ÇANKIRI - Çankırı Belediyesinde santral görevlisi olarak çalışan doğuştan görme engelli Kasım Şen (28), ezan okumada 2010’da Türkiye üçüncülüğü, 2011 ve 2013’te birincilik, 2012’de de ikincilik elde ettiğini söyledi. Şen, şöyle konuştu:

“Yaklaşık 20 gün önce Mekke ve Riyat’taki yarışmalarda ezan okumada dünya birincisi, Kur’an-ı Kerim okumada dünya dördüncüsü oldum. Çok mutluyum. Bugün istediğim yerlere geleceğime inanıyordum. Bu, anlatılmaz bir duygu.”

Şen, küçük yaşlardan itibaren maneviyata önem verdiğini, Kur’an-ı Kerim okumanın ve öğretmenin kendisine haz verdiğini aktardı. 2009’da ilk kez umreye gittiğinde ilginç bir anı yaşadığını dile getiren Şen, şunları belirtti: “İkindi namazını kılmak üzere Mescid-i Nebevi’ye gidiyorduk. Tam bahçesinden içeri girmiştik ki bir polis gelerek, ‘sizi şeyh çağırıyor’ diye Mescid-i Nebevi’nin imamı Saad Al-Ghamidi’ye götürdü. O imam bana ‘Kur’an-ı Kerim okumasını biliyor musun?’ diye sordu. Ben de ‘evet, biliyorum’ dedim. Sonra bana kabartma Kur’an-ı Kerim okuttu. ‘Bu, sana Peygamber Efendimizin emanetidir. Ona sahip çık, kolla ve yarışmalara katıl, bütün yarışmalarda dereceye gireceksin’ dedi. O günden bu tarafa hep başarılı oldum.”

“KABE’DE YARIM SAAT TEK BAŞIMA KALDIM”

Mescid-i Nebevi’nin imamının 2009’da kendisine hediye ettiği Kur’an-ı Kerim’i sakladığını kaydeden Şen, şunları ifade etti: “O imam Kur’an-ı Kerim’i hediye ettiği vakit, ‘Bana buraya çok şey girer ama buradan hiçbir eşya dışarı çıkmaz. Bu, sana Peygamber Efendimizin hediyesidir, kıymetini bil’ demişti. Ben de o günden beri bu Kur’an-ı Kerim’i saklarım. Bu, Mescid-i Nebevi’nin kayıtlarında da mevcuttur. Mekke’de ezan okumada birincilik elde ettikten sonra ödül olarak iki seçenek sunuldu. Birincisi, ‘cuma vaktinde Kabe’de ya müezzinlik yapacaksın ya da Kabe’ye gireceksin’ dediler. Herkese nasip olmadığını düşünerek Kabe’ye girdim. Allah’ın evinde bulunmak ayrı bir duyguydu. Yarım saat Rabbimle baş başa kaldık, Elhamdülillah”