Gündem
‘Kısas’ta hayat vardır
Emperyalist Batı’nın dünyanın başına bela ettiği, ahlaksızlık ve terörizm sarmalı İslam coğrafyasını da derinden etkilerken, şiddet, tecavüz ve terör olayları ile yüce dinimiz İslâm’ı yan yana koymaya çalışan zihniyet tepki çekti. Batı’nın açtığı yaraya yine Batı’dan ithal yasalarla çare arayan seküler cenaha çağrıda bulunan ilahiyatçılar, “Eğer samimiyseniz, bu illetlerden kurtulmanın yolu İslam’dadır. İslam’ın ‘kısasa kısas’ ilkesini uygulamaktadır” dediler.
Hakkı Bilir İstanbul
Caniye, teröriste, katillere, hırsızlara, çocuk tacizcilerine ve tecavüzcülere en etkili ve kesin çözümü İslam Hukuku sağlıyor. Kadına yönelik her geçen gün artan şiddet haberleri ve taciz-tecavüz vakalarının engellenmesinin yegane yolu İslam’ın emrettiği ‘kısas’ kaidesinin hakkıyla tatbik edilmesinden geçiyor. Özellikle kadına şiddet olaylarını İslam diniyle ilişkilendirmeye çalışan seküler cenah ise ‘İslam’ın kısas’ emrini ‘çağ dışı’ olarak nitelendirerek büyük bir ikiyüzlülük örneği sergiliyor. İlahiyatçılar ve insan hakları savunucuları, şiddetin ve kaosun bitmesinin yolunun İslam hukukundan geçtiğini belirtiyor.
İslam hukuku dengeleyici unsur
Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker, “Kuran’da Müslümanlara için ‘İnsanlara şahit olan ümmet’ olarak vasıflandırılmışız. Yani tüm insanları gözetlemek vasfımız. Kadın, erkek, Müslüman, gayrimüslim şiddete uğrayan kim varsa karşısında olmalıyız. Nur Suresi 30. âyette, ‘Gözlerinizi indirin’ diyor. Bırakın elle tacizi gözle tacizi bile yasaklıyor. Hakkıyla uygulandığı taktirde kısas dengeleyici bir unsurdur. Genele baktığımızda bütün suçların önlenmesinin yegane yolu İslam hukukunun uygulanmasından geçer” ifadelerini kullandı.
Batı’dan ithalle bu iş çözülmez
Müslümanların kim olduğuna bakmaksızın şiddet karşısında durması gerektiğini kaydeden Çeker, şöyle devam etti: “Bizler mazlumun kimliğine bakmamalıyız. Yani, ‘kadına şiddet’, ‘erkeğe şiddet’ değil de meseleleri insana şiddet bağlamında ele almalıyız. Batı’dan ithal kelimelerle doğru teşhis de bulunamayız. Seri bir katil düşünün. 50 kişiyi öldürmüş olsun. Halbuki ilk kişiyi öldürdüğünde ‘kısas’ uygulansaydı 49 kişi kurtulmuş olacaktı. Hakkıyla uygulandığında kısas dengeleyici bir unsurdur.”
Var mısınız uygulamaya?
İnsan Hakları Savunucuları Derneği (İHSD) Genel Başkanı Ali Akbaş, “Sürekli olarak kadına şiddetten bahsedenler, tecavüz ve tacizlerin arttığını iddia edenler, İslam’ın bu noktadaki çözümünü de kabul etmiyorlar. Samimilerse buyursunlar İslam hukukunu uygulayalım. Kısasta rahmet vardır ilahi emrini yerine getirelim. Bir tane şiddet olayı meydana gelmez. En temel insan hakları güvence altına alınmış olur” ifadelerini kullandı. Kadına şiddet meselesini İslam’ın problemiymiş gibi gösterenlerin art niyetli olduğunu vurgulayan Akbaş, “İslam’ın bu noktadaki tavrı netken, meseleyi asla yüklemek ve İslam’ın çözümlerini de reddetmek büyük bir paradokstur” değerlendirmesinde bulundu.