650 dönümlük arazi üzerine kurulan kampüste Bizans döneminden kalma yerleşim yerleri ve 19. yüzyıl mimarisini yansıtan tarihi binalar bulunuyor. Bu yapıların yanında yer alan binalar da tarihi dokuyla uyumlu ve yatay mimaride inşa edilmiş durumda. Bünyesinde tescilli yaklaşık 7 bin ağacı barındıran İZÜ, öğrencilerine tarih ve doğayla iç içe eğitim imkânı sunuyor.

Vakıf üniversitesi

İZÜ’nün kurucusu İlim Yayma Vakfı, yaklaşık yarım asırlık bir geçmişe sahip. 1973’ten bu yana faaliyette olan vakıf, eğitimin her kademesindeki öğrencilere destek sağladı. Bilimsel yayınlar ortaya koydu. İlim Yayma Vakfı, eğitim çalışmalarını ve araştırmalarını daha kapsamlı yürütmek için 2010’da İZÜ’yü kurdu. Vakıf hakkında detaylı bilgiye www.iyv.org.tr den ulaşmak mümkün.

Geleceğin dillerini öğretiyor

İZÜ, öğrencilerine en az 3 dil konuşarak mezun olma olanağı sağlıyor. Üniversitede küreselleşen dünyada yer almak isteyen her birey için öğrenilmesi kaçınılmaz olan İngilizce’ye, bölge ülkelerde en çok kullanılan dillerden olan Arapça’ya ve Osmanlı Türkçesi’ne özel bir önem veriliyor. Bunlara ek olarak Farsça, Fransızca, Almanca, İspanyolca, Rusça, Çince ve Japonca gibi dünya dilleri de seçmeli olarak öğrencilere sunuluyor.

Rektörden

Prof. Dr. Mehmet Bulut: “Merhaba sevgili gençler. Yaşadığımız dünyada ve ülkemizde her şey çok hızlı değişmektedir. Bu değişimde rol oynayan en önemli etkenlerin başında ‘bilgi’ gelmektedir. İlim ve irfan yoluna gönül vermiş ‘güzel insanlar’ca kurulan İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nin temel önceliği; geleceğin ihtiyaçlarına göre öğrencilerini dünya standartlarında bir yüksek eğitim ve öğretimle donatmak, öğretim elemanlarına alanlarıyla ilgili geniş bir araştırma altyapısı sağlamaktır. Ayrıca ulaşılan bilgi birikimini başta ülkemiz olmak üzere tüm dünya insanlığının hizmetine sunmaktır. Öğrencilerimiz, üniversitemizdeki eğitim sistemi, öğretim elemanları kalitesi, program içerikleri, sosyal kampüs ortamı içinde kişilikleri ve meslekleriyle ilgili en iyi düzeye ulaştırılarak hem kendileri hem de çevreleriyle barışık, lider kişilikli, bilgi üreten, sorun çözen, sorgulayan, analiz yapan bireyler olarak eğitilmekte ve geleceğe hazırlanmaktadır. Türkiye ve dünyanın yarını, bugünün gençliğinin hangi ölçüde ‘kaliteli’ bir eğitim alacağıyla belirlenecektir. Kurduğumuz fakülteler, enstitüler, açtığımız programlar, oluşturduğumuz akademik kadro ve araştırma ortamında gerek bölgesel gerekse küresel düzeyde daha güzel bir geleceğin inşası için sizleri de aydınlık yarınlara ümitle bakıp heyecanla hazırlananlar olarak aramızda görmek istiyoruz.”