FAHRETTİN DEDE/İSTANBUL - Pensilvanya merkezli Paralel yapılanmanın Milli iradeye yönelik saldırıları her geçen gün artarken, siyasi partilerin Fethullah gülen Cemaati ile ilişkisini Akit’e değerlendiren GENAR Araştırma Genel Müdürü Mustafa Şen, çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. “Parti tabanları cemaat ile ilişkiye sıcak bakmıyor” diyen Şen, bir parti lideri kendilerine gülümsedi diye Cemaat’in o partiye oy vermeyeceğini söyledi.

“CEMAAT, BELİRLEYİCİ AKTÖR DEĞİL”

Fethullah Gülen Cemaati’nin Türk siyaseti için belirleyici bir aktör olmadığının altını çizen GENAR Araştırma Genel Müdürü Şen, “Cemaat’in oy oranı, yakın ilişki kuran parti liderlerinin zannettiği gibi devasa bir büyüklükte değil, yüzde 1-2 civarındadır. Bu oranın hepsi bir partiye de gitse, herhangi bir şey ifade etmiyor. Bu oranı tek bir partiye de verseniz, diğer partilere de bölüştürseniz çok ciddi bir anlam içermiyor” dedi.

Şen, “Şu da var ki, cemaat, bir parti lideri kendilerine gülümsedi diye ‘Oyları  buraya verelim’ demiyor. Cemaat mensupları da –hangi cemaat olursa olsun- kendilerine ait bir kimlik taşıyorlar, bir siyasi duruşları var, ona göre de hareket ettikleri oluyor. Bir bütün olarak bir partiye gitmiyorlar çoğunlukla… Dolayısıyla parti liderlerinin, yöneticilerinin bu tip maceralara girişmesi kendi lehlerine bir sonuç getirmez” diye konuştu.

“SP VE BBP TABANI, İLKESEL SAPMA İSTEMİYOR”

Son günlerde Gülen Cemaati ile yakın ilişki yaşadığı iddia edilen Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi tabanlarını da değerlendiren Şen, “Parti tabanları da parti yöneticilerinin cemaatle sıcak ilişkiye girmesine sıcak bakmıyor. Partiler, 1 oy 1 oydur, diye bakıyor. Parti tabanları nihaî olarak bunu ahlakî bir tutum olarak görmüyorlar. Taban, fazla esnemenin ‘ilkesel sapma’ya yol açacağı görüşünde… İlkesizlik olduğu düşüncesi var. Fazla pragmatist yaklaşmanın, ‘Oy artıralım da ne olursa olsun’ şeklindeki yaklaşımın partiye zarar vereceği düşüncesindeler” ifadelerini kullandı.

“MHP YA KORKUYOR YA İLKESİZLİK İÇİNDE”

2011 Genel Seçimleri öncesinde MHP’li 11 milletvekilinin kasedinin çıktığını hatırlatan GENAR Araştırma Genel Müdürü Mustafa Şen, “MHP’ye baktığınızda partinin bir kısmı bu iç sorgulamayı yapmakla beraber, yönetici kesim, ‘oy gelsin de nereden gelirse gelsin’ görüşünde… Bu, MHP’nin en büyük çelişkisi olarak yansıyor. 2011’de parti, kasetlerle dizayn edilmeye kalkıldı ve yeni dizaynda  hiçbir şey söylemeyen MHP var karşımızda… Bu saldırının kendi liderlerine gelmesinden de korkuyor olabilirler, tek başına ilkesizlik de sözkonusu olabilir. Seçim sürecinde bu durumu bu şekilde gerçekleştirmenin faydalı olacağı düşüncesinde olabilirler” değerlendirmesinde bulundu.

“KILIÇDAROĞLU, CEMAAT OYLARIYLA CEVAP VERMEK İSTİYOR”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilkesiz bir siyaset izlediğini belirten Şen, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun öncelikle, kendi iç tutarlılığı yok. Kendisi o koltuğa bir kaset operasyonu sonucunda geldi. O koltuğa öyle bir süreçte oturmamalıydı. Çünkü o operasyonda kendi genel başkanı götürüldü. Bu yetmezmiş gibi, şimdi de kasetçilerin en büyük savunucusu haline geldi. Birinci yaptığı yanlıştı, şimdi çok daha büyük bir ilkesizlik yapıyor” dedi.
“Kılıçdaroğlu, Cemaat’in yüzde 1-2’lik oyunun bütününü almak istiyor. Bunu hem bazı kritik yerlerdeki belediye seçimleri için istiyor, hem de muhatap olacağı ‘Sen geldin de ne oldu’, ‘CHP’de ne değişti’ sorularına 1-2 puanlık artışlarla cevap vermek istiyor. Ama bunların hepsi geçicidir” diyen Şen, şunları kaydetti:

“Öyle görülüyor ki, 30 Mart akşamı bütün bu siyasi mühendislikler sona erecek. İşe yaramamış bir proje olarak da sonuçlanacaktır. Bu operasyona kalkışanlar ve bunda yardımcı olanlar da siyasi ikballerini düşünür olacaktır.”