AKİT MENÜ

Kültür - Sanat

Kastamonu’yu Seyyahların Gözüyle Okumak

Kastamonu tarih boyunca seyyahların geçiş güzergahı üzerinde olmuştur. Esere göre Kastamonu kenti 14. yüzyıldan 20. yüzyıla ondan fazla yerli ve yabancı seyyah misafiri ağırlamıştır.

2016-01-03 23:56:51

Yılmaz Avşin yazdı:

Kastamonu tarih boyunca seyyahların geçiş güzergahı üzerinde olmuştur. Esere göre Kastamonu kenti 14. yüzyıldan 20. yüzyıla ondan fazla yerli ve yabancı seyyah misafiri ağırlamıştır. Bunlar içerisinde günü birlik gelip geçenler olduğu gibi günlerce, hatta haftalarca kalıp kente dair detaylı bilgiler toplayanlar vardır. Bu itibarla Kastamonu’yu seyyahların gözünden ve dilinden terennüm etmek amacıyla hazırlanan bu çalışma paha biçilmez bilgilerle doludur. Keza kitabın başlıklarına baktığımızda kentin tarihi geçmişini ve kültürel zenginliğini etraflı bir şekilde aydınlattığı görülmektedir. Eserin bazı başlıkları şunlardır: Dünyanın en ucuz kenti, Âlimi, şairi ve hafızı bol diyar, Türkmenlerin kaidesi, Halkı zanaat sahibi memleket, Üsküdar’a kadar Kastamonu, Kışı çetin geçen kent, Caddeleri dar ve virajlı şehir, Kalabalık ve hareketli bir kent…

Seyyahların Gözüyle Kastamonu’ya göre kentin misafirlerinden İbn Batuta verdiği bilgilerle yüzyıllar ötesinden bizi Kastamonu’ya ve Kastamonu halkına hayran bırakmaktadır. İbn Batuta’nın seyahatnamesinde kente dair ortaya koyduğu en çarpıcı cümle Kastamonu’nun dünyanın en ucuz kenti olmasıdır. 14. yüzyılın hemen başlarında Kastamonu’ya gelen ve kentte kırk gün kadar misafir olan İbn Batuta Kastamonu’ya dair gözlemlerini uzun uzun aktarmaktadır. Yine 17. yüzyılın ünlü seyyahı Evliya Çelebi de Kastamonu’dan gelip geçenlerdendir. Ona göre Kastamonu âlimi, şairi ve hafızı bol bir diyardır. Evliya Çelebi’nin çağdaşı Kâtip Çelebi ise kenti Türkmenlerin kaidesi olarak anlatmaktadır. Kâtip Çelebi bir seyyah olmamakla birlikte kente dair verdiği bilgiler seyahatnamelerle karşılaştırma yapma imkânı vermektedir.

Yabancı seyyahların Kastamonu’yu ziyaretleri ise 19. yüzyıla tesadüf etmektedir. Kinneir, Boré, Aisnworth ve Texier gibi Batılı seyyahlar bu yüzyılda Kastamonu’dan geçmişler ve geride bıraktıkları seyahatnamelerinde kente dair gözlemlerine yer vermişlerdir. Kente gelen bu seyyahların ticari-ekonomik yaşama yönelik gözlemleri dönemi aydınlatıcı bilgiler içermektedir. 19. yüzyılın hemen başlarında, 1814 yılında, Kastamonu’dan geçen Kinneir, çok uzun süren kış sebebiyle tarım faaliyetlerini yürütmenin zor olduğunu, kentte ticaretin önemsizliğini, sanayinin ise bulunmadığını belirtmektedir. Haziran 1838’de kenti ziyaret eden Boré ise, Kastamonu’da yaşayan tek endüstrinin sepicilik (dericilik) olduğunu belirtmiş, ayrıca ticari yaşamın sönüklüğünden bahsederek yılda bir kez yapılan panayırın dahi canlı olmadığını yazmıştır. 1838 yılının sonbaharında bölgeden geçen Ainsworth, kentte yün ve pamuklu dokumacılık, basmacılık, boyacılık ve dericilik sektörlerinin varlığını kaydetmiştir. İlave olarak 1862’de Texier, kentte dokumacılık ve bakırcılığın başlıca iki endüstri dalı olduğunu belirtmektedir. Bunlarla birlikte kentin 19. yüzyılının sonlarındaki durumu hakkında kayda değer bilgiler Şemsettin Sami’nin Kamusü’l-Âlâm’ından hareketle ortaya konulmuştur.

20. yüzyıla gelindiğinde kentin iki mühim şahidi ile karşılaşılmaktadır. Bunlardan ilki Boyabat’ta dünyaya gelen, Rüştiye eğitimini Taşköprü’de alan Yusuf Kemal Tengirşek’tir. Tengirşek Vatan Hizmetinde adını verdiği eserinde çocukluğundan kalan hatıralar ile Kastamonu’ya ve Cide’ye yaptığı seyahati sırasındaki gözlemlerini aktarmaktadır. Onun çocukluk anıları 20. yüzyılın başlarındaki Kastamonu’dan izler taşıması yönüyle önemlidir. Sözü edilen yüzyılın ikinci şahidi 17 Mayıs 1941 tarihinde Kastamonu’ya özel olarak bir yolculuk yapmış ve dört gün kentte kalıp köşe bucak kenti gezerek görüp işittiklerini kaleme almış olan Nahid Sırrı Örik’tir. Örik bir yandan gözlemlerine yer verirken bir taraftan da Kastamonu hakkında bilgi içeren kitapları tanıtıp onlardan istifade ederek kente dair kıymetli bilgiler vermiştir.

Kısacası Seyyahların Gözüyle Kastamonu titiz bir çalışmanın ürünü olup Kastamonu kentinin tarihi ve kültürel zenginliğinin ortaya çıkmasında, hatta gelecek kuşaklara aktarılmasında kalıcı bir hizmet vermektedir. Türkçe seyahatnamelerin yanı sıra Arapça, İngilizce ve Fransızca seyahatnamelerden çeviriler yapılarak hazırlanan eserin her yaşta okurun ilgisini çekeceği kanaatindeyiz.

Kastamonu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Yrd.Doç.Dr. Fahri MADEN imzalı Seyyahların Gözüyle Kastamonu adlı eser Roza Yayınevi tarafından okuyucuya ulaştırılmıştır. Yazarın kentle ilgili XVIII. Yüzyılın Sonlarında Kastamonu isimli çalışması da daha önce Roza Yayınları arasından çıkmıştır.

Seyyahların Gözüyle Kastamonu, Fahri Maden, Roza Yayınevi, İstanbul 2016, 144 s.

Yorumlara Git

Tarihi gerçeği çarpıttılar! Türklerin sembol ismini Rum yaptılar

Diyarbakır’ın değerlerine saygısızlık! DEM’den skandal şehit Gaffar Okkan kararı

İstifa etmişti! New York'ta Erdoğan'ı bakın kim karşıladı!

Bursa'da eğitim uçağı düştü!

Yunanlar duyurdu: ABD'den Türkiye'ye S-400 teklifi!