Dünya
AYM’nin kararına tepkiler çığ gibi
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), iç hukuk yolları tükenmeden aldığı Twitter kararına tepkiler yağmaya devam ediyor. Hukukçular, AYM’nin vermiş olduğu bu kararla, yargının güvenilirliğini sarstığını ve kamu yararını hiçe saydığını söylediler.
NAİM TAŞBAŞI / İSTANBUL - İlk derece mahkemelerin kişilik haklarını ihlâl eden yayınları kaldırmayan Twitter’e yönelik yasak kararını iptal eden Anayasa Mahkemesi’ne tepkiler dinmek bilmiyor. Hukukçular, AYM’nin ‘bireysel özgürlük’ savunmasının sadece bir maske olduğunu, kamu yararının hiçe sayıldığını ve kamu düzeni olmadan hiçbir bireysel özgürlüğün yerine getirilemeyeceğini söylediler.
ERİŞ: SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK OLMAZ
Sivas Barosu Başkanı Muharrem Eriş, AYM’nin kararından önce idari yargılama sürecinin sonuçlanmış olması gerektiğini söyledi. İdari yargı süreci sonuçlanmadan AYM’nin kendisine bir görev azledip böyle bir karar vermesinin, yargı dokunulmazlığını, yargı bağımsızlığını ve mahkemelerin millet adına karar verme sürecini tamamen baltaladığını da belirten Eriş, “Daha önce birçok başvuru için yıllarca bekleyen AYM, bugün idari yargı süreci bile bitmeden bazı konularda bu şekilde hüküm verebiliyor. Bireysel özgürlük derken sınırsız bir özgürlükten bahsedemeyiz” ifadelerini kullandı. “Özgürlükler sınırsız olursa o zaman hukuk devletinden ve düzenden bahsedilmez. Buna kamusal bir sınırın ve düzenlemenin getirilmesi lazım. Kamu yararının bireysel özgürlüklerden önce gelmesi gerekir” diyen Eriş, “Sınırsız özgürlük dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Ben burada AYM’nin ‘bireysel özgürlük’ savunmasına pek inanmıyorum, bu ‘bireysel özgürlük’ sadece bir maskedir. Bir defa kamu düzeni olmadan hiçbir bireysel özgürlük yerine getirilemez. Bu karar talihsiz bir karardır. Bu mahkeme kararıdır uygulanması gerekir ama, bana göre saygı duyulacak bir yanı yoktur” dedi.
CEYLAN: YARGININ GÜVENİRLİĞİ YÖNÜNDEN VAHİM BİR DURUMDUR
AYM’nin bu kararı ile Anayasa’nın 148 ek fıkrası ‘…Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttı’ maddesini ihlâl ettiğini söyleyen Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Av. Necati Ceylan, “Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunabilmek için ihlâle neden olduğu iddia edilen işlem veya eylem için öngörülen idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının tüketilmiş olması gerekir. Bireysel başvuru yoluna ancak kanunda öngörülen olağan yollar tüketilmesine rağmen ihlâlin ortadan kaldırılamadığı durumlarda gidilebilir” ifadelerini kullandı. “Anayasa Mahkemesi başka kararlarında söz gelimi internet sitesi üzerinden hakaret suçu işlendiği iddiasıyla yaptığı şikâyet üzerine “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verilmesinin anayasal haklarını ihlâl ettiği iddiasını konu bakımından yetkisizlik”, “ başvuru yollarının tüketilmemesi” ve “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedenleriyle kabul edilemez olduğu kararı verirken idare mahkemesinde devam eden bir konuda esastan karar vermesi kararın hukuki değil, siyasi olduğunu göstermektedir” diyen Ceylan, “Bu durum da yargının güvenirliği yönünden çok vahim bir durumdur. Anayasa Mahkemesi adli ve idari yargı değildir. Yargıtay ve Danıştay’ın üzerinde temyiz mahkemesi değildir. Haklarının ihlâl edildiğine inan herkes yerel mahkemelere ve yüksek mahkemelere başvurmadan Anayasa Mahkemesi’ne başvursun. Bunun anlamı budur. Denetim yapması gereken Anayasa Mahkemesi bu kararı ile Ankara’da hâkimler var imajını yerle bir etmiştir” şeklinde konuştu.
ŞENALP: PARALEL BASKI SÜRÜYOR
Konya Barosu eski Başkanı Hasip Şenalp, AYM’nin vermiş olduğu bu kararın ekstra bir karar olduğunu söyleyerek, “Çünkü idare mahkemesi bununla ilgili bir karar vermişti zaten. Anayasa Mahkemesi 17 üyesiyle karar vermesi gerekirken bu kararın altında beş üyenin imzası vardır. Bu karar iç hukuk yolları tüketilmeden verilmiş bir karardır” dedi. Şu anda AYM’de 17 bin’in üzerinde bireysel başvuru varken, içerisinden bu kararın özellikle çıkarılıp verildiğini de belirten Şenalp, “Buna gerekçe olarak da ‘önemli konularda öncelik tanıyabiliriz’ diyor ama bir Hanefi Avcı münacatı var ki hâlâ bir karar çıkarılmış değil. Yargının üzerindeki Paralel yargı baskısı hâlâ kalkmış değildir. Bu karar kamu vicdanına sığmış değil. AYM’nin sık sık bu müdahaleleri Jüristokrasi’yi getirir, yani hâkimlerin iktidarını getirir. Demokrasilerde iktidarın icraatlarına bu kadar müdahale olmaz” diye konuştu. Şenalp, “Bu karar aynı zamanda bir fantastik karardır. Çünkü kamu yararı denilen bir şey vardır. Twitter Türkiye’nin vermiş olduğu 600 tane mahkeme kararını uygulamamış ve Türkiye’nin prestijini hiçe sayma noktasında bir tutum sergilemiştir. Yani bu kararla kamu yararı hiçe sayılmıştır. AYM’nin bireysel özgürlüklerden önce kamu yararını gözetmesi gerekirdi” şeklinde konuştu.