Siyaset
Son hamle: Başbakan'ı öldürmek!
17 Aralık operasyonuyla başlayan kirli sürecin hedefindeki isim olan Başbakan Erdoğan'ın öldürülmek istendiği iddia edildi.
17 Aralık'ta başlayan kirli operasyonların asıl amacının Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını engellemek olduğu sıklıkla dile getiriliyordu. Yeni Şafak gazetesi yazarı İbrahim Karagül'e göre nihai hedef, Tayyip Erdoğan'ı tamamen ortadan kaldırmak!
Yasadışı yapılan dinlemeler ve belgelerde Başbakan Erdoğan'ın evinin krokilerine kadar pek çok dudak uçuklatan belge ortaya çıktı. Karagül, operasyoncuların Erdoğan'ın kendi kendine ölümünü beklemediklerini, öldürmek için de planlar yapıldığını ve bu belgelerin de yakında ortaya çıkacağını yazdı.
Hazırlanan diğer bir senaryo da Türkiye'yi Ukrayna'ya dönüştürmek. Kasetler, seçim hilesi dedikodularıyla sokakların yeniden karışmasını bekliyorlar. Karagül, bu şekilde hükümeti devirmeyi de amaçladıklarını iddia etti.
İbrahim Karagül'ün yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
BAŞBAKAN TEHDİT ALTINDA
Soruşturma dosyalarında öyle isimler var ki, öyle örgütler ihdas edilmiş ki, insanı şok edecek cinsten. 'Örgüt üyesi' olmaktan dinlenenler içinde kimler yok ki. İnsanın hayal gücünü zorlayan isimler ve örgütler yan yana getirilmiş ve 'tehdit' ilan edilip dinlenmiş, izlenmiş, kayda alınmış.
Ülkenin saygın işadamlarını kayda almışlar. Kim olduğuna, kimi desteklediğine bakmaksızın takip etmişler. Kendileriyle beraber hareket edenleri bile kayıt altında tutmuşlar.
Dosyalardan Başbakan'ın evinin krokileri, cell haritaları çıkıyor. Kendisi dinlenmiş, evi dinlenmiş, takip altında tutulmuş. Bunların hiç biri yasal değil. Bütün üst düzey yargı mensupları dinlenmiş. Hiç biri yasal değil. Bilal Erdoğan dinleniyor ama bir dinleme kararı, mahkeme kararı yok. Yasal olarak Başbakan dinlenemezmiş. Her hangi bir vatandaşın konutu dinlenemezmiş. Ama burada kural, etik, ahlak, yasa sınır yok. Her şey yapılmış.
Yüz bin insanın dinlemeye alındığı söyleniyor!
Bu ülkenin Başbakanı tehdit altında.
Bu ülkenin kaderine hükmeden, devlet iktidarını temsil eden herkes tehdit altında.
Biz tehdit altındayız. Ülkemiz, insanlarımız...
Başbakana diz çöktürmek istiyorlar. Türkiye'ye diz çöktürmek istiyorlar. Milletin boynuna tekrar boyunduruk takmak istiyorlar. Akıl hocaları, oyun kurucular, kendilerine ihale verenler öyle buyurmuş.
Başbakan üzerine yaptıkları çalışmalara bakınca dehşet verici bir sonuç çıkıyor ortaya.
Geri adım attıramazlarsa, pes dedirtip çekilmesini sağlayamazlarsa, ellerine kelepçe vuramazlarsa ortadan kaldıracaklarmış. Bunu hesabetmişler. Sadece ölümünü beklememişler. Ölmesini sağlayacak operasyonlara, hazırlıklara da girişmişler. Yakında buna ilişkin çalışmaları da görebilirsiniz. Resmin bütünü böyle bir görüntü veriyor.
UKRAYNA SENARYOSU
Başka bir tablo daha çıkıyor ortaya.
Hükümeti devirip Türkiye'yi birilerine altın tepside sunacaklarmış.
Bu olmazsa seçimi manipüle edeceklermiş.
Seçim sonuçlarını etkileyemezlerse binlerce insanı sokaklara yığıp Ukrayna senaryosu uygulayacaklarmış. Türkiye'yi tamamen ele geçiremezlerse belki Ukrayna gibi böleceklermiş.
Başka bir şey düşünemiyorum.
Hani diyorlar ya; 'dinleme kararına ilişkin mahkeme kararı yok, soruşturma dosyası yok, bunlar uydurma' diye. Dosyalar da var, numaraları da var. Ama binlerce insanımızı yasadışı yollardan dinlemişler. Tamamen korsan, yasadışı, insanlık dışı bir şebeke eylemi var burada.
Türkiye Cumhuriyeti'nin bu kadar savunmasız kaldığı, mahremiyeti bu kadar ayaklar altına alındığı bir dönemi hatırlamıyorum.