AKİT MENÜ

Eğitim

Üsküdar Üniversitesi’nden ‘Küresel İyi Oluş’ çağrısı

Üsküdar Üniversitesi’nin ‘Küresel İyi Oluş’ manifestosunda global bilgelik değerlerine daha fazla önem verilmesi gerektiğine işaret edildi.

Buğra Kardan

Üsküdar Üniversitesi Senatosu tarafından pandemi sonrası için ‘Küresel İyi Oluş Manifestosu’ yayımlandı. Senato adına Kurucu Rektör ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın kamuoyuyla paylaştığı manifestoda pandeminin Türkiye’de ve dünyada neden olduğu genel umutsuzluktan endişe duyulduğuna işaret edildi.

Bilgelik öne çıkıyor

Pandemi sürecinde gelecek kaygısının ve sürekli ölümle burun buruna yaşamanın insanların korkularını yükselttiğinin belirtildiği manifestoda “Bu nedenle 21 yüzyılda küresel bilgelik değerlerinin daha fazla önemsenmeli” ifadesine yer verildi.

Köprüler inşa edilmeli

Manifestoda şöyle denildi:

İnsanlığın yaşadığı bu trajik süreçte gelir eşitsizliğinin, ekonomik adaletsizliğin ve yoksulluğun küresel olarak artışına şahit oluyoruz. Kıtalararası göçlerin daha çok artacağını öngörüyor ve bunun farkına varılmasını istiyoruz. Dünyada duvarların değil, köprülerin inşasına önem verilmesini talep ediyoruz.

Pandemi sürecinde sağlık hizmetlerine ulaşım konusunda eşitsizliklerin çok daha fazla arttığını gözlemliyoruz. Temiz su ile sağlığa erişimi sınırlı yoksul ülkelerde yaşayanların ekonomik ihmale maruz kaldıklarını ve bunun insanca olmadığını beyan ediyoruz.

Endişeler söz konusu

Pandemi sürecinde yaşanan bedensel ve psikolojik rahatsızlıkların küresel olarak mutsuzluğu, yalnızlığı, madde bağımlılığını, şiddeti, depresyonu, intihar eğilimini arttıracağından endişe ediyoruz. Ülkelerin yöneticilerinin silah ticaretine ve küresel hâkimiyete verdikleri önem kadar bu duruma ehemmiyet vermeyeceklerinden kaygılıyız. Tüm insanlığın refahını gözeten küresel huzur anlayışını talep ediyoruz.

Sosyal ilişkilerin az olması, güvenli bağlanma ihtiyacını daha fazla arttırdı. Gelecek kaygısı ve sürekli ölümle burun buruna yaşamak insanların korkularını yükseltti. Bu nedenle 21. yüzyılda küresel bilgelik değerlerinin daha fazla önemsenmesi, sağlık, kültür ve eğitim politikalarında göz önüne alınması gerektiğini vurgulamak istiyoruz. İnsanın anlam arayışında sadece kendisini düşünmesinin bir yanılgı olduğunu beyan ediyoruz.

Pandemi sürecinde doğaya çok hoyrat davrandığımızı gördük. Sani doğanın bizden intikam almaya başladığını fark etmeye başladık. Acımasızca doğayı katlediyoruz; ekosistemi zorluyoruz; küresel ısınma ve çevre kirliliğiyle panik değer sınırına ulaşılmasını çaresizce izliyoruz. Güç ve büyüme arzusu ile hakimiyet hırsından ötürü kendi kendimizi kandırdığımızı fark ettik. Eğer doğaya saygılı bir büyüme, dokulara saygılı bir hekimlik ve bireyin ruhuna değer veren bir politika geliştiremezsek artan adaletsizlik insan türünü de bitirecektir. Doğaya saygılı, daha dengeli, tahripkar olmayan ve tüketirken değer üreten bir yaşam anlayışıyla gelecek nesilleri yetiştirmemiz gerektiğini beyan ediyoruz.

Adalet vurgusu

Pandemi krizini insanlık için yüksek insani değerlere ulaşma yolunda bir fırsat olarak görüyoruz. En büyük düşmanımız; önyargı, ayrımcılık ve doyumsuzluktur. En büyük ihtiyacımız ise empati, adalet ve güvendir. Küresel adalet terazisinin menfaat terazisini dengelemesinin en önemli ve öncelikli gerçeklik olduğuna inanıyoruz. Küresel adalet sağlanmadıkça kendi evimizde de huzurun olamayacağını beyan ediyoruz.

Dünyanın çatışmalarla dolu olduğunu, bu küresel felaket karşısında bile iş birliği yapılamadığını, ayrımcılığın ve tarafgirlik hastalığının arttığını üzülerek görüyoruz. İnsan, kendi türünü yok edebilme kapasitesine sahip bir varlıktır; tüm savaşların ve nükleer gücün yol açtığı insan kıyımlarında bunu gördük. Kutuplaşmaların yerine ortak ideallerin, kendi toplumumuz yerine tüm toplumların menfaatlerinin, gücün yerine hakkaniyetin egemen olduğu bir yaşamın sürdürülebilirliğine inanıyoruz.

21. yüzyılda başlıca değerin bilgelik olduğunu ifade ediyoruz. Küresel adalet olmadan küresel barışın sözde kalacağını beyan ediyoruz.

Bilgeliğin sadece sözde ve soyut bir tavır olarak kalmaması aksine günlük hayatımızın bir parçası ve yaşam pratiğimizin bir değeri olması için çabalayacağımızı taahhüt ediyoruz.

Kamuoyuna önemli çağrı

Sonuç olarak dünya liderlerini, düşünürlerini ve tüm kamuoyunu “Rastgele İyilik” düşünmeye; çıkarsız yahut ön koşulsuz olarak bunları hayata geçirmeye davet ediyoruz. Tatlı bir tebessüme, güzel bir söze, sevgi dolu bir bakışa, sıcak bir dokunuşa hepimizin ihtiyacı var. Hem akıllara hem de gönüllere dokunabilecek farkındalıkların Covid-19 travması sonrasında toplumsal mutluluğu ve bireysel iyi oluşu sağlayabileceğini beyan ediyoruz.

Yorumlara Git

İsmail Saymaz, Meral Akşener ve Şirin Payzın dahil epeyce Kemalistin davasına SP'li Kamalak'ın oğlu bakıyormuş

11. Yargı Paketi'ndeki 27. madde kabul edildi

Hedef kirli planı bozan Türkiye-Libya anlaşması mı? Kazaya inanan varsa devam etsin

Uraloğlu paylaştı! İşte düşen jet ile kurulan son temas ve dakika dakika yaşananlar!

O zincir market bankacılığa giriyor: Katılım bankası için başvuru yapacak