AKİT MENÜ

Dünya

Morolu Müslümanlar gün sayıyor

Filipinler hükümeti ile ülkenin güneyindeki Müslümanlar arasında 40 yılı aşkın süredir devam eden ve 120 binden fazla insanın hayatına mal olan çatışmada sona yaklaşılıyor. AA, Moro İslami Kurtuluş Cephesi ile hükümet arasında 27 Mart’ta imzalanacak anlaşma öncesi, bölgeyi ziyaret ederek taraflarla görüştü. Anlaşma uyarınca, nüfusun yüzde 75’i Müslüman olan Moro bölgesine otonomi verilmesi ve Moro İslami Kurtuluş Cephesi’nin silah bırakması planlanıyor.

Güncelleme Tarihi:

KOTOBATO - Müslümanların 40 yılı aşkın süredir bağımsızlık için mücadele ettiği Filipinler’in güneyindeki Moro bölgesinde 27 Mayıs’ta imzalanacak barış anlaşması için geri sayım başladı. En büyük silahlı güç olan Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MİKC) ile hükümet arasında imzalanması planlanan barış anlaşması öncesi Anadolu Ajansı, bölgeyi ziyaret ederek taraflarla görüştü.

27 Mart’ta imzalanacağı duyurulan anlaşma ile 40 yılı aşkın süredir devam eden ve 120 binden fazla insanın hayatına mal olan çatışmanın sonlandırılması hedefleniyor. Anlaşma kapsamında, Filipinler’in güneyindeki Mindanao adasının, nüfusunun yüzde 75’i Müslüman olan Moro bölgesine otonomi verilmesi planlanıyor. 2016’da Müslümanların çoğunlukta olduğu 6 vilayette referandum yapılarak, otonomi bölgesine katılıp katılmayacakları sorulacak.

"BARIŞ HER ZAMANKİNDEN DAHA YAKIN"

Moro’nun bağımsızlığı için 1972’de silahlı mücadeleyi ilk başlatan ve bölgedeki en büyük ikinci güç olan Moro Milliyetçi Kurtuluş Cephesi’nin de (MMKC) dahil olduğu diğer diğer silahlı gruplar ise anlaşmayı kabul etmeyeceklerini duyurdu.

1984 yılında Moro Milliyetçi Kurtuluş Cephesi’nden ayrılarak Moro’daki en büyük silahlı güç haline gelen Moro İslami Kurtuluş Cephesi adına hükümetle barış müzakerelerini yürüten Muhager İqbal, AA muhabirine Kotobato’da yaptığı açıklamada, “barışın her zamankinden daha yakın olduğunu” söyledi.
Moro Milliyetçi Kurtuluş Cephesi, 1996’da Filipinler hükümeti ile imzaladığı barış anlaşmasının tam olarak hayata geçirilememesinden hükümeti sorumlu tutuyor.

MMKC lideri Muslimin Sema, 1996 anlaşmasının üzerlerine yüklediği sorumlulukları yerine getirdiklerini ancak hükümetin söz verdiği adımları atmadığını söyledi.

Bu anlaşmanın uygulanmasında ısrarlı olacaklarını vurgulayan Sema, “İslam İşbirliği, Filipinler hükümeti ve MMKC’den oluşan üçlü bir mekanizma, 1996 anlaşmasını gözden geçiriyor. Bu süreç tüm tarafları tatmin edecek şekilde neticelenmesini ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.

"ÖNEMLİ OLAN ANLAŞMANIN HAYATA GEÇİRİLMESİ"

27 Mart’ta imzalanacak nihai barış anlaşması ile her şeyin bir anda çözülmeyeceğini vurgulayan İqbal, “Anlaşma sadece bir kağıt parçasıdır ve önemli olan bunun hayata geçirilmesidir” değerlendirmesinde bulundu.

Iqbal, 2008’de MİKC’den ayrılarak kurulan ve Moro’nun bağımsızlığı için silahlı mücadeleye deva edeceğini açıklayan Bangsamoro İslami Özgürlük Savaşçıları’nı (BİÖS), barış anlaşmasına dahil etmek için temasta olduklarını söyledi.

MİKC olarak 40 yıldır silahlı mücadele verdiklerini ancak netice alamadıklarını vurgulayan İqbal, “40 yıldır başka ülkelere yardım çağrısında bulunuyoruz ancak bu gerçekleşmedi. Vietnam gibi, Çin ve Rusya’dan yardım alan bir halk değiliz. Tüm mücadeleyi kendi imkanlarımızla veriyoruz. Şimdi barışa ulaşmak için taktik değiştirme zamanı geldi. Eğer BİÖS, silahlı mücadele yönteminde ısrar ederse bunu sürdürebilir ancak netice almalarının mümkün olduğunu sanmıyorum” ifadelerini kullandı.

"SİLAHDA ISRAR EDEN MARJİNALİZE OLUR"

Filipinler hükümeti adına barış anlaşmasını sürdüren Miriam Coronel Ferrer, sürdürülebilit barışa ulaşmanın kolay olmadığını söyleyerek, bunun zaman alacağını belirtti. Filipinlerin başkenti Manila’da AA muhabirine konuşan Ferrer, “Barış anlaşması başarılı olursa silahlı mücadelede ısrar eden gruplar marjinalize olacaktır” dedi.

Tüm müzakerelerin bir “al-ver” süreci olduğunu vurgulayan Ferrer, Moro Milliyetçi Kurtuluş Cephesi yöneticilerinin, barış anlaşmasına yönelik olumsuz açıklamalarına da değinerek, “Bunların bir kara propaganda olduğu çok açık. Bu grupların açıklamalarının arkasında, sürdürdükleri ayrıcalıkları yitirme kaygısının var” ifadelerini kullandı.

Moro bölgesindeki zengin petrol ve doğalgaz yataklarına da değinen Ferrer, anlaşmanın arkasındaki ana motivasyonun, bu kaynakların paylaşımı olduğunu belirtti.

27 Mart’ta imzalanacak barış anlaşmasına göre, Moro’daki yeraltı kaynaklarının yüzde 75’i kurulacak otonomi bölgesinde kalırken, yüzde 25’i de merkezi hükümete gidecek.

"YERALTI KAYNAKLARININ ÖNEMİNİ KAVRADILAR"

Filipinler hükümeti ile Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MIKC) arasında başlatılan barış sürecini denetlemek üzere kurulan Bağımsız Gözlemci Heyeti Başkanı Alistair MacDonald, Moro’da barışa herzamankinden daha yakında olduğunu belirterek, “40 yıldır devam eden çatışmanın ardından her iki taraf da Moro bölgesindeki ekonomik potansiyelin Filipinler için ne kadar önemli olduğunun farkına vardı. İnsanlar artık savaşmaktan bıktı ve çocukları için daha iyi bir gelecek inşa etmek istiyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

Yorumlara Git

Damlaya damlaya neler oluyor neler: Gıda israfının bedeli dudak uçuklattı

Sanki haberi yapan başkalarıymış! Sözcü çaldı Yılmaz Özdil oynadı

Kozmetik devi 21 yıllık dev şirket resmen iflas etti: Fabrikası kül olmuştu, borç yükü arttı!

Şişli'de can pazarı: Ters yöne giren otomobil yayaların arasında daldı! 5 kişiyi yaralandı

Bankada 18 milyon euroluk vurgun: Hırsızları ihbar edene 290 bin euro ikramiye