (İbrahim Paşa) Mescidi ve Medresesi, 1930-1960’lı yıllarda vatandaşlar tarafından işgal edildi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölümü’nün genişletilmesi çalışmaları sırasında etrafı istimlak edilerek temizlendi. Bu yıllarda yapıların tamir edilerek Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Enstitüsü’ne tahsisi düşünülmüş, proje hayata geçmemiş, Adli Tıp Enstitüsü külliyeyi duvarlarını içine almış ve çevresini düzenlemiş.
1993 yılında kapsamlı bir temizlik çalışması yapılmış. 1993 yılından bu yana bir büyük deprem daha geçiren yapılar, günümüze oldukça harap bir şekilde ulaştı. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, 1990 yılında medrese ile birlikte yeniden Esekapı Mescidi’nin ihyası için karar alındı.
Vakıflar Genel Müdürlüğü; Esekapı Mescidi’nin yer aldığı türbenin kullanımını Yeşilay Cemiyeti’ne tahsis etmişti.
TAŞ VE HAÇLARA BAHANE
Gazetemiz; Mimar Sinan tarafından inşa edilen, 1894 depreminde büyük ölçüde zarar gören, iki duvarı tamamen yıkılan, minaresinin şerefeden yukarısı da devrilen Esekapı Mescidi’nin tamiratında yaşanan aksaklıkları dile getirmişti.
Gazetemizde yer alan “Mescid tamirine ‘Bizans taşı’ bahanesi” başlıklı haberde, Esekapı Mescidi’nin tamiratının; çalışmalarda haç bulunduğu gerekçesiyle durdurulduğu, Esekapı Mescidi medresesinin restorasyonu tamamlanırken, medresenin hemen yanında bulunan Esekapı Mescidi ise, Bizans dönemine ait taş ve haçlara bahane edilerek inşa edilmediğine dikkat çekilmişti.
VAKIFLAR, 1990 YILINDA TAMİRAT KARARI ALDI
Esekapı (İbrahim Paşa) Mescidi ve Medresesi, 1930-1960’lı yıllarda vatandaşlar tarafından işgal edildi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölümü’nün genişletilmesi çalışmaları sırasında etrafı istimlak edilerek temizlendi. Bu yıllarda yapıların tamir edilerek Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Enstitüsü’ne tahsisi düşünülmüş, proje hayata geçmemiş, Adli Tıp Enstitüsü külliyeyi duvarlarını içine almış ve çevresini düzenlemiş.
1993 yılında kapsamlı bir temizlik çalışması yapılmış. 1993 yılından bu yana bir büyük deprem daha geçiren yapılar, günümüze oldukça harap bir şekilde ulaştı. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, 1990 yılında medrese ile birlikte yeniden Esekapı Mescidi’nin ihyası için karar alındı.