ABD’li ünlü araştırmacı Seymour Hersh’ün Suriye’de 1000’ün üzerinde insanın öldüğü 21 Ağustos kimyasal silah saldırısını Washington’ı savaşa çekmek için Türklerin organize ettiği iddiasını Beyaz saray yalanladı. Türkiye’de de bazı kesimler tarafından dillendirilen bu çirkin iddia şöyle ortaya çıktı. Araştırmacı Seymour Hersh’ün iddialarına göre Türkiye, ABD’yi Suriye’de savaşa çekmek, böylece Esad’ın devrilmesini hızlandırmak için böyle bir operasyon tasarladı. Ayrıca El Nusra mensuplarına kimyasal silah sağladı. Böylece Obama’nın Suriye’de belirlediği kırmızı çizginin aşılmasını sağlayıp ABD’lileri savaşa çekmeye çalıştı.

İDDİALARIN DAYANAĞI YOK

Hersh bu iddiaları ABD’li haber kaynaklarının “telefon dinlemeler ve diğer verilerle” tespit ettiklerine dayandırmasına rağmen ortada bir bilgi yok ve belge yok. Yine Beyaz Saray Sözcüsü Caitlin Hayden’de yaptığı açıklamada “Sayın Hersh’ün, sadece adı açıklanmayan kaynaklara dayanan ve Suriye’deki 21 Ağustos kimyasal silah saldırısıyla ilgili tamamen asılsız sonuçlara varan son hikâyesini gördük” diyerek iddiaların dayanaksız olduğunun altını çiziyor. ABD’li yetkili Shawn Turner ise bu iddialarla ilgili olarak “21 Ağustos’ta meydana gelen kimyasal silah saldırısından sadece ve sadece Esad Rejimi sorumlu olabilirdi. Hersh’ün Suriyeli muhaliflerin kimyasal silah kapasiteleriyle ilgili gizli bir istihbarat belgesi bir istihbarat analisti tarafından hiçbir zaman hazırlanmadı.” diyerek iddiaları çürüttü.

MASADA SURİYE GERGİNLİĞİ YALANI

Hersh bir yazısında Obama ve Erdoğan’ın Beyaz Saray’daki Kırmızı Oda’da yedikleri yemekte Suriye’deki kimyasal silah saldırılarını konuştukları ve Obama’yla Erdoğan arasında yaşanan bir gerginliği ardından Erdoğan’ın Erdoğan arasında geçen bir gerginlikte Erdoğan’ın Obama’ya parmağını salladığını da iddia ediyor. Bu iddiada Beyaz Saray tarafından yalanlanıyor. Çünkü Türkiye ve ABD, tam iddianın tersine Suriye’deki cihatçılara karşı ortak hareket ediyor.

HERSH’İN TÜRKİYE-ABD HATTINDAKİ GERİLİM İDDİALARI DA HAVA DA KALIYOR

Waşhington’un El Nusra’ya bakış açısının yumuşadığı iddia ediliyor. Bir gazetecinin, bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisine bunu sorduğunda şöyle yanıt alıyor: “Bizim için şu anda en kötüsü IŞİD. İkinci El Nusra. Üçüncü Ahrar eş-Şam.” Niye? Çünkü hem El Nusra hem IŞİD, El Kaide bağlantılı olsalar da, yabancı savaşçılar IŞİD’de toplanıyor. El Nusra’nın savaşçıları Suriyeli, yabancılar tepe kadrosunda. Ayrıca öldürdükleri insanların organlarını yiyip bunu filme alan, kontrol ettikleri bölgelerde kadınlara, kızlara vahşet uygulayan IŞID’in yöntemleri çok daha canice. Hepsinden öte El Nusra, şimdi ABD’lilerin birinci tehdit saydığı IŞİD ile çarpışıyor. Hersh’ün makalesi, ABD ile Türkiye’nin IŞİD tehdidine karşı birleştiği bir dönemde somut veriler içermemesi bir yana, bu açıdan da havada kalıyor.