Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hakan Emmez, sinir sistemi tümörlerinin, yetişkinlerde meme, kolon, akciğer ve prostat kanserlerinden sonra en sık görülen hastalıklar arasında yer aldığını belirtti.

Akciğer, meme ve kolon kanserlerinin beyine yayılabildiğini ifade eden Emmez, toplumda beyin tümörü sıklığının azımsanmayacak oranda olduğuna işaret etti. 

Beyin tümörlerinde tedavi seçenekleri ve tedavinin başarısının tümörün cinsine, beyinde kritik bölgelerde yerleşip yerleşmediğine ve boyutuna göre değişebildiğine dikkati çeken Emmez, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Tehdit oluşturma ve tümör büyüklüğü arasında net bir ilişki olmayıp, tümörün cinsi ve bulunduğu bölge de önemlidir. Kötü huylu beyin tümörleri tüm beyin tümörlerinin yüzde 25-30'unu oluşturmaktadır. ABD Kanser Kayıt Sistemine dayalı çalışmalar, kötü huylu beyin tümörlerinin görülme sıklığında değişiklik saptanmadığını ancak iyi huylu beyin tümörü sıklığında artış gözlendiğini göstermektedir. ABD'de ayrıca, kötü huylu beyin tümörleri kansere bağlı 20-39 yaş ölümlerin erkeklerde ikinci, kadınlarda ise beşinci en sık sebebidir. Çocuklarda ise lösemi haricinde en sık görülen kanserler beyin tümörleridir. 20 yaş altında kanser nedenli ölümlerin ikinci en sık sebebi de beyin tümörleridir."

Beyin tümörlerinin baş ağrısı, bulantı ile kusma, bilinç, kişilik-davranış değişiklikleri, görme ve konuşma bozukluğu, kol ve bacaklarda güçsüzlük, baş dönmesi, kulakta çınlama, işitme azlığı ve nöbet geçirme ile kendini gösterdiğini ifade eden Emmez, bu şikayetlere karşı duyarlı olunması gerektiğine değindi.

Emmez, "Her beyin tümörü hayatı tehdit edici nitelikte değil. Bu tümörler her 100 bin kişiden 9'unda kötü, 19'unda ise iyi huylu tümörler olarak görülmektedir" Tedavide erken tanı çok önemlidir" değerlendirmesinde bulundu.

Beyin tümörünün hayatın sonu olmadığının altını çizen Emmez, modern ameliyathane şartları ve ekipmanları, gelişen anatomi bilgisi, mikrocerrahi ile beyin tümörlerinde tedavi başarının arttığını kaydetti. Emmez, Türkiye'de beyin tümörlerinin tedavisinin, ABD ve Avrupa'daki yöntemlerle yapıldığını ve aynı derecede başarı oranı elde edildiğini bildirdi.

Kaynak : AA