YİĞİT DOĞANER / ANKARA
 Son söylemiyle partisini karıştıran CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in bu tutumu ilk provokasyonu değil. Birgül, yargı kararlarıyla da kesinleşen Ergenekon örgütünün kara propaganda yönetimi Cumhuriyet mitinglerinin ateşli konuşmacıları arasında da yer aldı. Özellikle Ankara Tandoğan Meydanı’nda yaptığı konuşmanın kayıtları halen CHP’ye yakın web sitelerinde bulunuyor.
GÜLER: MECLİS GAYRİ MEŞRUDUR
Güler, 26 Nisan 2007 tarihinde, o dönemde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Tandoğan’da yaptığı provokatif konuşmada, TBMM’yi gayri meşru ilan etmişti. Meclis’te seçilmiş milletvekillerinin oylarıyla belirlenecek Cumhurbaşkanlığı seçim sistemini yerden yere vuran Birgül Ayman Güler konuşmasında, “Karşı devrim bir kale daha fethetmeye çalışıyor. Çankaya’yı zorlayan güçler gayri meşrudur. Şeriat yanlılarından, gizli ajandası olanlardan Cumhurbaşkanı olmaz. Her ne olursa olsun, Çankaya laiktir, laik kalacaktır” ifadelerine yer vermişti. Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlarda toplumsal hareketlerin ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğunu iddia eden Güler, “Elbette Kemalist ordu konuşacak, yargı konuşacak, üniversiteler konuşacak, eylem sergileyecek” demişti.
İŞİ GÜCÜ DARBECİLERLE,
İNCE KANKASI
CHP’li Birgül Ayman Güler, bir yandan öğretim üyeliği yaparken, bir yandan da siyasetle ilgilendi. Güler, 27 Mayıs darbesine lojistik destek sağlayan, 1961 Anayasası’nın yapımında görev alan Mümtaz Soysal’a da yakın bir isim olarak biliniyor. Güler, Soysal’ın kurucu genel başkanı olduğu 2001 Temmuz’unda kurulan Bağımsız Cumhuriyet Partisi’nin de kurucuları arasında yer aldı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde kürsü başkanlığı teklifi alınca üniversiteden hocası olan Mümtaz Soysal’ın partisini terk etti. Güler daha sonra CHP’de perde arkasında görevler aldı. Güler, o dönemde Haluk Koç, İzzet Çetin, Kemal Anadol gibi isimlerle çalıştı. Güler, bir röportajında, “Bu ekipten başka Muharrem İnce’yle de çok yakın çalıştım” demişti.
BİR DE ÖZÜR BEKLİYORMUŞ
Dün Mecli’te bir basın toplantısı düzenleyen Güler, sözleri dolayısı ile kendisine tepki gösterenlerden özür beklediğini söyledi. Güler, “Yalnızca Türk ulusu ve Türk vatandaşlığı sistemini savunduğum için şahsımı ırkçılık, faşistlikle damgalamaya girişmiş her kişi ve kurumdan özür bekliyorum. Toplumda ‘Ben Türk’üm’ demekten sıkılır hale geldim. Hemen ‘Irkçısın o zaman sen. Kafatasçısın’ muamelesi görüyorum sıkıntısı var. Türkiye’nin dört bir yanından, bu aşağılanmışlık ruhu ile ilgili pek çok sızlanma geliyor” diye konuştu.
Birgül Ayman Güler, “Genel Kurul’daki konuşmanızın parti içinde bir rahatsızlık uyandırdığını düşünüyor musunuz?” sorusuna, “Uyandırmaz mı? Ama bu açıklamayı arkadaşlarım orada dinledi, ertesi gün çok kişiyle paylaştık. Hiç kimsede o gazete sürmanşetlerinde atılan başlık anlayışı yoktu. Çünkü bizde öyle bir anlayış yok. Bu, CHP üzerinde yürütülen, gayri meşru, CHP dışından yeniden dizayn çalışmasının parçasıdır. Kimse, bu kampanyanın, CHP’de bir bölünme parçalanma sarsılma ile sonuçlanacağını beklemesin. CHP bunu kendi içinde tartışarak aşacak” dedi.