AKİT MENÜ

Gündem

Bozdağ’dan Almanya’ya afiş tepkisi

Yangında can veren 8 Türk vatandaşı için Almanya’ya giden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, dönüş yolunda uçakta gazetecilere çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Almanya’da Müslümanları potansiyel teröristmiş gibi gösteren afiş kampanyasının adeta devlet

2013-03-13 21:30:26

YENER DÖNMEZ STUTTGART / ANKARA
Almanya’daki yangında hayatını kaybeden 8 Türk vatandaşı için bu ülkeye giden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, uçakta gazetecilere gündeme ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
“ZABIT İFADESİ YÖNLENDİRME AMAÇLI”
Çözüm sürecini halkın desteğiyle yürüttüklerini belirten Bozdağ, bazı odakların bu süreci sabote etmeye çalıştığını söyledi. Teröristbaşı Öcalan ile BDP heyeti arasında geçen konuşmaları “zabıt” olarak nitelendirmenin yönlendirme amaçlı olduğunu kaydeden Bozdağ, “Öcalan’la BDP’li vekiller arasındaki görüşme, MİT ile Öcalan arasında bir görüşmeymiş gibi yansıtıldı. Onun üzerinden tartışmalar yaptığınızda böyle bir hava oluştu. Bu fevkalade yanlıştır. Bir defa Öcalan’la vekiller arasında yapılan görüşmenin MİT ile Öcalan arasında varılmış bir mutabakat metni gibi algılatılmaya yönelik bir çok yorum var” dedi.
“HEDEFLERİ HALK DESTEĞİNİ AZALTMAK”
BDP üzerinden yapılan sızdırma olayıyla halk desteğinin hedeflendiğinin altını çizen Bozdağ, “Bu sürecin arkasında büyük bir halk desteği var. Bu destek her geçen gün de artıyor. Çünkü insanlar çözüme inanmış durumda. Halkın inandığı bir sürecin durdurulması çok zor. Onun için bu sürecin arkasındaki halk desteğini azaltmaya dönük şeylerdir bu sızdırmalar filan” diye konuştu.
“BAŞKANLIK TARTIŞMASI ÇARPITMA”
Başlatılan süreci başkanlık sistemiyle ilişkilendirmenin iyi niyetli bir yaklaşım olmadığını belirten Başbakan Yardımcısı Bozdağ, şunları söyledi: “Bahçeli, ‘Ver başkanlığı, al özerkliği’ diyor. Arkasında CHP de aynı minval üzerinde konuşuyor. Sanki çözüm süreci değil de başkanlıkla ilgili bir süreç gibi lanse ediliyor. İnsanlar çözüm sürecinin önüne dikilmek isteniyor. Bunlar terör meselesini çözmek değil de başkanlık getirmek istiyorlar şeklinde bir hava yaratmak istiyorlar. Sabote edilmek isteniyor. Son derece yanlış bir yaklaşım. AK Parti’nin başkanlıkla ilgili görüşü yeni değil ki! Başbakanımızın, diğer arkadaşlarımızın 2003’ten beri başkanlık sistemiyle ilgili bir sürü açıklamaları var. Sızdırma vs. eylemlerin halkın kafasında soru işaretleri oluşturmaya yönelik manüplasyon, çarpıtma olduğunu düşünüyorum.”
ÖCALAN’IN NEVRUZ’DA KONUŞACAĞI İDDİASI
Bekir Bozdağ, PKK’nın kaçırdığı kamu görevlilerinin bırakılmasını önemli bir gelişme olarak değerlendirdi. Öcalan’ın İmralı’da hazırlanacak bir videoyla Diyarbakır’daki nevruz kutlamalarında halka sesleneceği ve süreçle ilgili açıklamalarda bulunacağı iddiasına tepki gösteren Bozdağ, “Gazetelerin yazdıklarından hareket edersek yanlış yaparız. Bu iddialara itibar etmemek lazım. Görüntülü bir şey olacağını sanmıyorum” ifadelerini kullandı. “Öcalan’ın cezaevinden çıkması ve siyasete atılması söz konusu değil” diyen Bozdağ, “Bu da bu süreci baltalamak isteyenlerin gündeme getirdiği bir şey. Bunu konuşarak milletimizi sürecin arkasından çekmek istiyorlar. Af yok. Bizim söylediğimiz bizi bağlar. Başkalarının söylediği sürecin arkasındaki desteği azaltmak içindir” dedi.
“SÜRECİN SOMUT SONUÇLARINA BAKILMALI”
Belirlenmiş bir takvimden ziyade sürecin getirdiği somut gelişmelere baktıklarını vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti: “Başbakanımızın söyledikleri esastır. Başbakan, terör örgütü mensuplarının silahlarını bırakarak Türkiye sınırları dışına çıkmasını söylüyor. Şimdi de aynı şeyi söylüyoruz. Eğer terör örgütü silahlarını bırakıp yurtdışına çıkacağını söylerse bu anlamda somut bir gelişme olur. Sınır dışına çıkmak milat olur. Onun dışında falan gün şu olacak vs şeklinde bir takvimlendirmeyi doğru görmüyorum. Çözüm süreci içinde neler olacağını hep beraber göreceğiz. O yüzden takvime bağlı bir ajanda içerisinde hareket etmek doğru olmaz. Hükümetin ajandası var ama konuşmamız uygun değil. sürecin ortaya çıkan sonuçları esas kamuoyunu etkileyecektir. Sürecin içerisinde ortaya çıkan sonuçlar konuşmaktan daha önemlidir. O yüzden çok konuşmaktansa sürecin sağlıklı yürümesi, neticelerinin sağlıklı bir şekilde ortaya çıkması fevkalede önemlidir. Örneğin kaçırılan kamu görevlilerinin ailelerine kavuşması önemlidir. Diyelim terör örgütü mensuplarının silahlarını susturması, bırakıp yurtdışına çıkması bunlar çok çok önemlidir. Bu neticeler ortaya çıktıkça görülecek bir süreç olduğunu düşünüyorum.”
“GEREKEN NEYSE ONU YAPACAĞIZ”
Cilvegözü Sınır Kapısı patlamasıyla ilgili Suriye istihbaratıyla irtibatlı 5 zanlının yakalanmasına da değinen Bozdağ, “Türkiye kendi güvenliğini, kendi çıkarlarını başkalarının eylemlerine göre değil, kendi politika ve eylemleriyle belirler. Türkiye’nin Suriye politikasında atacağı tüm adımlar kendi adımlarıdır. Soruşturma sonunda resmiyet kazandıktan sonra Türkiye olarak gereken neyse onu yapacağız. Uluslarası hukuk bakımından ne yapılması gerekiyorsa Türkiye onu yaptı” ifadelerini kullandı.
ALMANYA’DAKİ YANGIN
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Almanya’da 8 Türk’ün can verdiği yangın faciasının hassasiyetle soruşturulması gerektini söyledi. Bozdağ, “Dileğimiz bunun bir kundaklama olmamasıdır. Radikal, ırkçı grupların bir saldırısı sonucu ortaya çıkmış bir yangın olmaması bizim en büyük temennimizdir. Şu ana kadar bunun bir kundaklama olduğuna ilişkin henüz elimizde bir bilgi ve delil yok. Olmadığına ilişkin de bir bilgi yok” dedi.  
“EŞİM ALMANYA’YA GELSE BAŞINA NE GELİR”
Bozdağ, Almanya’da Müslümanlara karşı ayrımcı politikaların arttığını ve bunun kendilerini kaygılandırdığını kaydetti. Alman makamlarını sorumlu davranmaya çağıran Bozdağ, Müslümanları potansiyel teröristmiş gibi gösteren afiş kampanyasının adeta devlet eliyle yürütülmesinin son derece yanlış olduğunu, bunun ırkçı akımların güçlenmesine zemin hazırlayacağını dile getirdi. Sitemlerini Alman hükümet yetkililerine aktardığını bildiren Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “En son Alman İçişleri Bakanı Türkiye’ye geldi. Bir güvenlik işbirliği siyaseti var onların. Radikalizmle mücadele adı altında faaliyetler sürdürdüklerini söylüyorlar fakat orada bir fotoğraf var. Başörtülü bir hanımefendi, işte sakallı bir beyefendi, başka da insan fotoğrafları var. Başörtülü fotoğrafının altında ‘arkadaşım Ayşe’yi tanıyamıyorum. Çevresi değişti. Radikalizme kaymasından endişe ediyorum. Sizin de etrafınızda böyle birşey varsa, görüyorsanız aşağıdaki telefon numarasına bildirin’ diyorlar. Bunu görünce bu radikalizmle mücadele değil, sanki radikalizmin devlet eliyle yapılması gibi bir algı oluşturuyor. Bu fevkalade yanlış bir şey. Hatta şu örneği verdim. ‘Benim eşim de böyle bir kıyafet giyiyor. Almanya’ya gelse birisi de ihbar etse başına ne gelir merak ediyorum’ dedim. O da ‘Bu esasında sadece Müslümanlar için değil, herkes için bir müracaat hattıdır. Yani psikolojik sorunları olanlar, ailevi problemleri olanlar için insanların müracaat edecekleri bir telefon olarak düşündük’ dedi. Ama bu yazılar onu öyle göstermiyor. Şu an o kampanyayı durdurdular. İptal etmediler. Durdurduk denmesine rağmen Türklerin yoğun olduğu yerlerde asıldığına dair bilgiler var.”

Yorumlara Git

Ünlü oyuncudan estetik isyanı!

Resmi tarihi açıkladılar! ABD Irak’tan çekiliyor

HÜDA PAR’dan CHP’ye had bildiren açıklama! Flaş ‘Kemalizm’ çıkışı…

Çarpıcı rapor ortaya çıktı! Trump suikastinde şok eden İran detayı

Pegasus resmen duyurdu! Seferler iptal edildi