AKİT MENÜ

Kültür - Sanat

‘KUR’AN UFKU’ yeni ufuklar açacak

Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi...Kur’an’ı; sözlük, irab ve mealiyle bir arada çalışıp yazan ilk bayan yazar…

Dr. Necla Yasdıman DEMİRDÖVEN’in 1911 sayfadan oluşan, 3 ciltli çalışması, Arapça Gramer Özeti, Sözlük, Irab (Kelime Analizi) ve Meal'iyle temel eser konumunda.

 Kur’an “Niçin yaşıyoruz ve hem dünyada hem de ahirette nasıl mutlu olabiliriz?” sorusunun cevabını en doğru şekilde veren tek kitap. İnsanın kullanma kılavuzu, yaşama sevincinin reçetesi. Her an dimdik ayakta, azimli, gözlerinin feri sönmeyen dinamik canlı, heyecanla dolu bir hayat yaşamak isteyenin rehber.Ölümün sadece başka bir hayata geçis olduğunu fısıldayan, cennete ulaşmak isteyene müjdeler sıralayan, geçici dünyanın sıkıntı ve imtihanlarına gülümseyerek baktırabilen tek eserdir.KUR'AN'I artık gramer özetiyle birlikte kolayca anlayarak okuyabileceksiniz.Kur'an-ı Kerim'de Fatiha Suresi’nden Nas Suresi’ne kelime kelime kırık ve toplu meal, irab (gramer incelemesi) ve sözlükten oluşan bu çalışma Türkiye'de bu sahadaki ilk ve tek eser.

Dr. Necla Yasdıman, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir-Hadis sahasında doktora yapmış, doktora tezini de  “Kadının Evlilik Hakları” adıyla yayınlamış bir yazarımız… Onun asıl hedefi, Kur’an ve manasının anlaşılması yolunda… 20’ye yakın eseri olan yazarımız; 52 yaşında, evli ve iki çocuk annesi. Bizler de bu değerli yazarımızla bir araya gelerek; Nakkaş Prodüksiyon’un katkılarıyla hazırlanan ve Azim Dağıtım tarafından dağıtımı gerçekleştirilen son eseri Kur’an Ufku hakkında sizler için şöyle bir söyleşiyi gerçekleştirdik:

* Kur’an’ı Türkiye’de sözlük, irab ve meal olarak çalışan ilk bayan olma özelliğiyle tanıyoruz sizi. Bu çalışmalarınız nasıl başladı Necla Hanım?  Kur’an Ufku eserinizi bize kısaca tanıtır mısınız?

* Kur’an Ufku, Kur’an’ın manasını anlayarak okumak isteyenler için hazırlanmış, bunun için de gerekli olan malzemelerin hepsini bir arada bulunduran bir eser.

* Hepsi bir arada derken neyi kastediyorsunuz?

* Şimdi; Arap olmayan fakat Arap alfabesini ya da Kur’an’ı heceleyerek de olsa okuyan bir şahsın, Kur’an’ı manasıyla ve anlayarak okumak için ne yapması lazım? Önce Arapça bilmesi lazım... Diyelim ki imam hatip lisesi veya ilahiyat fakültesinde ya da başka kurslarda Arapça eğitimi aldı fakat sonradan unuttu. Bu eserin ilk cildinde yaklaşık 72 sayfayı, Adım Adım Kur’an Dili adlı Arapça öğreten kitabımızın özetine ayırdık. Ardından Fatiha ile birlikte tüm surelerdeki kelimelerin altına; kelimenin oradaki manasını, altına da irab dediğimiz fiil, fail, mef’ul gibi gramer ifadesini koyduk. Ardından da tüm meali verdik. Bu eseri okuyan şahıs önce kelimeleri sonra hepsini birleştirerek cümleyi anlar. Sağlamasını hemen altındaki meal yardımıyla da kavrar. En önemlisi de; her Kur’an sayfasının altına o sayfanın sözlüğünü ilave ettik. Yani her şey bir arada…

* Yani böylesi bir eser daha önce yok muydu? Bu sahada yapılmış diğer benzer çalışmalardan farkı nedir? 

* Kelime kelime mealli Kur’an tabii ki çıktı. Ama irab (dil bilgisi incelemesi) olmadan bir Türk oradaki manayı tam olarak kavrayamaz ki, ezbercilik olur. Üstelik biz meali bu amaçla sözlükte geçen anlamıyla bire bir tercüme gibi verdik. Biz Türk olsak bu cümleyi nasıl söyleriz diye değil... Anlaşılması daha rahat olsun diye… Kimse mükemmel olamaz, sadece elimizden geleni yapmaya çalıştık… Kusur varsa bizdendir...

*  Peki o zaman bu eseri herkes anlayarak okuyabilir mi?

* Allah öyle bir beyin vermiş ki .. bey. Bizim Arapça kurslarımızda 65 yaş üstü öğrencimiz bile var. Üstelik bazıları ilkokulu bile bitirememiş… Artık öğretim yöntemleri değişti. Eskisi gibi yıllarımızı almıyor. Bir kişi 20 ay gibi bir zamanı Allah için verip kurslara devam etse profesyonel bir eğitim alır, sertifikasını da alıp öğretebilecek hale gelir. Diyanet İşleri Başkanlığı İzmir vaizeliğinden emekli olduktan sonra bu amaçla Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak 2007’de Cemre Arapça Dil Kursları’nı açtık. Arapça’yı öğreten Adım Adım Kur’an Dili kitabımız 19. baskısına ulaşmak üzere… Kitabın özelliği ise hiç bilmeyen birini sıfırdan ele alıp en ileri seviyeye götürmesi... Tümden gelim değil tüme varım metodunu uyguluyoruz Kur’an’ı anlamak için. Çok zeki biri, kendi kendine bile bu kitabı 

çalışıp anlayabilir. Dost TV’de de bu kitabın konularını baştan sona anlattık. 20 DVD halinde de halkımıza sunduk…

* Neden Kur’an ve anlamı diye bir soru sorsak? İlmihaller, hadis kitapları vs. pek çok yerden dinimizi öğrenebiliyoruz zaten, hatta Kur’an’ı anlayamazsın diyenler de var… Niçin dersek ne dersiniz?

* Aslında bu soru ‘Neden Müslümansın?” gibi bir soru bence. Müslüman doğduğunun ve Müslüman bir ailede yaşadığının farkında olan, düşünme kabiliyetini kullanan her şahıs günün birinde “Neden Müslümanım?” diyecektir. Kısa bir farkındalıktan sonra da onu bir engelleyen yoksa ‘Bu dinin sahibinin bana bir sözü var mı?’ diyecektir. Öncelikli olan o dinin sahibinin mesajı ya da mektubu değil midir? ‘Beni yaratan, bana bu dinin mensubu olduğumu söyleyen kimdir ve benden ne istiyor?’ demez mi bir insan veya demeyecek mi hayatının bir safhasında. İşte ben de bu sorularla yola çıkmıştım yıllar önce…

* Peki meal okununca bu söylediğiniz yerine gelmiyor muydu? Aradığınızı onlarda bulamadınız mı?

* Doğrusu bu amaçla Kuran’a eğildim. Ancak orijinal Kuran değildi baktıklarımız ve meal farklılıkları vardı. Hâlbuki Allah’ın tek kelimesi bile çok önemliydi bence. Orijinalini anlamaya gücüm yetecekse neden çeviri? İnsan başka dilleri öğrenebiliyorsa Arapçayı da öğrenebilir. Hele ki günümüzde öğrenim metotları oldukça gelişmiş vaziyette…

Toplumumuzun buna pek önem vermediğini görünce doğrusu bazen hayal kırıklığına uğruyorum. Çünkü din kültürümüz sadece Kur’an ve sahih hadis değil, biliyorsunuz? Uydurma ve zayıf hadisler, uydurma hikâyeler, bazı ilmihalleri okuyunca gördüğümüz delilsiz fetvalar… Özellikle kadınlar hakkında okuduklarımız, duyduklarımız ve gördüklerimiz… Aslında hep Kur’an’dan uzaklığımızın sonuçlarını yaşıyoruz. Kur’an’sız Müslümanlar kol geziyor ülkemizde… Kur’an’ı bırakıp onun dışındaki her şeyden dini öğrenmeye çalışıyoruz. Bazıları işin içinden çıkamıyor ve bu sefer dinden uzaklaşıyor. Böylesi daha mı iyi sanki? Kaş yapalım derken göz çıkarmak diye bir söz var... Önce Kur’an sonra diğerleri desek daha iyi olmaz mı? Ömür kısa, Kur’an’ı anlamadan kendini öbür tarafta bulma tehlikesiyle karşı karşıya kişi. Öbürlerini sormaz ama “Benim kitabımla ilgin neydi?’ diye sorsa haklı değil mi yüce Allah? Belli sure ve belli ayetlere yönelip hep onları okuyoruz. Tüm Kur’an Allah’ın değil mi?

* Bütün bu söyledikleriniz, Kur’an Ufku’na gelinceye kadar ne kadar zaman aldı ya da bu serüven ne zaman başladı?

* Bu bir aşk… Ortaokulda ramazanlarda hatim takip ederken ‘bunu anlayarak okuyanlar ne kadar şanslı’ diyordum. Hocaların hepsinin bunu anlayarak okuduğunu zannediyor ve onlara hayranlık duyuyordum. Meğer öyle değilmiş gerçek, tüm hocalar Kur’an’ı anlamazmış. Bir keresinde hatim takibinden sonra eve geldiğimde gözyaşlarıyla “Allah’ım beni de kitabını anlayarak okuyanlardan eyle!” diye dua ettiğimi hatırlıyorum.

Sonra sırf bu amaçla imam hatip lisesine gitmek istedim o sevdayla. Ama 1977 yılında Bursa İnegöl ilçesinde kızlara imam hatip lisesi yoktu. 1979 yılında Ankara İlahiyat’a girdiğimde 600 - 700 kişilik sınıflarda tam randıman alamadık. Sınav geçecek kadar oluyordu Arapçamız ve Kur’an’ı incelemek yeterli değildi. Fakülteyi bitirdikten sonra daha fazla yoğunlaşmak mümkün oldu. “Kadının Evlilik Hakları” adıyla basılan doktora tezimde alimlerin nasıl fetva ve hüküm verdiklerini ayet ve hadisleri nasıl delil olarak kullandıklarını ya da kullanmadıklarını çok yakından görmem Kur’an’a daha da eğilmeme sebep oldu. Fatiha’nın başından Nas suresine kadar Kur’an Tahlili adlı eserde her kelimeyi sözlük, irab, meal ve tefsir açısından inceledim. 28 tefsirden istifade ederek geçmişteki ve günümüzdeki alimlerin yorumlarını da görme ve inceleme fırsatım oldu. 2002’den beri hazırladığım bu eser 

de tamamlanmak üzere. Büyük bir kısmı çıktı zaten. Nakkaş Prodüksiyon inşallah bunun da tamamını okuyucuya sunacak… Kenan Yabanigül’den sözü aldık. Nasip inşallah…

*  Son olarak, Kur’an Ufku ile Kur’an Tahlili arasındaki fark nedir?

* Kur’an Ufku’nda tefsir hariç tüm Kur’an var, irab bölümü de anlaşılır özet halinde. Taşınması daha kolay ve okunması da daha pratik oluyor diğer 10 cilde göre... Üstelik bir sayfada pek çok ayeti görmek mümkün... Bir Kur’an sayfası iki sayfa olarak inceleniyor, 3. sayfada da sözlük var. Kur’an Tahlili ise bir Kur’an sayfası yaklaşık 12 sayfada inceleniyor, irabların daha geniş açıklaması ve tefsir incelemesi var ilaveten.

Yorumlara Git

Dev satın alım! Denizlerini Türk savaş gemileriyle koruyacaklar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sevgi seli! Herkesle sohbet etti

Öldürülme nedeni açıklandı: ABD'nin teklifini reddetmiş!

Üniversite öğrenciler hem yürüdü hem sohbet etti

Altından rekor üstüne rekor!