Dinlediği radyoda cep telefonu ödüllü yarışmaya telefonla bağlanarak katılan Selim Ö. kendisine yöneltilen soruya doğru cevap verdi. Karşısındaki kişi, Selim Ö.’ye akıllı telefon kazandığını söyleyerek adres ve kimlik bilgilerini aldı. 2 bin TL değerindeki hediye cep telefonun adresine kargoyla gönderileceği bildirildi.

Bir hafta sonra paket geldi, Selim Ö., kuryeye 188 TL kargo ücreti ödedi. Paketi açtığında bir salatalık ve bir maket telefonla karşılaşan Selim Ö., soluğu İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nda aldı.

Savcılık, paketi gönderen kişinin televizyon ve radyo aracılığıyla ürün satışı yapan Mehmet S. olduğunu belirledi. Şüpheli hakkında ‘Basın yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanarak dolandırıcılık’ suçundan dava açıldı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Mehmet S. ise sahibi olduğu ticaret ve danışmanlık şirketini kapattıktan sonra radyo ve televizyonlardan ürün satışı yaptığını anlattı. “Reklam vererek birçok ürün satıyorum. Bu ürünlerin içinde telefon da var. Şikâyetçiye ulaşarak zararını ödemek istedim. Bana dönmedi. Kendisine satış yapmadım” diye konuştu.

‘HEM İNCİNDİM, HEM DOLANDIRILDIM’

Yargılama sonunda Mehmet S.’nin nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğini belirten mahkeme 2 yıl hapis ile 200 TL adli para cezası verdi. İyi hal indirimiyle ceza 1 yıl 8 aya indi ve 2 yıl denetim süresi getirilerek ertelendi.

“Hem incindim hem dolandırıldım” diyen Selim Ö. ise zararının karşılanmadığını belirterek, karara itiraz edeceğini söyledi.