AKİT MENÜ

Kültür - Sanat

Fatih'in kütüphanecisi Molla Lütfi

Fatih, kitaplarının ve kurduğu kütüphanenin işleyişi konusunda son derece titizdi. Molla Lütfi sultanın istediği tüm özellikleri bünyesinde taşıyan bir alim olmalı ki, hocasının da aracılığıyla bu göreve getirildi.

Molla Lütfi; tıpkı Akşemseddin, Molla Gürani, Molla Hüsrev, Hızır Çelebi ve oğlu Sinan Paşa (Hocazade), Hatipzade, Molla İzari gibi Fatih devrinin önde gelen uleması arasında sayılıyordu. Fatih’in şahsi dostluğunu kazanan ve onun hafız-ı kütübü yani kütüphanecisi olarak en yakınındaki insanlardan biri konumuna yükselen Molla Lütfi, lafını sakınmaması ve dilini tutamaması nedeniyle hocası Sinan Paşa dışında devrinin hemen tüm âlimleriyle bozuş- muştu. Aklına geleni diline düşürmekten kaçınmama huyundan dolayı çevresinde ‘Deli’ lakabı ile biliniyordu. Ne yazık ki onun bu yönü, sonunu da hazırlamıştı. Molla Lütfi, aslen Tokatlıydı ve gerçek adı da Lütfullah’tı. Devrin saygı gören âlimlerinden olan babası Kutbeddin Hasan’dan ilk derslerini alan Lütfi, daha sonra Sinan Pa- şa’nın hizmetine girerek ondan ders okudu. Sinan Paşa aslen Sivrihisarlıydı ve Nasreddin Hoca’nın da altıncı gö- bekten torunuydu. Babası Hızır Çelebi ise fetihten hemen sonra İstanbul kadısı tayin edilmişti. Hızır Çelebi’ye dirlik olarak İstanbul’un karşı sahilinde verilen yer ise bugün onun adına izafeten Kadı-köyü olarak anılmaktadır. Sinan Paşa, alimliği ve mensup olduğu ailenin saygınlığı gibi nedenlerle önemli mevkilere yükseldi. Fatih’in danışmanlığına getirilip vezirlik payesi verilen Sinan Paşa’nın ‘paşa’ unvanı da bu görevden kalmıştı.

Hocasına Ders Verdi

Sinan Paşa’nın vezirlik yaptığı dönemde Semerkant’ta Timur’un torunu Uluğ Bey’le beraber matematik ve astronomi çalışmaları yapan Ali Kuşçu İstanbul’a geldi ve Ayasofya medresesinde ders vermeye başladı. Fakat Si nan Paşa ilgi duyduğu halde bu büyük alimin derslerini işlerinin yoğunluğu nedeniyle takip edemiyordu. Bu nedenle de öğrencisi Molla Lütfi’yi Ayasofya’daki dersleri dinlemek ve bu derslerdeki bilgileri kendisine aktarmakla görevlendirdi. Görevini layığıyla yerine getiren Molla Lütfi, gündüzleri padişahın kütüphanesi ile ilgileniyor ve Ayasofya’daki dersleri takip ediyor, geceleri de öğrendiklerini hocasına aktarıyordu. Sinan Paşa da öğrencisinden edindiği bilgilerle Fatih Sultan Mehmed’e matematik dersleri veriyordu. Böylece Molla Lütfi, dolaylı yoldan da olsa padişaha hocalık etmiş oluyordu. Sinan Paşa bir gün Fatih’e, Molla Lütfi ve ilminden bahsederek inşa ettirdiği caminin kütüphanesine hafız-ı kütüp yani kütüphane görevlisi olarak öğrencisini tavsiye etti. Böylece Molla Lütfi, padişahın yakın halkası içerisine girdi. Fatih, İstanbul’u fethettikten sonra Osmanlı devletinin yayılma sahasının tam ortasında yer alan bu güzide şehri her anlamda dünyanın en önemli merkezi haline getirmek amacıyla harekete geçmişti. Şehir zaten İpek Yolu’nun önemli güzergâhlarından biri olması nedeniyle ekonomik açıdan kilit bir konumdaydı. Sahip olduğu stratejik konum sebebiyle de devrin en önemli siyasi merkezlerinden biri durumundaydı. Fakat kültürel açıdan aynı şeyleri söylemek ne yazık ki mümkün değildi. Bu nedenle Fatih, şehri fethettikten kısa bir süre sonra harekete geçti. İlk iş olarak Bizans İmparatorluğu zamanında şehrin önemli dini kompleksleri konumundaki Pantakrator ve Ayasofya kiliseleri camiye çevrilerek bu yapılar bünyesinde iki büyük medrese kuruldu. İlk kurulan medrese Zeyrek adıyla camiye çevrilen Pantakrator Kilisesi bünyesindeydi. Bu kilisenin üst katında bulunan papaz odalarında Zeyrek Medresesi’nin temelleri atıldı. Bu medrese bünyesinde zamanın güzide alimleri Molla Zeyrek Mehmed (ki medrese adını kendisinden alıyordu) ve ilk İstanbul kadısı Hızır Çelebi ders verdi. Ayasofya’da ise Molla Hüsrev ve Ali Kuşçu dersler vermişti. Bu iki büyük yapıyı zamanla Eyüp, Fatih ve Mahmud Paşa camileri bünyesinde açılan medreseler takip etti.

Yorumlara Git

Göz göre göre çıkmamıştı: Ali Koç’un cebinden mi çıkacak Mourinho’nun cebinden mi? Kasıtlı bir girişim…

Bakan Yerlikaya’dan soruşturma iddialarına sert tepki: ‘Alçakça bir yalan’

Türkiye'den çok sert F-35 tepkisi: Bu kararı alırsanız isabetli olur

Türkiye'de 350 milyar dolarlık altın rezervi! Her yerden fışkırıyor ama çok büyük bir sıkıntı var

Neler çıkıyor neler! CHP'li vekilin arabasında rezalet yeni detaylar