Başkan Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki Türkiye, ülkemize operasyon çekmeye kalkışan emperyalist devletlerin heveslerini kursağında bırakmaya devam ediyor. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Pençe askeri operasyonlarıyla Haçlı’nın mayın eşeği PKK ve DEAŞ’ın belini kıran, Barış Pınarı Harekatı’yla Haçlı dünyasına, Bahar Kalkanı Harekatı’yla Rusya’ya tezlerini kabul ettiren, Libya’da, Karabağ’da destan yazan, Siyonist İsrail’e özür dileten, Kudüs’ü başkent ilan eden tasarıyı BM’de çöpe atan, ABD’nin çelik ambargosunu geri çektiren, Batı bloğunun tehditlerine rağmen Akdeniz’deki faaliyetlerine hız veren, Ege Yunan’a, Afrika’da emperyalist devletlere diz çöktüren Türkiye, büyükelçiler eliyle direktif vermeye çalışan sömürgecilere bir Osmanlı tokadı daha vurdu. Başkan Erdoğan’ın, 10 büyükelçiyi istenmeyen adam ilan etmesine ramak kala harekete geçen söz konusu ülkeler, tükürdüğünü yalamak zorunda kaldı. Türkiye’nin tarihi başarısını Akit’e değerlendiren uzmanlar, okuyucularımıza özel açıklamalarda bulundu.

Türk milletinin yüz akı oldu

ASSAM Strateji ve Güvenlik Uzmanı Ali Coşar, “Uluslararası sözleşmelerle kayıt altına alındığı halde bağımsız bir devletin işlerine dışarıdan burnunu sokan Batılı ülkeler, hatalarını anladılar ve bu sözleşmelere sığınarak geri vites yaptılar. Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu ve devlet adamlığı profili büyükelçileri terbiye etti. Bu duruş, Türk milletinin yüzünün akı olmuştur. Türkiye aslanlaşıyor, çakallara sırtlanlara karşı pençesini kaldırabilen bir ülke konumuna geliyor” dedi.

Nerede durmaları gerektiğini öğrettik

ANKASAM Başdanışmanı Prof. Dr. Sencer İmer, “Amerika’nın peşine takılan büyükelçiler verdikleri beyanatla Türkiye’nin yargı erkine ve egemenlik haklarına müdahale ettiler. Bu elçilik şartlarına uygun bir davranış değildir. Bu kişilerin elçiliğini çekmek ya da reaksiyon göstermek gerekiyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan doğru zamanda doğru reaksiyonu göstererek Türkiye’nin egemenlik haklarına sahip çıktı. Egemenlik meselesi, Türk milletinin tümünü ilgilendiren bir meseledir. İç cephenin birlikte davranması gerekirdi. O bakımdan ben Meclis’ten, Cumhurbaşkanın bir icra organı olarak almış olduğu bu kararı destekleyen bir TBMM deklarasyonu beklerdim” ifadelerini kullandı.

Sıktıkları kurşun batıyı vurdu

Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, “Dünya diplomasi tarihinde ilk defa 10 tane devlet, görülmekte olan bir dava hakkında bir ülkeye karşı hiç de alışık olmayan bir tarzda sosyal medya üzerinden diplomatik muhtıra niteliğinde Türkiye’ye uyarıda bulundu. Bu kabul edilemez bir durumdur. Amerika’nın başını çektiği 10 ülke bu açıklamayla Türkiye’ye bir gümüş mermi sıktı. Ancak Türkiye’nin kararlı duruşuyla mermi sekmiştir. Burada vurulan ABD ve Batı olmuştur” dedi. ABD’nin, Türkiye’nin prestijini yıkmaya yönelik harekatının başarısız olduğunu kaydeden Caşın, şunları söyledi: “Batı, Türkiye karşı bir tuzak hazırladı. Ancak o tuzağın içine kendileri düştü.”