Kültür - Sanat
Hakikat Peşinde Bir İslamcı Ve “İslamcılığın Arayışı”
Yeniakit.com.tr yazarı Hüseyin Acarlar, Yazar Abdülaziz Tantik’in “İslamcılığın Arayışı” adlı eserini yorumladı.
Hüseyin Acarlar yeniakit.com.tr
Kendisiyle yapılan bir röportajda İslamcılık nedir sorusuna “İslamcılık bugün için dinin neyi ifade ettiğini anlama çabası olarak tanımlanır genelde. Ben de onu “bugün için Müslüman olmanın kaygısı nedir” diye tercüme ediyorum kendi lisanıma. Dolayısıyla İslamcılık bugün için İslam’ın nasıl anlaşılması gerektiğine yönelik bir kaygı olarak tanımlanabilir.” Diye cevaplayan Yazar Abdülaziz Tantik’in Pınar Yayınlarından çıkan “İslamcılığın arayışı” kitabı, mevzubahis kaygılarının ürünüdür.
Türkiye’de İslamcılık düşüncesinin tarihsel gelişimi ve kavşaklarda oluşan düşünce sorunlarını ele alan Abdülaziz Tantik, kitaba “Hakikat” yorumlamalarına dikkat çekerek başlıyor;
“Tarihsel seyir içinde öncelikli olarak dini hakikatler yoruma tabi tutulmuştur. Bu yorumun kaynağı, ilahi vahyin tamamlandığı veya kesintiye uğradığı zamanlar, o dinin müntesiplerinin karşılaştıkları yeni durumun dini hüviyetini sorgulaması olmuştur. İlk nesil yorumcular, oluşan yargı ve değerin içinde biçimlendiği veya bir olgu ve olayın biçimlendirdiği bağlamı hesaba katarak yorum yapmaya çalışmışlardır. Bağlamdan uzaklaştıkça veya nefsi arzuların, iktidar taleplerinin vb. yoğunluğu çerçevesinde bağlam gözden ırak tutuldukça sapmanın yolları açılmıştır. Ama her hâlükârda bir meşruiyet zemini oluşması açısından hakikat olarak tanımladıkları bir değeri veya yargıyı yoruma tabi tutarak güncelleme yoluna gidilmiştir.”
Tantik, İlerleyen satırlarda değerleri yorumlamada Hakikat algısının önemini şöyle belirtiyor;
“Hakikat algısı ise, bir bağlamı hesaba katarak geliştirilen bir bakış, vizyon veya bağlılık bildirisidir. Dolayısıyla hakikat, yorum ve bağlam hesaba katılmadan insanlığın ulaştığı değer ve yargının tabiatını anlamak kolay olmayacaktır.”
Hakikat üzerine 16 sayfalık bir girişle hakikate dair nokta koymuyor. Bu hakikat arayışını ilerleyen bölümlerde kendi penceresinden açmaya çalışıyor. Zira Abdülaziz Tantik’in yerinde tespitiyle İslamcılık Hakikat arayışı ve sahih olanı yakalayabilme çabasıyla ortaya çıkmıştır.
Kitabın en önemli ve güncelliğini koruyan ana meselelerden bir tanesi bir İslamcı düşünceye sahip olabilmenin olanaklarını sorguluyor. Slogan İslamcılığa ve salt siyasi bağlamda alınan İslamcılık düşüncesine bayrak açarken, İslamcı düşüncenin hafife alınmaması sahih hakikat arayışında düzenli ve sistemli epistemolojik düzeyi olan ilmi çalışmaların gerekliliğinin altını çiziyor.
“Vahyin, kendi bağlamı içinde hayata nasıl aktarıldığı da bir bilgi ve eylem olarak bize kadar taşınmıştır. Bağlam, sağlam bir ilmi muhakeme ile -ki bu ilmi muhakeme bizzat İslami ilimlerin otantik tarihi içinden geliştirilmelidir- doğru tespit edilir. Tarihsel süreçte bunun güncele nasıl taşındığı öğrenilir ve hangi anlam dünyası içinde bir bütünlük oluşturulduğu, yani sistemin kendisi üzerine düşünceler serdedilir. Böylece Müslüman kişilik için yeni bir ön bilgi oluşturularak yorumun sınırları çizilir. Bunun için takip edilecek ilkeler ise şunlar olmalıdır:”
Yazar, bundan sonra maddeler halinde sıralama ve tasnifle maddeleri teker teker açıyor.
İlerleyen bölümlerde düşünce seyrinden örnekler veren yazar, bir sorun olduğunu ve bunun çözülmesi gerektiğini kabul ederken çözüm önerisini tez cümlesiyle ifade ediyor;
“İslam düşüncesi bir krize yakalanmıştır. Krizlerin aşılması ise İslam düşüncesinin oluştuğu sahih, otantik doğaya yeniden dönüşte yatmaktadır.”
Yazar, İslam düşüncesini şematize etmeye çalışırken üç eksen üzerinden açılım yapmaya çalışır;
“Değer-olgu ilişkisini ve İslam düşüncesinin dinamizmini doğru kavramak için İslam düşüncesinin yapısını bir şema olarak ortaya koymakta yarar var. İslam düşüncesi, yapısal olarak üç ana unsura sahiptir. Birincisi, Mutlak değişmezlik (Mutlak sabitlik) yapısının üzerine bina edildiği unsurdur. Bu unsur; Allah’ın varlığı, yaratıcı olması ve hesaba çekmesi (Dönüş O’nadır) gibi vazgeçilmez ilkelerdir. İkincisi, birinci unsur üzerine bina edilmiş bir tarafıyla sabit, diğer tarafıyla da esnek olan (yarı esnek ve yarı sabit) unsurdur. Bu unsuru da emir ve nehiylerin oluşturduğu boyut olarak tanımlayabiliriz. Üçüncüsü ise, ikinci unsur üzerine bina edilmiş tamamen esnek bir yapı (tam esnek) arz eden unsurdur. İçtihat sahasına giren boyut bu unsuru oluşturur. Böylece İslam düşünce yapısının şeması ortaya çıkmış olur.”
Devamla vahy sünnet birlikteliğine vurgu yapar;
“Değer-olgu ilişkisi de bu bağlam hesaba katılarak yorumlanmalıdır ki olgunun değeri nereye kadar etkileyebileceği görülsün. Olgunun şartlar muvacehesinde belirli bir zaman diliminde etkin olduğunu vahiy ve sünnetten örneklerle açıklanabilir. Ancak bu, başka bir çalışmanın konusudur.”
Muhafazakârlık, sekülerlik, siyaset gibi sıkça konuşulan kavramları İslamcılık bağlamında uzun soluklu anlaşılır bir dille anlatan yazar, İslamcılık nedir ne değildir? Sorusuna cevap arayanlar için bir ilmihal babında ve tadında bilgiler veriyor. “İslamcılık nedir?” sorusunu derinlemesine araştırmak isteyenlerin öncelikle bu kitapla başlamasını tavsiye ederim. Teferruata boğulmadan yalın bir anlatım sizi bekliyor.
Yazar hakkında;
Abdulaziz Tantik, okul eğitiminden önce Kur'an eğitimine başlar. Edebi hayatında babaannesinden dinlendiği öykülerin ruh dünyasını şekillendirdiğini ifade eder.
İlkokul ile birlikte okuma serüveni başlayan Abdulaziz Tantik, resimli çizgi romanların tam bir tutkunu olmuştur. Teksas, Zagor, Tommiks gibi kahramanların hikâyelerini sokak lambasının altında okumanın hazzını unutamaz. Bu okumaların gelecekteki okuma aşkına dönüşeceğini belki o zamanlar fark etmemiştir. Okumak onun için sudur, ilaçtır. Mardin’in bir dönemler var olan gezici kütüphanenin en büyük müdavimlerinden biri özel bir çocuktur. O Abdülaziz Tantik’tir.
İmam Hatip okuluna kaydını yaptıran yazarı arkadaşları arayacakları zaman onu kütüphanede bulurlar. Okulun en güzel yeri ona göre kütüphanesidir.
Okurken uyuya kalmanın bile ayrı bir zevk olduğunu düşünenlerdendir. İlk Yazı hayatına imam hatip okulundaki edebiyat dergisinde başlamıştır. İlk yazısı okulun duvar gazetesidir. Adana'da 1993 yılında bir grup arkadaşı ile 11 sayı çıkan “Hikmet” dergisinde profesyonel yazarlık yaşamına başlamıştır. Sonrasında ulusal dergilerde; yazarlık, haber müdürlüğü, Genel Yayın Yönetmenliği yapmıştır. Bugün köşe yazarı olarak değişik sitelerde yazılar yazan Abdülaziz Tantik için yazarlık araçtır. Tıpkı onun kadar değerli eğitmenlik gibi. Bu nedenle düşünce derslerine rube ru devam etmektedir. Düşüncelerini yazarken deneme türünü uygun bulan yazarın eserleri yılların tecrübesiyle oluşan ürünlerdir.
Eserleri;
-İslamcılığın arayışı
-Yüzleşme
- Fıtrat ve kulluk
-Şehrin yalnızlığında benliğin düşü