AKİT MENÜ

Gündem

AYM, 'ben yaptım, oldu!' diyor!..

Anayasa Mahkemesi, yakın ve uzak geçmişinde Anayasa'yı ve kanunları hiçe sayarak, almaması gereken bazı kararlar almış ve bu sebeple kamu vicdanında ciddi yaralar açmıştı.

İşin garip tarafı, yargının en zirve noktasında bulunan AYM'nin, mevzuat ve teamüllere aykırı olarak aldığı kararların uygulanmak zorunda kalınmasıydı.

Yani Anayasa Mahkemesi, 'ben yaptım oldu' tavrındaydı. Yapmaması gerekeni yaptığı halde, idarenin eli kolu bağlanıyor ve aldığı kararlar çatı çatır uygulanıyordu.

12 Eylül 12010'da yapılan referandumla Anayasa Mahkemesi'nin üye sayısının 17'ye çıkarılması ve bu arada bireysel başvuru yolunun açılmış olması, hakikaten ileri bir adımdı.

Değişikliklerle ilgili esas memnuniyet sebebi, Anayasa Mahkemesi'nin artık kendi sınırlarını zorlayan kararlar almayacağı beklentisiydi.

Ancak Mahkeme'nin mağdur kişiler dolayısıyla kapatılan Twitter konusunda yapılan bireysel müracaatları, hem de alelacele kabul ederek verdiği kararla, eski korkular tekrar nüksetti.

Eski korkular dediğimiz, Anayasal bir kurum olan AYM'nin bizzat Anayasa'yı kaale almaması dolayısıyla yaşanan gelişmelerle ilgili ve Twitter Kararı'nda da böylesine bir durum söz konusu.

Twitter Kararı, AYM'nin hala 'ben yaptım oldu' havasında olduğunu ortaya koydu.

Anayasa Madde 148, Ek Fıkra son derece açık: "Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır."

Demek ki neymiş?.. Bireyler, birtakım ihlaller sebebiyle AYM'ye başvurabilirlermiş, ama'olağan kanun yollarının tüketilmiş olması' kaydıyla.

Twitter Kararı ile ilgili olarak, özgürlük temelinden hareketle leh ve aleyhte çok şeyler söylenebilir, ancak kesinlikle söylenemeyecek tek şey, AYM'nin bu konuda aldığı karar öncesi, 'olağan kanun yollarının tüketildiği'dir...

Karar sürecinde toplantı yapılıp yapılmadığı, ayrı bir tartışma konusu iken; konu hakkında İdare'nin (Adalet Bakanlığı'nın) görüşünün alınması hususu da ihlal edilmiş, dahası Mahkeme'nin toplam 5 üyeden oluşan bir dairesinin aldığı karar Anayasa Mahkemesi kararı olarak lanse edilmiştir ki, bunlar ciddi problemlerdir.

O halde AYM'nin aldığı karar, kesinlikle hukuksuz bir karardır. AYM'nin kabul etmemesi gereken bir müracaatı kabul ederek ve yine kendi iç işleyişi ile ilgili mevzuatı kaale almadan aldığı, hukuk diliyle söylenmesi gerekirse, 'keen lem yekün' yani 'yok hükmünde' bir karardır.

İşte zurnanın zırt dediği yer de burası. Anayasa Mahkemesi, kabul etmemesi gereken bir müracaatı kabul ediyor, Anayasa'yı, kanunları ve kendi iç işleyişi ile ilgili mevzuatı kulak ardı ederek, almaması gereken türden, hukuk dışı bir karar alıyor, ancak bütün bunlara rağmenbu karar uygulanmak zorunda kalınıyor...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AYM'nin kararı üzerini söyledikleri, meseleyi açıkça ortaya koyar nitelikte: "Bu karara tabii uymak zorundayız. bunun için de uyduk. Ama saygı duymak zorunda değilim ve saygı da duymuyorum. Bu karar birincil mahkemelere müracaat edilmeden, hukuk yolları tüketilmeden Anayasa Mahkemesi'ne götürülmüştür. Bir defa usul yönünden Anayasa Mahkemesi'nin bunu reddetmesi gerekir."

"Bireysel başvuru için hukuk yollarının tamamen tüketilmesinin şart olduğunu" dolayısıyla"Anayasa Mahkemesi'nin Twitter'a erişim engelini kaldırmasıyla yetki gaspı yaptığını" söyleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Şentop'un şu sözleri ise meselenin bir başka tarafını ortaya koyuyor: "Korkumuz o ki, Twıtter kararı bir işaret fişeği, asıl hedef ileride yüksek seçim kurulu kararlarını da yok saymak."

Sayın Şentop'un korktuğu gibi bir şey olmaz inşallah ama yine de esas soru şu: Anayasa Mahkemesi'nin ya da örnek olayımızda olduğu gibi ilgili beş üyenin, 'ben yaptım oldu' tavrıyla alacakları 'yok hükmündeki kararlar', bundan böyle de uygulanacak mıdır?..

Aslında yok hükmündeki kararları yok sayacak bir mekanizma oluşturabilmek, çok da zor olmamalı..

Ekrem Kızıltaş - Haber7
ekremkiziltas@gmail.com

Yorumlara Git

HÜDAPAR’a aslan, DEM'e kedi

Malum zihniyetin engellendiği yerli sanayi son 20 yılda ayağa kalktı! CHP takoz engellendi savunma sanayii şahlandı

Kassam'dan işgal rejimine darbe

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan Narin Güran açıklaması

Mariana Çukuru’ndan gelen gizemli ses! Uzaylı sandılar, gerçek çok başka çıktı