Oğuzhan Gültekin  Ankara 

Yeni Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer’in okulların açılmasına ilişkin yaptığı açıklamaları eğitimciler gazetemize değerlendirdi.

“Bakanımızın kararlılığı olumludur”

Yüz yüze eğitime geçilmesinin sadece Türkiye’de değil tüm dünyada düşünüldüğünü söyleyen Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, “Yüz yüze eğitimin bıraktığı boşluk, uzaktan eğitim ile karşılanması mümkün olmuyor. Önemli miktarda öğrenme kayıpları oluyor, sınıf ortamının temin ettiği imkan oluşmuyor, öğrencilerin uzaktan eğitime gireceği materyaller eksik oluyor, bu materyaller tam olsa bile konsantrasyon sağlanması mümkün olmuyor. Onun için sadece Türkiye’de değil tüm dünyada yüz yüze eğitime geçilmesi söz konusu. Bunun için de gerekli çalışmalar yapılıyor. Tabii ki bu süreçte pandeminin seyri nasıl olacak onu kestirmek mümkün görünmüyor. Ancak, Milli Eğitim Bakanımızın kararlı durması doğru bir yaklaşımdır. Aksi halde tereddüt oluşturacak açıklamalar yapılması öğrencilerin okulla ilgisini zayıflatıyor. Sayın bakanımızın yaklaşımı ‘sağlık koşulları ne olursa olsun biz okulları açacağız’ değildir. Asıl yaklaşım ‘okulları açma hedefimizi ortaya koyuyoruzdur.’ Zaten eğitimcilerimiz aşı kapsamındadır. Öğrencilerimizin içinde de kronik rahatsızlığı olanlar için de kolaylaştırıcı düzenlemeler yapılacaktır. Okullar da pandemi koşullarına hazır hale getirilir ise okulların açılması için herhangi bir engel kalmamış oluyor. Bu hususta kararlılık gösterilmesi gayet olumludur” değerlendirmesinde bulundu.

Okulların kapalı kalması ülkenin zararına!

“İnsanları birbirinden izole edemezsiniz” diyen Eğitimci-Yazar Tarık Sezai Karatepe de, “Okulları kapatmakla baştan hata ettik. Bugün de aynı hatanın tekrarlanması durumunda gençlerimiz okullarından mahrum kalacak. Bu yüzden okulların açılması gerekiyor. Ancak öğrenci başına düşen tuvalet, lavabo sayıları artırılmalıdır. Tek çözüm temizliktir. Bizim okulları kapatarak geçirdiğimiz seneler içerisinde ülkenin bilgi ihtiyacı geriledi. 20 milyondan fazla vatan evladının bilgi alma hakkı ertelendi. Bu durumda ülke sanayisine, ekonomiye, çarşıda ve pazarda, sosyal ve kültürel alanda büyük kayıplara neden olmuştur. Özellikle organize sanayi bölgeleri, küçük ve orta işletmelerde çalışan gençlerimize yeterli eğitim verilmediği için çok zorluk çekmiştir. Teorik bilgiler topluma katkı sağlamadı. Meslek liselerinde de büyük kayıp var. Bu kaybın giderilmesi için tam mesaili çalışma yapılmalıdır. Bunun için de okulların açılması kararı doğrudur” ifadelerini kullandı.