Buğra Kardan

Tasarruf finansman şirketlerinin denetim altına alınmasını, ödenmiş sermayelerinin asgari 100 milyon lira olmasını da içeren 23 maddelik kanun teklifine destek yağıyor. Teklifin yatırımcıları risklere karşı koruyacağı tahmin ediliyor.

Olumlu neticeler verecek

Faizsiz Elbirliği Sistemi’yle öne çıkan Emin Grup’un Kurumsal İletişim ve Marka Yönetimi Direktörü Mustafa Kemal Daldal da yeni yasal düzenlemenin olumlu neticeler vereceğine inanıyor. Daldal, düzenlemeyle ilgili editörümüz Buğra Kardan’ın sorularına şöyle yanıtlar verdi:

İstişarelerde bulunuldu

Faizsiz konut ve taşıt edindirmeyle ilgili TBMM Başkanlığı’na sunulan kanun teklifi beklentilerinizi karşıladı mı?

Tabii ki. Hükümetimizin çalışmalarını olumlu buluyoruz. Elbirliği Sistemi’nin temellerini Türkiye’de 1991 yılında atan kurucumuz merhum Emin Üstün, faizsiz konut ve otomobil satışının yasal bir zemine oturtulması için uzun yıllar önemli girişimlerde bulundu. Pek çok açıklama yaptı, pek çok demeç verdi. Kendisi, sistemin işin ehli olmayan ve sermayesi bulunmayan kişilerce suistimal edilmesine karşı yasal bir zemine oturtulmasını savundu. Bugünkü yasal zeminin oluşabilmesi için kamu yetkilileriyle istişarelerde bulundu.

Önemli bariyer

Kurucumuzun yıllar öncesinden ısrarla talep ettiği bu düzenlemenin şimdilerde gündeme alınması aslında kendisinin ne kadar haklı olduğunu da ortaya koyuyor. Biz 30 yıllık bir güvenceyle bu işi başarılı bir şekilde yapıyoruz ancak işin ehli olmayan firma sayısı günümüzde 40’ı aştı. Bu firmaların yapacakları hatalar sektöre duyulan güveni sarsabilir. Onun için dikkatli olmak gerekiyor. Yeterli sermayesi bulunan, kendini kanıtlamış olan başarılı firmalar yasal güvence altında yoluna devam edebilmeli. İşte bu nedenle getirilen minimum 100 milyon TL’lik sermaye şartının bu işin ehli olmayan kişilerce açılan şirketlerin önünde bir bariyer olabileceğini düşünüyoruz.

Temel ihtiyaçlar karşılanıyor

Teklifte yer alan kontrol ve yaptırıma yönelik hükümleri yeterli buluyor musunuz? Düzenlemede bulunmasını arzu ettiğiniz başka hususlar da var mı?

Ak Parti Grup Başkanvekili Sayın Mehmet Muş’un kamuoyuyla paylaştığı ilgili detaylara baktığımızda aslında düzenleme yeterlilik olarak temel ihtiyaçları karşılıyor. Yasayla şirketlere önemli yükümlülükler getiriliyor. Müşteriyle yapılan sözleşme tanımlanıyor. Sözleşmede bulunması gereken asgari unsurlar belirleniyor. Tasarruf finansman faaliyetinin faizsiz finans ilke ve esaslarına göre yürütülmesi zorunlu kılınıyor. İhlaller durumunda çeşitli cezai uygulamalar da düzenlemenin içerisinde var. Bu bakımdan Eminevim olarak bizim müspet karşıladığımız ve olumlu değerlendirdiğimiz bir düzenleme. Bugüne kadar en çok muzdarip olduğumuz konulardan biri müşteriyle yapılan sözleşmenin tanımıdır. Sözleşmede yer alması gereken asgari unsurlardır. Burada sektöre yeni giren bazı şirketler, sistemin kendini koruyan yapısına zarar verecek şekilde ve teslimat tarihlerinde bir rekabete girdiklerini sanarak aslında işleyişi riske atıyorlar. Mümkün olmayan teslimat tarihleri vaat ederek vatandaşın kafasının karışmasına neden oluyorlar. Yeni düzenlemeyle rekabet uğruna hataların önüne geçilebilir. Bu açıdan düzenlemenin sektörde hizmet vermeye çalışan kuruluşları disipline edeceğine inanıyoruz.

Teslimatlar artacak

Peki, düzenleme yasalaştığı takdirde faizsiz konut ve otomobil satışının ekonomiye yansımaları nasıl olacak?

Düzenlemenin hayata geçmesiyle konut ve otomobil satışlarının belirli bir stabilizasyon oturacağını söyleyebilirim. Mevcut durumda Eminevim olarak yılda 25 bine yakın ev ve araç satışına vesile oluyoruz. Yürürlüğe girecek düzenlemeyle bu satışları yılda 25-30 binlerden 2-3 yıllık periyotlar içinde 100 binlere çıkarabilmek mümkün. Her sene yaptığımız 25 bine yakın teslimatla ülke ekonomisine sağladığımız 5 milyar TL düzeyindeki ekonomik katkıyı da yine 2-3 yıllık periyotlar içinde yılda 25-30 milyar TL’ye çıkarabiliriz. Aynı zamanda istihdamımızı arttırabiliriz.

Kritik tavsiye

Yasa hazırlıkları öncesi sisteme başvurmak isteyen vatandaşlarımıza ne tavsiye edersiniz?

Faizsiz konut ve otomobil talebi giderek artıyor. Yasal güvencenin gelmesi elbette var olan güveni artıracaktır ancak son 2 yılda art arda açılan firmalarca uygulanan satış politikaları vatandaşlarımızın kafalarını karıştırabilir. Bunun için vatandaşlarımızın faizsiz sistemle hizmet verdiğini savunan şirketlerin geçmişlerini, hizmet sürelerini, teslimat sayılarını, niteliklerini, şube adetlerini araştırarak karar vermelerini tavsiye ederim. Gururla ifade edebilirim ki biz, şeffaf bir firmayız. Her vatandaşımız şirketimiz hakkındaki her veriye kolayca erişerek ne yapacağına kolayca karar verebilir. Bugüne kadar 180 bin ev ve araç teslimatı yapan Eminevim, 30 senedir bu anlayışla hareket ediyor.

Esas olan hizmet kalitesidir

Sektördeki mevcut firma sayısında bir azalma ya da bir artış bekliyor musunuz?

Bir tahminde bulunmak mümkün değil. Ancak bu tür regülasyonların ardından birleşmeler veya satın almalar yaşanabiliyor. Belki yeni yatırımcı girişleri olabilir. Bunun ne yönde olacağını da yasa hayata geçtiğinde görebiliriz. Çünkü işin felsefesini çok bilmeyen şirketler söz konusu. Bunlar, faizsiz hizmet vereceklerini iddia ederek sektöre girdiler. Sayı bu kadar arttığında işi başarıyla yapanları ayırmak gerekiyor. Sonuçta sistemin kendine has dinamikleri var ve bunları koruyup kollamak gerekiyor. İşte çıkacak bu düzenleme de sektörde uzun yıllar hizmet veren, belirli bir teslimat gücü ve sermayesi olan şirketlerin yollarına devam edebilmelerini sağlayacaktır. Ancak burada esas olan hizmet verecek şirket sayısından çok işin belirli bir kalitede yürütülmesidir.

Elbirliği sistemi ön planda

Yani yeni dönemde Elbirliği Sistemi’nin daha da öne çıkacağı belirtilebilir.

Elbette. Türkiye’de mevcut konvansiyonel sistemlere rağmen herkesin faizsiz ev sahibi olma hakkının da olduğuna inanıyoruz. İşte Elbirliği Sistemi de insanlara faizsiz ev ve araç alabilme özgürlüğünü sunuyor. Çıkması planlanan yasayla bu avantajlı seçim özgürlüğünden pek çok ailenin istifade etmesini amaçlıyoruz. Başta ekonomiye sağlayacağı büyük katkılar açısından da değerlendirdiğimizde araç ve konut pazarında arz ile talebin dengelenmesi, hem katılımcılığı hem de paylaşımcılığı esas alan, Cumhurbaşkanımızın vurguladığı İslam iktisadı anlayışının bir bileşeni olarak hizmet eden Elbirliği Sistemi’nin etki alanının genişletilmesiyle mümkün olabilir.

"2020 yılı şirketimiz adına hedeflerimize ulaştığımız bir yıl oldu. Pandemi etkisinin yoğun hissedildiği dönemde kesintisiz hizmet akışını sürdürebilmek için inovatif projeler geliştirdik. Görüntülü Şube hizmetimizi ile Dijital Hizmet kanalımızı aktif bir şekilde kullandık, kullanıyoruz. Artan talepleri karşılayabilmek için de 128 şubemiz ve çalışanlarımızla yoğun bir tempo içerisindeyiz. Çok şükür, pandemi döneminden güçlenerek çıktık. Teslimatlarımız aralıksız sürdü"

Ekonomiye 4.7 milyar TL’lik katkı sağlanacak

2021 hedeflerinizden de bahsedebilir misiniz?

Sürdürülebilir büyümeyi koruyan, dijitalleşme ve müşteri odaklı yeni yaklaşımları benimseyen politikaları 2021’de devreye almayı hedefliyoruz. Belirlenen stratejilerle yeni yılda şirket olarak yüzde 27’den fazla büyüme göstererek bu yıl yapılacak 27 bin teslimatla toplamda 200 bininci teslimata imza atmayı planlıyoruz. Başarılı kampanyalarla Elbirliği Sistemi’ni 2021 yılında çok daha geniş bir alana yaymayı, başta genç nesiller olmak üzere her gelir grubundan ve her kesimden vatandaşımızı, Elbirliği Sistemi’nde buluşturmayı planlıyoruz. Yıl boyunca yapacağımız teslimatlarla da ülke ekonomisine 4.7 milyar TL düzeyinde katkı sağlayarak istihdamın da artmasında önemli roller oynayacağız.