Hakkı Bilir  İstanbul 

28 Şubat sürecinden bugüne çok şey değişse de İmam Hatip Okullarına yönelik saldırılar dinmek bilmiyor. Dünya görüşleri aynı olmayan insanlar bile İmam Hatip düşmanlığında birleşerek düşmanca tavırlar sergileyebiliyor. Geleceğimiz olan gençler arasında ayrımcı bir dil kullanan İmam Hatip karşıtları aslı astarı olmayan iddialar üzerinden güzide eğitim kurumlarımızı itibarsızlaştırmaya çalışıyor. LGS ve YKS sınavlarında tarihi başarılara imza atan İmam Hatip Okulları bütün algı operasyonlarına rağmen yoluna devam ediyor. Eğitim camiasının önemli isimleri, İmam Hatip Okullarının Türkiye’nin yüz akı eğitim kurumları olduğuna işaret ediyor.

İmam Hatipler gurur kaynağıdır

Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkanı Ecevit Öksüz, şunları dile getirdi: “İmam Hatip nesli kendi hikâyesini kendi yazabilen bir nesildir. Türkiye üzerinde, medeniyet ve inanç köklerimize dayanarak destansı bir hikaye yazma gayreti içerisinde ve kabiliyetinde olan kurumlar da kişiler de sürekli olarak birileri tarafından hedef alınıyor. Yıpratılmaya, güçsüzleştirilmeye, itibarsızlaştırılmaya ve hatta bazı dönemlerde yok edilmeye bile çalışılıyor. İmam Hatip Okulları hem dünya, hem de ahiret bilinci, inancı gelişmiş, özgür düşünebilen, özgün üretimler gerçekleştirebilen ve toplum vicdanında özgül ağırlığı olan insanlar yetiştirir. Bu insanî profilden kendilerine eleman devşiremeyenler İmam Hatiplere saldırıyor. Bazı istisnai ve arızi gerçekler üzerinden yapılan saldırılar olduğunu düşünüyorum. Şu anda dünya ölçeğinde Türkiye olarak kendi hikâyemizi yazabiliyorsak bunu İmam Hatiplilere borçluyuz. İmam Hatiplilerin temsil ettiği değerleri benimseyemeyenler elbette saldırmaya devam edecekler.”

Öğrencileri ayrıştırmamak lazım

Eğitimci Yazar Ercan Çifci de şu değerlendirmede bulundu: “İmam Hatip Liseleri kuruluşunun çilelerle dolu bir tarihi vardır. Köklerine bağlı, dindar, ilim ve ahlak sahibi gençler yetişsin diye kurulmuştur. 28 Şubat darbesinde kapısına kilit vurmaya, tarihin görmediği bir adaletsizlikle katsayı uygulaması ile öğrencileri engellemek istemişlerdi. Bütün bunlara rağmen İmam Hatiplerin destanlık yürüyüşü durmadı. Onlar başarıdan başarıya koştu. İçlerinden bir Cumhurbaşkanı çıkarıp devletin başına geçirdi. İHL düşmanları içlerindeki haseti her fırsatta kustu. Dıştakini anlamak mümkündü ama içtekinin hali kendini inkar etmek gibi bir garip haldi. Eksikleri görüp düzeltmek varken toptancılık yaparak çok ucuz propagandaya girdiler. İmam Hatiplerin başarısının malum kesimleri ürkütmesi normal. Çünkü bürokraside, siyasette ve entelektüel camialarda yer almaya başladılar. Bu hal Batıcı yobaz kesimi ürkütmüştür. İmam Hatipleri çekememezlik durmuyor. Sadece İmam Hatipler değil bütün öğrenciler bu tür genelleyici konuşmalardan hazzetmiyor.”