Büyükelçi Faed Mustafa, Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgazda Filistin Devleti'nin de hakkı olduğunu söyledi. Mustafa, Türkiye ile Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmasına hazır olduklarını belirtti

Filistin Büyükelçisi Faed Mustafa, Doğu Akdeniz’deki gelişmelerle ilgili Aydınlık’a yaptığı açıklamada, Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgazda Filistin devletinin de hakkı olduğunu ifade etti. Doğu Akdeniz’de ilk doğalgaz varlığının 1990’lı yıllarda bulunduğunu, ilk gaz rezervinin 1996’da belirlendiğini kaydeden Faed Mustafa, “Bu bölge Marin rezervi olarak adlandırılan bölge. Buradaki doğalgazdan İsrail’in baskıları nedeniyle bugüne kadar yararlanamadık. İsrail kıyı şeridinde çalışmalarımıza izin vermedi, engelledi” dedi.

Faed Mustafa, “Türkiye Libya ile Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması imzaladı. Doğu Akdeniz’deki diğer ülkelerle de konu tartışılıyor. Filistin'le de Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması imzalanabilir mi?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Biz Filistin olarak Türkiye ile ilişkilerimize çok önem veriyoruz. Bütün alanlarda ilişkilerin artması için çalışıyoruz. Bu ilişkilerin gelişmesi için bütün fikirlere açığız. Bu Türkiye İle Münhasır Ekonomik Bölge anlaşması konusunda da geçerli. Bizim de Akdeniz’de haklarımız var. Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgazda Filistin’in de payı var. Gaz konusunda Türkiye ile anlaşmaya hazırız. Türkiye ile işbirliğine hazırız.Bütün alanlarda ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Hepsine açığız.”

Filistin'in haklarının tescili

Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Ünal Filistin’le Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması yapılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı. Ünal şunları söyledi: “Bizim amacımız Filistinlilere yardımcı olmaksa, Mısır ve İsrail’le yapacağımız deniz yetki alanları sınırlandırılması anlaşmaları ardından bizim tanıdığımız bağımsız bir devlet olan Filistin’le de aynı anlaşmanın benzerini yapabiliriz. Filistin Devletinin meşruiyetine de katkıda bulunur. Böyle bir anlaşmayı Türkiye Birleşmiş Milletler sistemine tescil ettirebilir. Bu da Filistin devletinin varlığına ve meşruiyetine katkı sağlar. Doğu Akdeniz’deki Filistin haklarının tescili olur. Türkiye’nin doğru politikası Filistin devletine ve Filistinlilere de fırsatlar sağlar.”