AKİT MENÜ

Ekonomi

2023’e yerli uçak yerli otomobille gireceğiz

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, görüştükleri firmaların yerli otomobil çalışmalarını 3-4 aya kadar kendilerine getireceklerini ifade ederek, Türkiye’nin 2023’e yerli otomobil ve uçağıyla gireceğini kaydetti. Çağlayan, “Yerli otomobile hiç bu kadar yaklaşma

2013-03-02 20:01:43

YENER DÖNMEZ - CİDDE
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Cidde’de beraberindeki Türk gazetecilerin sorularını cevapladı. Çağlayan, bakanlığı çalışmaları hakkında bilgi verirken, İslam Kalkınma Bankası’nın İstanbul’da şube açmasının gündemde olduğunu söyledi. Cenevre’de otomobil fuarına katılacağını belirten Bakan Çağlayan, yerli otomobil üretimine en çok yaklaşılan noktada olunduğunu kaydetti. Çağlayan “Sanayi Bakanlığımdan bu yana takip ediyorum.  Cenevre’de de Türk firmalarının stantlarını ziyaret edeceğim. Daha sonra diğer firmalarla da görüşmelerim olacak” dedi.
SUUDLARLA İLİŞKİNİN ÖNEMİ
Suudi Arabistan’ın Türkiye için çok önemli bir pazar olduğunu ifade eden Bakan Çağlayan, Türkiye ithalatının yarıya yakınını petrol ve kimya ürünlerinin oluşturduğunu, İslam İşbirliği Teşkilatı içerisinde müteahhitlik sektöründe en fazla iş yaptığımız ülkenin Suudi Arabistan olduğunu kaydetti. Çağlayan, Arabistan’ın ihmal edilmeyecek bir pazar olduğunu belirterek, Türk firmalarının karşılaştığı vize ve oturum gibi zorlukların aşılması için çalıştıklarını ifade etti. Çağlayan “Girişimlerimiz var. Yatırımcılarımız, firmalarımız biraz sabırlı olmalılar. Bu sorunu sadece Suudi Arabistan’la sınırlı görmedim. Körfez ülkelerinde gördüm. ABD’de de var. Türk cumhuriyetlerinde de var” dedi.
YERLİ OTOMOBİLE HİÇ BU
KADAR YAKLAŞMAMIŞTIK
Ekonomi Bakanı, soru üzerine, yerli otomobil konusunda ayrıntılı açıklamalarda bulundu. “Hiç bu kadar yakın olmamıştık” diyen Çağlayan, şöyle devam etti: “Başta yeni teşvik sistemi ve yakın zamanda girdiğimiz enerji ve otomotiv sektörüyle ilgili çabalar nedeniyle sektör son derece ümitlenmiş durumda. Yerli otomobil sektöründe yerlileme adının Ali, Veli olması değil, söylendiğinde Türkiye adının hatırlanması önemli. Bugün Türkiye’de her 100 dolarlık otomobil üretiminin 56 doları yerli kaynaklarla, 46 doları yabancı kaynaklarla yapılıyor.  Yabancı kaynaklar motor ve aktarma organlarında. Bunların motorunu ürettiğimizde yüzde 13, aktarma organlarını yaptığımızda yüzde 8 artışla, yerlilik yüzde 80’e çıkıyor. Bizim hedefimiz de yüzde 80-85’ini üretmek. Kaporta sacı yüzde 3 ediyor. Bunu üretecek bizim Erdemir’imiz var. Bunu da ekleyince yüzde 85 oluyor. Lisansiyerlerin kotaları var. Nereye satılacağını da o belirliyor. Burada sektörün lisansiyerlik sorununu çözme, yani göbek bağını kesme. Ben 8 firmayla görüştüm. Ayrıca güçlü bir yan sanayi var. Otomotiv sektörünün yüzde 85’ini üretiyor yan sanayi. Daha önce ‘bu olmaz’ diyenler ciddi olarak çalışmaya başladılar. Türkiye’de ben yerli oto yapacağım diyenle biz görüşmeye hazırız. Siz projenizi yapın, ne yapacaksınız belirleyin bu özel görüşülecek bir konudur. Teşvik açısından. Şimdi görüşme yaptığımız birkaç firma çalışmalarını gözden geçiriyorlar. Önemli noktaya geldiklerini ifade ediyorlar. Bizler binek otomobil üzerinde odaklanmıştık. Ama hafif ticari araçta da yerli üretim noktasındayız. Bugün önceki dönemlerden çok daha yakınız. Yerli ticari araç, binekten daha kârlı. Yerli binek otomobil düşünürken biz hafif yerli araçla hedefimizi ikiye çıkardık.”
YERLİ LİSANSLA İSTEDİĞİMİZ
SAYIDA ÜRETMELİYİZ
Çağlayan şöyle devam etti: “Otomobil üreten firmalar var. Ama ana lisansa sahip firmanın belirlediği sayı ve kapasitede üretim yapıyor. Biz yerli lisansla istediğimiz oranda üretmek istiyoruz.” “Bu kadar önemli markaları varken, bunlara karşı rekabette ne kadar ayakta durabiliriz” sorusu üzerine ise Çağlayan, “Türkiye’de üretilen araç, ithal edilen araç ve toplam  satışı yapılan araç belli. Hemen hemen olmayan marka yok. Güney Kore’nin Hyundai’si başladığı zaman da dünyada başka firmalar vardı. Biz başlarken kötü bir araba üretmeyi düşünmüyoruz. Bir yerden mutlaka başlamak lazım. Ben iş hayatına girince iki tane işçim vardı. Başka büyük firmalar vardı, benim esamem okunmuyordu. Ama ben daha sonra adı bilinen firmalardan biri oldum. Böyle düşünürsek hiçbir şey yapmamamız lazım. Bunu Türk mühendisi üretiyor ve sanayicisi üretiyor. Biz işin duygusal boyutunda değiliz. Türkiye bunu yapabilecek güce sahip;. 10 yıl önce konuşmazdık, güler geçerdiniz. Ama 10 yılda bu noktaya geldik. Ayrıca biz dış ticarette 10 yılda otomobil sektöründe açık vermeye başladık. Ayrıca çok başarılı bir yan sanayi var. Duygusal değiliz. Onlar bunu başaracaklar. Biz duygusal olsak da özel sektör olmaz” şeklinde konuştu.
3-4 AY İÇİNDE ÇALIŞMALARINI GETİRECEKLER
Bakan şöyle devam etti: “Olmaz diyenlerin çalışmaya başladığını görüyorum. İtirazı bıraktılar, yerli otomobil üzerinde çalışmaya başladılar. Bir kırılma noktası oldu. Türkiye’nin en büyükleri ile görüşüyoruz. 3,4 ay içerisinde çalışmalarını bize getirecek durumda olduklarını söylüyorlar. Böyle bir oluşumda devlet, bir altın hisse gibi manevi değeri olan bir hisse ile içinde olabilir. Bu maddi olmaktan öte işin manevi boyutunda olacak. Bu bir can suyu olacak. Bu işin bir maddi boyutu var bir de ulusal boyutu var.”
TÜRKİYE 350
BEYGİRLİK BİR
OTOMOBİL GİBİ

Türkiye’nin küresel krizden başarı ile çıktığını, ülkede bir güven ortamının oluştuğunu, firmaların kendilerine güvenlerinin geldiğini anlatan Çağlayan, “Böyle bir ortamda biz diyoruz ki,  GSMH’miz açıklanacak nisan ayında ve biz inşallah dünya 17’ncisi olacağız. Hollanda’yı geçeceğiz. Avrupa’nın ikinci büyüyen ülkesi olacağız. Böyle bir ortamda otomobili yapmak bize psikolojik bir eşik atlatacak. Bu beraberinde uçağı getirecek, helikopteri getirecek.  Atak helikopterde iyi bir noktadayız. Bir yerde bizim insanımıza bir moral olması açısından önemli” dedi.
Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023’te Türkiye’nin yerli otomobiline, yerli uçağına kavuşmuş olacağını ümit ettiğini belirten Bakan Çağlayan “Yüzüncü yılda otomobillerin yerli, uçakların yerli olduğu bir bayram olacak. Öyle bir Cumhuriyet bayramı kutlayacağız ki, otomobillerimiz yerli olacak, uçaklarımız ve helikopterlerimiz yerli olacak. Ben sanayinin içinden gelen biri olarak Türkiye’nin nereye geldiğini görüyorum. Türkiye 350 beygir ve kadranı 300 yazan bir otomobil gibi. Gaza basacak kaptana ihtiyaç vardı. Türkiye’nin direksiyonunda Recep Tayyip Erdoğan gibi bir kaptan oturuyor. Geçen 10 yılda Türkiye’nin nereden nereye geldiğini tüm dünyaya gösterdik” diye konuştu.
YILLARCA KÜRT OLDUĞUNU SÖYLEYEMEMİŞ BİRİYİM
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, soru üzerine İmralı tutanaklarının sızdırılmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Çağlayan, şunları söyledi: “Bunu ilk defa görmüyoruz. Ben Kürt kökenli bir insanım. Tabii yıllarca da Kürt olduğunu söyleyememiş birisiyim. Bugün Türkiye olarak çok önemli bir noktadan geçiyoruz. Sayın Başbakanın cesareti Türkiye’de daha önce hiç görülmemiştir. Türkiye’nin böyle bir barış sürecini sağlaması, ekonomik, siyasi açıdan çok büyük kazanımlar sağlayacak. Elbette ki birileri boş durmayacak. İçeriden ya da dışarıdan birileri çomak sokmaya gayret gösterecek. Bu konuda hükümetimizin samimiyetini biliyorum. Sayın başbakanımızın gayretini biliyorum. Bugün konuştuğumuzu 8-10 yıl önce konuşamazdık. Bugün çözüm sürecine çok yakın bir ortamdayız.
 Elbette bundan rahatsız olacaklar. Şer odaklarını rahatsız edecek. Bu süreci daha başlangıçta sabote etmeye çalışıyorlar. Bu konuda morallerin bozulmaması gerekiyor. Bu konudaki görüşlerimde çok değişiklik olmadığını söylemek istiyorum. Bu işe inanarak, bu işe sıkı bir şekilde sarıldığımız taktirde bu işi çok önemli bir noktaya götürecek. Hakikaten çok az konuşulması, bir şeyler yapılacaksa yapılması gereken bir dönemdeyiz.”
ESKİ BİR ÜLKÜCÜ
OLARAK SÖYLÜYORUM
Bu sürece sadece AK Parti’nin değil, CHP’nin ve MHP’nin de katkı vermesi gerektiğini vurgulayan Çağlayan, “Terör meselesi sadece AK Parti’nin değil, herkesin katkı vermesi gereken bir süreç. Ümit ederim ki, muhalefet partileri istismar etmez. Herkesin el ele vermesi gereken bir süreç. Böyle bir süreçte bu tür sabote edebilecek eylemler olabilecektir. Bundan rahatsız olacaklar olabilecek.  Bu konuda da durmak yok yola devam diyoruz. Kafatasçı milliyetçiliğin önüne geçmek gerekiyor. Bunu eski bir ülkücü olarak söylüyorum. Milliyetçiliğimiz Türk milliyetçiliği olmalı” dedi.
MERKEZ BANKASI BAŞKANI ÇOK KONUŞUYOR
Bakan Zafer Çağlayan, Merkez Bankası’nın politikalarını değerlendirdi. Merkez Bankası’na faiz aralığını daraltın dediklerini ama onlarda intikalin geç olduğunu söyleyen Çağlayan, “Büyümeden korkmamamız lazım. Ülkenin büyümesi Hükümetin işidir. Merkez Bankası Başkanı’nın bu konudaki açıklamasına ben sert çıkmış ve herkes haddini bilsin demiştim. Türkiye 2023 hedeflerine uçarak gitmek zorundadır. Biz 2023’te milli gelirimizi 2 trilyon dolara rahat çıkarabiliriz. İhracatı 550 milyar dolara çıkarabiliriz. Bugün 500 milyar dolarlık ihracatı 2023’ten önce yakalayabiliriz” diye konuştu. Çağlayan, şunları kaydetti: “Merkez Bankası bağımsız bir kurum. Onlar fiyat istikrarı diyor. Ben finansal istikrar diyorum. Şimdi onu söylemeye başladılar. Merkez Bankası çok konuşuyor. Amerika’da Merkez Bankası Başkanı ne zaman konuşuyor. Merkez  Bankası Başkanı daha az konuşmalı. Merkez Bankası işin arz boyutuna bakıyor, ben Ekonomi Bakanıyım talep boyutuna bakıyorum.”
Türkiye-Suudi Arabistan Cidde İş Forumu için Cidde’de bulunan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, aralarında Ankara Temsilcimiz Yener Dönmez’in de yer aldığı gazetecilere, nasıl bir Türkiye hayal ettiğini,  “Gökyüzünde yerli uçaklarımızın, helikopterlerimizin uçtuğu; yerli otomobillerimizin konvoy oluşturduğu Cumhuriyet kutlamaları hayal ediyorum” sözleriyle anlattı.

Yorumlara Git

Herkese geçmiş olsun! Marketlerde kapış kapış giden o ürüne deli zam geliyor

‘Togg yok’ yalanı boşa çıktı! İşte Jandarma ve emniyete teslim edilen Togg sayısı

Acun Ilıcalı'nın avuntusu çileden çıkardı

TF-2000 Hava Savunma Muhribinin inşası başlıyor!

Anket herkesi şaşırttı: Türk halkı en çok ve az kime güveniyor!