AKİT MENÜ

Medya

"Sarı öküz" Çölaşan'dan Erbakan Hoca'ya 'salyalı' saldırı! Tıraşı kes Emin!

Kendisini "Sarı Öküz" olarak tanımlayan ve Sözcü'de M. Kemal sömürüsüyle köşe kapan Emin Çölaşan, ağır sanayi ve savunma sanayisinin mimarı merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'a hakaret dolu bir yazı karaladı.

2020-07-07 21:01:20

 yeniakit.com.tr 

Kendisini "O sarı öküz benim" diye tarif eden söyleyen Sözcü'nün tarihi geçmiş yazarı Emin Çölaşan, kendi tasvirine uyan bir yazı karaladı. 

Yazısında Milli Görüş'ün merhum lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı hedef alan Emin Çölaşan, aşağılık ifadelerde bulundu. M. Kemal sömürüsüyle yıllarca cebini dolduran ve bundan hiç bahsetmeden Erbakan Hoca'ya ağzının salyasıyla saldıran Çölaşan, "Erbakan Hoca'dan günümüze" başlıklı yazısında "Din sömürüsünün ustası" ifadesiyle çukurlaştı.

Baraj üzerinden Erdoğan ve Erbakan'a saldırdı

CHP'nin Cumhuriyet'in kuruluşundan beri herhangi bir icraatinden bahsedemeyen Emin Çölaşan, iktidarın Çankırı'da temeli atılan Kızlaryolu Barajı'nın 'hayali' olduğunu iddia etti.

Türkiye'ye her alanda çağ atlatan, kendi savunma sanayisiyle kendisine yetebilen bir ülke haline getiren ve yüzlerce icraatini görmezden geldiği Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik iftirada bulunan Çölaşan, Erdoğan'ın 'hayali temel atma töreni' attığını iddia etti.

CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'da 'temel atmama töreni', Haliç'teki su kirliliği gibi beceriksizliklerinin yanında AK Parti'nin projelerine sahip çıkmasını da görmeyen Çölaşan, "Gerçekle ilgisi olmayan yatırım hamlelerini, hatta baraj yapımlarını, görkemli temel atma törenlerini hep Erbakan hocadan öğrenmişti" ifadeleriyle iki lidere de iftira atma küstahlığını gösterdi.

M. Kemal sömürüsüyle köşe kapatan Emin Çölaşan zırvaladı

Marmaray, Yavuz Selim Köprüsü gibi projeleri sahiplenen CHP'nin sözcülüğüyle köşe kapatan Emin Çölaşan, M. Kemal sömürüsünün üzerini örterek Erbakan Hoca'ya "Memleketin başına bela olan din sömürüsünün en büyük ustalarından biriydi" şeklinde aşağılık ifadelerde bulundu.

Kafasını kuma gömen "Sarı Öküz", savunma sisteminin öncüsü Erbakan'a iftira attı

Erbakan Hoca'nın Baykar'a ait Bayraktar'a verdiği emeği ve TUSAŞ ile ASELSAN'ın kurucusu olduğu gerçeği karşısında kafasını kuma gömen Emin Çölaşan, "Bulduğu her boş araziye ağır sanayi fabrikası temeli atardı. Böyle yüzlerce temeli (!) var. " iftirasını attı.

Öte yandan Çölaşan "Ben olsam Türkiye'ye Ramazan'da saldırırım", "Bizim başaramadığımızı Fethullah ve ekibi başardı", "Şimdi cemaati savunma zamanı" gibi skandal yazılarıyla biliniyor.

Emin Çölaşan yazısında şu skandal ifadelerde bulundu:

"İlginç ve renkli bir adamdı.

Türkiye'de parti başkanlığı, başbakan yardımcılığı, başbakanlık makamlarına ulaşmayı başarmıştı.

Abartmayı, hatta biraz da palavra atmayı çok severdi.

Çeşitli zamanlarda ortaya çıkar ve hayali projelerini bol kepçe açıklayıp dururdu:

“Muhterem kardeşlerim önümüzdeki yıllar içerisinde inşallah 100 bin top, 100 bin tank yapacağız!..”

Kendisine seslenirdik:

“Hocaefendi tıraşı bırak!”

Yolundan asla şaşmaz, asla geri dönmezdi.

(...)

Erbakan hoca renkli adamdı.

Din sömürüsünün ustası idi.

Dinci partiler kurar, partisi yargı tarafından kapatılınca yenisini açardı!

Günün birinde petrol satın almak için Suudi Arabistan'a gitmişti. Ancak oradaki hırsızlardan nasihat aldı.

“Eliniz boş gelmişsiniz” diyenlere şöyle demişti:

“Ben tanker miyim muhterem kardeşim, petrolü nasıl getireyim!”

Günün birinde Libya'ya gitti, orada Kaddafi'den herkesin içinde inanılmaz bir fırça yedi. Yüzü kızarmış, başı öne düşmüştü.

Erbakan Türk siyasetinde gelmiş geçmiş en renkli liderlerden biriydi.

Bulduğu her boş araziye ağır sanayi fabrikası temeli atardı.

Böyle yüzlerce temeli (!) var.

Ne derseniz deyin umursamaz, bildiği yoldan asla şaşmaz, geri adım atmaz, ödün vermezdi.

Aynı zamanda memleketin başına bela olan din sömürüsünün en büyük ustalarından biriydi."

CHP'nin çaldığı temeller üzerinden iftiralar attı

Yazısında Niyazi Ünsal'ın iftiralarını da kullanan Çölaşan şu ifadeleri kullandı:

"Günlerden bir gün hocamız Erzincan'a gidiyor ve orada bir ağır sanayi hamlesi tesisinin temelini atıyor.

Büyük törenler düzenleniyor, nutuklar atılıyor ve hocamız fabrikanın temeline ilk kazmayı besmele çekip vuruyor.

Aradan uzunca bir süre geçiyor…

CHP Erzincan senatörü Niyaz Ünsal günün birinde gazetelere haber salıyor:

“Meclis bahçesinde bir basın toplantısı yapıp ağır sanayi hamlesinin temelini sizlere göstereceğim…”

Gazeteciler gidiyor.

Niyazi Ünsal Reno marka aracının bagajını açıyor ve küçük bir beton kitleyi kucağına alıp dışarı çıkarıyor…

“İşte size Erbakan'ın hayal dünyasından bir örnek. Boş bir arazi bulup oraya da ciddiyetsiz bir temel atmış. Ağır sanayi hamlemizin bu temelini bagaja koyup taaa Erzincan'dan getirdim!”

Millet kahkahadan kırılıyor…

Ve bu olay Türk siyaset tarihine geçiyor.

Dün bizim gazetede fotoğraflarıyla yer alan manşet haberi okuyunca aklıma Niyazi Ünsal'ın bu muhteşem siyasi şovu geldi.

Yıllar önce Erzincan'da hayali temel, günümüzde ise Çankırı'da hayali baraj!.."

İşte Niyazi Ünsal gerçeği

Milli Gazete'de yer alan habere göre, 1973-1979 yılları arasında Senato’da görev yapan CHP Erzincan Senatörü Niyazi Ünsal, Başbakan Yardımcısı olarak görev yapan Necmettin Erbakan’ın Erzincan’da Temmuz 1976 yılında attığı temeli arabasının bagajına yükleyerek TBMM önüne getirerek, “MC hükümetinin bir süredir yurt düzeyinde attığı sahte temellerden birisidir” demişti. Ünsal hakkında bu basın toplantısının ardından “temel çalma” suçundan dava açılmıştı.

Erbakan hayali temel attı dedi, sonra da fabrikanın taşınaması için feryat etti

Niyazi Ünsal, olaylardan kısa bir süre sonra yapılan seçimlerde senatör olarak seçilememişti.

Erzincan’da yapımı tamamlanan fabrika dönemin Başbakanı Ecevit’in emri ile Kayseri’ye nakli istenmişti. Erbakan’ın attığı fabrika temeli için “İşte size Erbakan’ın hayal dünyasında bir örnek. Boş bir arazi bulup oraya da ciddiyetsiz bir temel atmış. Ağır sanayi hamlemizin bu temelini bagaja koyup taaa Erzincan’dan getirdim!” diyen Niyazi Ünsal bu kez fabrikanın çatısına çıkıp, “Bu fabrikanın buradan başka yere götürülmesine asla izin vermeyeceğiz. Benim cenazemi çiğnemeden bu tesisleri sökemezsiniz!” demişti.

Araştırmacı yazar Ekrem Şama, “Allah Dostu Erbakan” kitabının bir bölümünde bu olayı MSP’li Cengiz Ocakçı’dan şu ifadelerle aktarmıştı:

Erbakan'ın ağır sanayi hamlesi

Milli Selamet Partisi döneminde Erbakan Hocamızın en önemli faaliyetlerinden bir tanesi de sanayi hamlesinin başlatılmasıdır. Bunun için kısa sayılan koalisyon ortaklıkları sürecinde, yaklaşık 200 ağır sanayi tesisinin planı, projesi yapılmış, temelleri atılmış ve hızla inşasına girişilmiştir. Artık Erbakan Hocamızın ta 1950’li yıllardan itibaren hedefi olan Türkiye’nin sanayileşmesi konusunda adımlar atmanın zamanıdır. Yurdun hemen hemen her köşesinde, bizzat kendisi tarafından birer sanayi tesisinin temeli atılmaya başlanmıştır. Gece gündüz veya tatil mesai mefhumunu rafa kaldırarak, büyük bir gayretle çalışmakta ve ilgilileri çalıştırmaktadır. Gerek plan proje aşamasında, gerekse arazide bu süreçte enteresan olaylar da meydana gelmiştir. Bir iki örnek olayı kitabımıza taşıyacağız.

Yatırımların temellerini çaldılar

Milli Selamet Partisi döneminde onun yakınında uzun süre bulunmuş ve bu sürece katkısı olan Cengiz Ocakçı anlattı:

“200 ağır sanayi hamlesi içerisinde yer alan tesislerden birisi de Erzincan’daki Taksan Takım Tezgahları Sanayi idi. Sanayi Daire Başkanı Kamil Büyüközer’in sekreteri idik. Erzincan’a gidildi ve bu tesisin temeli bizzat Erbakan Hocamız tarafından atıldı.

O zamanın CHP Erzincan Senatörü Niyazi Ünsal, bizden sonra gitmiş, o temeli topraktan çıkarmış, yanlarındaki demirleri ile beraber arabasının bagajına yerleştirmiş. Ertesi gün TBMM’ne getirdi. Teşhir etti. O zamanın iri gazetesi Günaydın dahil olmak üzere, bir çok basın temsilcisi, böyle enteresan bir malzemeyi değerlendirmek üzere oraya geldiler. Böylece Erbakan’ın atmış olduğu temellerin asılsız ve yalan olduğu, geçersiz olduğu ortaya çıkarılmış ve millet bu şekilde ikna edilmiş olacaktı.

O gün, yani 11 Temmuz 1976 günü TBMM en renkli günlerinden birini yaşadı. Niyazi Ünsal söz aldı ve bu temellerin asılsız olduğunu, milletin kandırılmakta olduğunu, Erbakan Hoca’nın hayalperest olduğunu, işte ıssız tarlalara attığı temellerden birini arabasının bagajına koyup getirdiğini, ballandıra ballandıra anlattı. Erbakan’a iftira üzerine iftira attıktan sonra söz sırası Erbakan’a geldi.

Erbakan'dan ayar: "Bu temellere CHP’nin büyük ihtiyacı vardır, çünkü CHP’nin temeli yoktur"

Niyazi Ünsal’ın iddialarına bir bir cevap vererek, bu projelerin planlara dahil olduğunu, finansmanının hazır olduğunu ve inşallah bunlar üretime başladığında Türkiye’nin dev adımlar atmış olacağını izah ettikten sonra, Niyazi Ünsal’a dönerek:

- “Sayın Ünsal’ın bu tesisin temellerini çıkarıp arabası ile buraya getirmiş olması, yapımı aksatmayacaktır. Çünkü bu temeller sembolik olarak atılmaktadır. Bu temel olsa da, olmasa da, bu tesisler yapılıp hizmete sunulacaktır. Bu tesisin Sayın Ünsal’ın söktüğü temellere ihtiyacı yoktur. Lakin sökülüp buraya taşınan bu temellere CHP’nin büyük ihtiyacı vardır. Çünkü CHP’nin temeli yoktur.”

Bu kaliteli espri milletvekilleri tarafından alkışlarla karşılanmıştı.

Bu temelleri sökmüş bulunan Niyazi Ünsal hakkında devlete ait temelleri çalmış olmasından dolayı usulen bir dava açılmıştı.

Bu olaydan kısa bir müddet sonra, kısmi senato seçimleri yapılmış, Niyazi Ünsal tekrar seçilememişti. Daha sonra ise İstanbul’da meşhur Güneş Motel görüşmelerinden sonra, Adalet Partisi’nden 11 milletvekili istifa ederek, 2.MC hükümetinin devrilmesi ile, CHP ve Ecevit’in hükümet kurmasını sağlamışlardı. Bu 11 milletvekilinin hepsine Ecevit tarafından birer bakanlık verilmişti. Bütün bu pazarlıklar sürerken, Erzincan’da yapımı büyük ölçüde tamamlanmış ve makineleri monte edilmiş bulunan Taksan’ın, Ecevit’in emri ile, Kayseri’ye nakli için de karar alınmıştı. Makine ve teçhizatı Kayseriye taşıyacak olan tırlar ve iş makineleri Taksan’ın kapısındadır. Fabrikanın çatısından bir feryat duyulur. Bakarlar ki bu, Erzincan Eski Senatörü Niyazi Ünsal’dır:

- Bu fabrikanın buradan başka yere götürülmesine asla izin vermeyeceğiz. Benim cenazemi çiğnemeden bu tesisleri sökemezsiniz!
Tabi o makineler sökülüp nakledildi ama sonrası üretime geçirilemedi. Çünkü Erbakan Hocamız artık hükümette değildir. At sahibine göre kişneyecektir. Ya da kişneyemeyecektir.

Niyazi Ünsal 2010 yılında öldü. Sanıyorum felç olmuştu.

Yorumlara Git

Türkiye'ye verilmeyen F-35 ve Eurofighter'lar o ülkeye gönderilecek

Starlink uyduları dronları tespit etti! Hayalet uçakları da tespit edebilecek mi?

Hamas'tan HÜDAPAR'a dikkat çeken mektup

Pötibör bisküvinin doğum gününe kutlama!

NATO’dan Avrupa’ya kritik uyarı! “Türkiye olmadan olmaz”