Siyaset
Pislikleri bir bir ortaya dökülecek
Ankara’da yerel medya temsilcileriyle buluştuğu toplantıda Paralel Yapı’nın ihanetlerini anlatan Başbakan Erdoğan, “Yaptıkları yanına kâr kalmayacak. Bunun hesabını verecekler, pislikleri ortalığa dökülecek” dedi.
AKİT/ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen “Yerel Medya ile Buluşma” programına katıldı. Yoğun program ve imkânlardan kaynaklı sıkıntılardan dolayı ülkedeki tüm mahalli medyayı davet edemediklerini ve programa katılamayan mahalli basın mensuplarından anlayış beklediklerini ifade eden Erdoğan, “İnşallah başka fırsatlarla bir araya gelebileceğimizi ifade etmek istiyorum. Türkiye’de yerel medyanın önemini gayet iyi bilen bir siyasi hareketiz. Kurtuluş Savaşımızda mahalli basın, faaliyetini sürdürebildiği şehirlerde gerçekten de çabalarına, sansüre rağmen kullanılan diğer sindirme faaliyetlerine rağmen yerel basın buna hiçbir zaman boyun eğmedi. Haktan gerçekleri anlatmaktan hiç bir zaman taviz vermedi” dedi.
“ÇOK ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK”
Başbakan Erdoğan, 2002 yılında 20 bin geniş bant internet abonesinin olduğu Türkiye’de şu anda 34 milyon aboneye ulaşıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok açık net her şey ortada. Buna rağmen ulusal basında gazete satışlarının azalmadığını tam aksine arttığını görüyorsunuz. 2002’de günlük yaklaşık 4 milyon adet gazete satılıyordu, şu anda internetin bu kadar yaygınlaşmış olmasına rağmen 4,5 milyonun üzerinde gazete satılıyor. Medyadaki bu gelişmeye ek olarak bildiğiniz gibi ifade özgürlüğünde, temel hak ve hürriyetlerin geliştirilmesinde, basın özgürlüğünde çok önemli adımlar attık. Siyasetin üzerindeki vesayeti kaldırırken aynı zamanda medya üzerindeki vesayeti de kaldırdık. Aradan 12 yıl geçince bazı şeyler hatırlanmıyor ya da hatırlanmak istemiyor. Açıkçası şu anda yaşı 25’in altında olan gençlerimizin de Türkiye’de özgürlüklerin nereden nereye geldiğini görmek için kıyas yapmakta zorlandıklarını biliyoruz.”
“İNGİLTERE’DE GAZETECİLER MAHKÛM OLDU”
“Bugün medyada var olan özgürlük ortamının, bundan 12 yıl önce hayali dahi kurulamıyordu, kurulamadı” diyen Erdoğan, şunları söyledi: “Bakın burada bir tek örnek vereceğim. Bugün yaşadıklarımız da dikkate alındığında ne kadar çarpıcı kıyas olduğunu eminim sizler de kabul edeceksiniz. İngiltere’de gazeteciler haber yapma adına bazı telefonları dinlediler. Telefon mesajlarını elde ettiler. Bundan dolayı yapılan soruşturmada 50 gazeteci gözaltına alındı. Bunlardan bazıları mahkûm oldu. Bu skandala karışan gazete, ortaya çıkan skandaldan dolayı mahcup duruma düştü. Yayıncı kuruluş tarafından bu gazete kapatıldı. Ama dikkat edin hiç kimse, ‘İngiltere’de gazeteciler tutuklandı, gözaltına alındı’ demedi. Hiç kimse İngiltere’de basın özgürlüğü yok demedi. Bizim şu anda yaşadıklarımıza bakın. İngiltere’de yaşananlara bakın.”
“SESLER ÜZERİNDE MONTAJ, DUBLAJ YAPILMIŞ”
“Şu anda birçok gazete ve televizyon, birçok internet sitesi hukuku hiçe sayarak Anayasa’yı, yasaları bunların ötesinde insani vicdani değerleri ayaklar altına alarak her gün ses kayıtları ya da tapeler yayınlıyor” ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu: “Bazıları bu dinlemelerin yayınlanmasına, ‘bunlar yasal dinleme’ diyerek, kılıf uyduruyor. Bu yayınlanan dinlemeler yasal dinleme değildir. Arkadaşlar, Türkiye’de dinleme yapmanın belli kuralları vardır. Bu kurallar ihlal edilmiştir. Bir başbakanı dünyanın hiçbir yerinde dinleyemezsiniz. Bir cumhurbaşkanını dinleyemezsiniz. Bir Genelkurmay başkanını dinleyemezsiniz, bakanları dinleyemezsiniz. Savcı, tamamen keyfi bir şekilde devletin mahrem telefon görüşmelerini dinlemiştir. Hukuksuzluk sadece dinlemeden ibaret değildir. Gizli bir dosyada yer alan dinlemeler de birilerine servis edilmiş, bu yolla da savcı ya da bu dinlemeyi yapan memurlar ayrıca Anayasa’yı, yasaları çiğnemiştir. Savcının ya da memurların servis ettikleri bu dinlemeleri yayınlayanlar da buna CHP Genel Başkanı dahil, aynı şekilde Anayasayı, yasaları ihlal etmişlerdir. Bugün de hâlâ ihlal ediyorlar. Yaşanan skandal bundan ibaret değildir. Yasal olmayan dinlemeler yapılmıştır. Kriptolu telefonlar dinlenmiştir. İstenilen elde edilemediği durumlarda da sesler üzerinde montaj yapılmış, kurgu yapılmış, dublaj yapılmış, ortaya tamamen hayali senaryolar, piyesler çıkarılmıştır.”
“ÖRNEĞİNE RASTLANMAYAN İHANET GİRİŞİMİ”
“Aslında çok vahim skandalla karşı karşıyayız” diyen Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde örneği görülmeyen, açıkçası başka ülkelerde de bugüne
kadar örneğine rastlanmayan hukuk ihlaliyle hatta ihanet girişimiyle karşı karşıyayız. Son derece keyfi biçimde Türkiye genelinde sayısı 100 binleri bulan her kesimden kişinin dinlendiğini görüyoruz. Bu dinlemeler gerekli izinler alınmadan usullere uyulmadan yasal gereklilikler getirilmeden yapılmıştır” dedi.
“DİNLEMELER ÖRGÜT ADINA YAPILDI”
Kriptolu telefonların bile dinlendiğini belirten Erdoğan, “Bu dinlemeler hukuk adına yapılmadı. Türkiye adına, Türkiye’nin huzuru, güvenliği, istikbali adına yapılmadı. Çok net bir şekilde görülüyor ki, bu dinlemeler bir örgüt adına, örgütün çıkarları adına, o örgütü kontrol eden devlet ya da uluslararası çevreler adına yapıldı. Düşünebiliyor musunuz? TÜBİTAK gibi kurum merkezinde bu dinlemeleri yapıyor ve siz ‘burası güvenli hattır’ diye öyle zannediyorsunuz. Halbuki ‘güvenli hat’ diye bir şey söz konusu değil. ‘Güvenli hat’ diye söylenen bu kriptolu telefonlar, bunu inşa eden, tesis eden, üreten, imal eden yer tarafından merkezde dinleniyor, orada depolanıyor” diye konuştu.
“BİR AİLENİN MAHREMİNE GİRECEK KADAR…”
Paralel yapının dini değerlerle örtüşmeyen davranışlar sergilediğine işaret eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: “Birçok ihaleler yapılıyor. Birisi saf dışı edilmiş olabilir. Şahsıma müracaatı olabilir, ben de ‘dava’ et diyorum. Bu neticede devletin yüzlerce milyon dolar kazancı oluyor. İşte bunlar bu görüşmeyi dinleyecek kadar karaktersiz. Yeryüzündeki hiçbir din hiçbir mezhep iki kişi arasındaki konuşmanın üçüncü bir kişiye aktarılmasına, hatta kitlelere aktarılmasına cevaz vermez. Bunlar arasında dinleme yok, görüntüleme de var. Bir ailenin mahremine girecek kadar, aile dışı ilişkileri görüntüleyecek kadar sosyal medyada yayınlama hakkını bir internet anlayışı veriyorsa kusura bakmayın bunu ben tanımıyorum. Çünkü bu aile gibi bir müessesenin katledilmesidir. Ben imam hatipte okudum. Dinimi az da olsa bilirim. Benim dinüm böyle gayri meşru yapıya iyi bakmaz. Devlet içine sızacaksınız, insanların telefon görüşmelerini dinleyip şantaj yapacaksınız. Haraç toplayacaksınız. Bırakın İslam’ı başka hiçbir dinde böyle bir alçaklığa rastlayamazsınız.”
“DÖNEN DOLAPLARI BİLİYORUZ”
Kirli ilişkileriyle dikkatleri üzerine çeken Doğan Holding’in patronu Aydın Doğan’la ilgili eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le yaptığı görüşmeye de değinen Erdoğan, “Ellerinde ne varsa döksünler ortalığa diyorum. Neleri varsa sürsünler. Hatta bugün şunu da söylüyorum. Daha önce yaptıkları gibi bugün de istedikleri montajı yapsınlar, istedikleri kurguyu ve dublajı yapsınlar, piyasaya sürsünler. Biz bundan korkmuyoruz. Milletimiz de bunlara zerre kadar prim vermiyor. Zaten meydanlar her şeyi çok açık net hamdolsun söylüyor. Şu ana kadar 14 vilayete gittim. 14 vilayetin meydanları her şeyi çok açık net söylüyor. Dün bir tane daha yayımladılar, Adalet Bakanımla benim görüşmem, bugün malum gazete yayınlamış, çünkü kendileriyle ilgili. Dönen dolapları tabii biz biliyoruz. Benim Adalet Bakanıma ‘Bunu yakından takip et’ dememden daha doğal, daha tabii ne olur. Bana ilgili kuruluşumun verdiği bilgiler, SPK’nın verdiği bilgiler çok çok tehlikeli bilgiler ve paralel yapı veya paralel yapının dışında yapılar, bu kirli ilişkiler, ister istemez ‘Burayı yakından takip et’ dememi gerektiriyor. Bunu ben ülkem için milletim için istiyorum” ifadelerini kullandı.
Paralel yapıdan hesap soracaklarını vurgulayan Erdoğan, “Hiç kimsenin yaptığı yanına kâr kalmayacak, Anayasayı, yasaları çiğneyenler göreceksiniz, kısa süre zarfında bunun hesabını vermeye başlayacaklar. Ortalığa çok pislik dökülecek şimdiden size söylüyorum. Kurban kesim faaliyetlerinden zekat toplanmasına, bankacılık faaliyetlerinden sınavlara, ajanlık faaliyetlerinden tehdit, şantaj, haraç toplamaya kadar çok geniş bir yelpazede, çok çarpıcı, çok şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkacak. Makbuzsuz toplanan paraların nerelere vardığı ortaya çıkacak. Bütün kirli ilişkiler, kirli eylemler, Türkiye aleyhine, devlet aleyhine bütün kirli girişimler tek tek ortaya dökülecek ve failleri de yargı önüne çıkacak” dedi.
“17 ARALIK DARBESİ PÜSKÜRTÜLDÜ”
“Eski Türkiye’yi özleyenler işte en son 17 Aralık darbe girişimini yaparak, son bir umutla yeni Türkiye’ye hücum ettiler” diyen Başbakan, şunları söyledi: “Dikkatinizi çekiyorum, eski Türkiye’yi özleyen kim varsa bu saldırının içerinde yer aldı ve yer almaya devam ediyor. Siyasi partiler, bazı medya kuruluşları, bazı işveren çevreleri, bazı STK’lar, yapılanmalar, örgütler hep birlikte yeni Türkiye’ye karşı son bir saldırıda bulunuyorlar. Bütün güçlerini topladılar, ellerindeki tüm imkânları ortaya koydular. İçeride ve dışarıda bütün müttefikleriyle bir araya geldiler. Açıkçası bu sürecin sonunda yok olmayı dahi göze alarak son bir saldırı düzenlediler. Burada şunu çok net bir şekilde ifade etmek istiyorum, 17 Aralık darbe girişimi aldığımız tedbirler ve yaptığımız düzenlemeler sayesinde çuvallamıştır. Sert kayaya çarpmıştır ve tam anlamıyla başarısız olmuştur. 17 Aralık darbe girişimi hükümetimiz tarafından püskürtülmüştür. Açıkçası bu şer girişiminden Türkiye için bir hayır doğacağına ben tüm samimiyetle inanıyorum. Bu darbe girişimiyle Türkiye içindeki son çete de deşifre olmuştur ve tasfiyesi başlamıştır.”
“CHP VE MHP’Yİ DESTEKLİYORLAR”
Paralel yapının yerel seçimler için CHP ve MHP’ye destek verdiğini ifade eden Erdoğan, “Evlerinde, yurtlarında Tayyip Erdoğan’a beddua seansları yapıyorlar. Ne olacak başlarındaki zat televizyonlarında beddua etmişti. Şimdi de kılıf uyduruyorlar; Peygamberimiz (S.A.V.) de beddua edermiş, hatta Allah da beddua edermiş. Şimdi de CHP ya da MHP’yi destekliyorlar” dedi.
BAHÇELİ’YE MONTAJ CEVABI
AK Parti mitinglerindeki coşkulu katılımlara “montaj” diyen MHP lideri Devlet Bahçeli’ye sert çıkan Başbakan Erdoğan, “Şu ana kadar 14 şehre gittim muhteşem katılımlar gördüm. Ankara’ya kapanıp kalmış bir genel başkan olmadım. Hamdolsun bugüne kadar görülmemiş bir coşkuya tanık oldum. Birileri ahlaksızca çıkıp bu mitinglerdeki görüntülerin montaj olduğunu söylüyorlar. Onlar buyursun gelsin kendi gözleriyle görsün. Bindirilmiş kıta mantığını kabul etmeyen bir genel başkanım. Meydandaki reel yapıyı görmek için teşkilatımıza bu talimatı kesin olarak vermiş bir genel başkanım. Anketler yoluyla oynanmak istenen bir oyun var. Niye bu partiler hep ikinciliği, üçüncülüğü, dördüncülüğü kabul ediyorlar. Ben çok açık, net söylüyorum, ‘eğer partim bu seçimlerden de birinci olarak çıkmazsa ben siyaseti bırakmaya hazırım’ dedim. Acaba diğerleri bunu bırakmaya hazır mı? CHP’nin, MHP’nin genel başkanı bırakabilir mi” şeklinde konuştu.
CHP İLE PARALEL YAPI İTTİFAKTA
Erdoğan, “CHP ve MHP son birkaç yıl içinde bu şantaj ve tehdit kasetleriyle dizayn edildi. Şu anda da karşılıklı bedeller ödeniyor. Bu tuzak bozulmuştur. Türkiye bu badireyi de inşallah atlatmıştır. Ne kadar güçlü bir devlet olduğunu bir kez daha göstermiştir. 30 Mart seçimlerinde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok yerde CHP ve bu paralel yapı arasında ittifak kurulduğu artık gizlenmiyor. Paralel yapı da var gücüyle CHP ya da MHP’ye destek veriyor. Türkiye bu badireyi de inşallah atlatmıştır. Ne kadar güçlü bir devlet olduğunu bir defa daha göstermiştir. Açıkçası bu şer girişiminden Türkiye için bir hayır doğacağına ben tüm samimiyetle inanıyorum. Bu darbe girişimiyle Türkiye içindeki son çete de deşifre olmuştur ve tasfiyesi başlamıştır” dedi.
MEMORİAL ANKARA HASTANESİ’Nİ AÇTI
Başbakan Erdoğan dün ayrıca Memorial Ankara Hastanesi’nin açılış törenine katıldı. Törenin ardından soruları cevaplayan Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin AK Parti’de 3 dönem şartıyla ilgili bir soru üzerine, kendilerinin 30 Mart yerel seçimlerine odaklandıklarını söyledi. Başka bir gazetecinin, yeni başbakanlık binasının inşaatıyla ilgili sorusu üzerine de, Erdoğan, ‘’Yeni başbakanlık binasının yapımı ile ilgili sıkıntı söz konusu değil, inşallah nisan, mayıs gibi beraber açılışını yapacağız’’ ifadesini kullandı.