HABER MERKEZİ - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Isparta ve Muğla’da düzenlediği mitinglerinde konuştu. Paralel yapı ile CHP’nin birlikte hareket ettiklerini söyleyen Erdoğan, AK Parti’yi kaset ve montaj komploları ile indiremeyeceklerini söyledi. 54 yıl önce maslup Başbakan Adnan Menderes’e yapılanların kendilerine de yapılmak istendiğine dikkat çeken Erdoğan, Fethullah Gülen’e “Dürüstsen, samimiysen, bu ülkeyi karıştırmayı bırak” diye seslendi.

Erdoğan, Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen’in ağzına hiçbir zaman Bediüzzaman ismini almadığını ifade ederek “Güya Bediüzzaman’ın yolundan gidiyor, yalan. Cumhuriyet Halk Partisi ile şu anda kol kola giren, birlikte hareket eden, birlikte kaset siyaseti yapan biri, nasıl Said Nursi’nin izinden gidebilir” diye konuştu. Erdoğan, “Bu zat, 12 Eylül’de darbecilere, onlara şirin mektuplar yazmıştır. Papa ile de maşallah el ele, kol kola resimleri var biliyorsunuz. Biz siyasetçiyiz, her insanla beraber oluruz, ama sen siyasetçi değilsin, sorulduğu zaman din adamısın” dedi. Kasetle, ses kaydıyla, montajla hükümeti düşüreceklerini, AK Parti’yi yıpratacaklarını zannettiklerini kaydeden Erdoğan, “Kimse kusura bakmasın bu CHP değil, bu AK Parti. CHP’de birileri kasetle gider-gelebilir, ama; AK Parti’de bunu yapamazlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanını montaj kasetlerle dize getiremezler, diz çöktüremezler” şeklinde konuştu.

BEDİÜZZAMAN CHP İLE İŞBİRLİĞİ YAPMADI

Merhum Bedüizzaman Said Nursi’ye neden Demokrat Parti’yi, merhum Adnan Menderes’i desteklediğini talebelerinin sorduğunu hatırlatan Erdoğan, “Verdiği cevap manidar: ‘Eğer Demokrat Parti düşerse ya Halk Partisi veya Millet Partisi iktidara gelecek. Dolayısıyla sosyal hayatımıza ve vatanımıza dehşetli bir tehlike oluşturur. Dolayısıyla bu partinin yani CHP’nin iktidara gelmemesi için Demokrat Parti’yi Kur’an, vatan ve İslamiyet namına muhafazaya çalışıyorum dedi” diye konuştu. Erdoğan, Bediüzzaman’ın  CHP zulmünü en ağır şekilde yaşadığını ifade ederek “Sürgünden sürgüne gitti, hapishaneden hapishaneye gönderildi, zehirlenmek istendi, öldürülmek istendi, ama asla boyun eğmedi, CHP karşısında asla diz çökmedi, CHP ile asla işbirliği yapmadı. Ülkesinden kaçıp başka ülkelere sığınmayı, başka ülkelerden burayı karıştırmayı aklının ucundan geçirmedi” şeklinde konuştu.

ÜLKEYİ KARIŞTIRMAYI BIRAK

Erdoğan, Gülen’e “Dürüstsen, samimiysen, bu ülkeyi karıştırmayı bırak. Burası senin ülken dön, buraya gel” diye seslenerek “ Son Türkçe Olimpiyatları’nda Peygamberimizin orada olduğunu söyleyince şaşırdım. ‘Bu nasıl bir teşbih’ diye şaşırdım. Bazı hocalarımla görüştüm. Hepsi çok şaşırdıklarını, bunun bir itikadi mesele olduğunu söylediler. Değerli kardeşlerim, değil mi bunlar, kendi televizyonlarında Sevgili Peygamberimizi, Miraç’tan indirip kamyonete bindiren bunlar değil mi? Böyle gayri ahlaki, gayri İslami, gayri itikadi bir şeyi nasıl söyleyebilirsiniz? Ama bunlarda yüz yok, bunlarda yalanın bini bin para. Her şeyi söyleyebilirler” diye konuştu. “Cebrail parti kursa, desteklemem” diyecek kadar kibir içine giriyor. Erdoğan, 1995 yılında gazeteci Savaş Ay ile yapılan röportajda Gülen’in “Cebrail parti kursa, desteklemem” sözlerini hatırlatarak “Ondan sonra başlıyorlar, yok öyle değildi, böyleydi. Televizyonlarda bedduasını izlemediniz mi? Soruyorum, bir Hoca Efendi’ye bu şekilde beddualar yakışır mı?” diye sordu.

MENDERES’E YAPILANLAR BİZE DE YAPILIYOR

Erdoğan, partisinin Muğla mitinginde ise; 54 yıl önce Merhum Menderes’e yapılanın aynısının şu anda kendilerine yapıldığını kaydederek  “Çirkin iftiralarla üzerimize geliyorlar. Yolsuzluk iftiralarını, iffetsiz iftiralarının benzerini şimdi de bize yöneltiyorlar. O gün CHP, nasıl rol üstlendiyse bugün de aynı rolü üstleniyor” diye konuştu. “Benim milletim CHP’ye tek başına bu ülkede iktidarı vermedi, vermez. Yolsuzlukların içinde olan, yoksulluklardan geldiği böyle bir iktidarı, bu millet, ‘gel de bizi idare et’ der mi?” diye konuşan Erdoğan, “Çok partili dönemde hiçbir zaman CHP iktidar olamamıştır. Niye? Millet kimin ne olduğunu biliyor.”

“Millet güvenmiyor, bunların olduğu yerde yolsuzluk var, yoksulluk var. Bunların olduğu yerlerde yasaklar var. Bunlar her şeyi yasakladı. Bunların olduğu yerde milletin gerildiğini görüyoruz” şeklinde konuştu. Erdoğan, sandıkta Menderes’i yenemediklerinden  27 Mayıs 1960 askeri müdahalesini tertip ettiklerini belirterek  “Ne oldu? Menderes, idam edildi. Peki Menderes unutuldu mu? Merhum Menderes gönlümüzde. Ama merhum Menderes’i idam edenler sürekli lanetleniyor, lanetle anılıyor” dedi.

Kılıçdaroğlu terbiyesizlik yapıyor

Fethullah Gülen’in başörtüsü için teferruat açıklamasını hatırlatan Erdoğan, “O başörtüsü için ‘füruattır’ diyordu. Nasıl füruatsa... Çünkü öyle bir derdi yok onun. Elimizde, enteresan, kendisinin vaaz kasetleri var. O vaaz kasetlerinde, füruattan önceki dönemde, bunun itikadi olduğunu söylüyordu. ‘Başörtülü ol, başörtüsünü çıkaramazsın, bu bir emirdir’ diyordu. Ama daha sonra 28 Şubat, emirler geldi, yelkenler indi. Orada da kalktı, ‘füruattır’ dedi. Bunlar yanar döner” dedi.  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oğluna yönelik hakaretlerine de cevap veren Erdoğan, “CHP’nin genel müdürü, benim evladıma karşı, hayatında yapmadığı, hayatında haram lokmanın geçmediği bir edepsizliği, terbiyesizliği yapıyor. Çünkü kendi hayatı böyle. Önce sen aynaya bak” diye konuştu.  Erdoğan, İstanbul belediye başkanlığını CHP belediyesinden aldığını belirterek  “CHP belediyesinden devraldığım zaman, İSKİ genel müdürünün yolsuzluğunu bilirler, sen de o zaman malum yerin genel müdürü olarak bu yolsuzluklarla maruf birisiydin. Rahşan affıyla kurtuldun. Eğer Rahşan affı olmasaydı kurtulamayacaktın” dedi.

CHP VE MHP DİNLEMELER KONUSUNDA TEK LAF ETTİ Mİ?

• Paralel yapının gerçekleştirdiği telefon dinlemelerine değinen Erdoğan, “CHP genel merkezinin, CHP milletvekillerinin, CHP’li başkanların da gizlice usulsüz telefonları dinlenmiş ve bunu da biliyorlar. Peki CHP’nin genel başkanı tek çift laf etti mi? Etmez, edemez, niye? Pensilvanya’daki patron izin vermez” dedi.

• Aynı şekilde MHP’nin dinlendiğini hatırlatarak  “CHP ve MHP hukuksuz dinlemeleri, montaj kasetlerini günlerdir dillerine doladılar. Ama dikkat edin kendileriyle ilgili dinlemelerden hiç söz etmedi. Niye biliyor musunuz? Çünkü şantaj var şantaj. Siyasetçiyi dinlemişler şantaj yapıyorlar, gazeteciyi dinlemişler şantaj yapıyorlar, işadamını dinlemişler şantaj yapıyorlar” diye konuştu.

• Erdoğan, “Ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu yapıyı, yılanın deliğine de girse bulacak, çıkaracak, yargıya teslim edeceğiz. İşte 30 Mart onun için çok önemli. 30 Mart’ta içerideki hainlere, dışarıdaki Türkiye hasımlarına çok gür bir cevap vereceksiniz” şeklinde konuştu.