Eğitim
Salgında en korunaklı yerler okullar oldu
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Akit’e özel önemli açıklamalar yaptı. Rakamların salgında en korunaklı yerlerin okullar olduğunu gösterdiğine dikkati çeken Özer, ülke genelindeki 850 bin sınıftan salgın sebebiyle sadece 2155 sınıfın kapalı olduğunu ve bunun da yüzde 1’den az olduğunu söyledi. Öğrenci sayısının her yıl artmasına rağmen eğitimin kalitesinin de yükseldiğini aktaran Özer, “OECD ölçümleri de bunu gösteriyor. Matematik-fende Türkiye ilk defa 500 ortalamanın üzerine çıktı” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Özer, 2022 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda da yer aldığı şekliyle 5 yaşa anaokullarının zorunlu hale getirilmesi, eğitim fırsat eşitliği, eğitimde kalitenin artırılması ve salgında okulların durumu hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
5 Yaş, zorunlu eğitim kapsamına girecek
Göreve gelmesiyle birlikte temel eğitimde imkan farklılıklarını azaltma, mesleki eğitimi güçlendirme ve öğretmenlerin mesleki ve kişisel gelişimlerini destekleme olmak üzere üç alana odaklanacaklarının altını çizdiğini hatırlatan Özer, “5 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması hedefine ulaşmak için tüm planları ve bütçe yapılandırmamızı yapıyoruz. Temel Eğitimde 10 bin Okul Projesi kapsamında 3 bin yeni anaokulu yapılacak, aynı proje ile 40 bin yeni ana sınıfı açılacak. Şu anda bağımsız anaokulu ve ana sınıflarında yaklaşık 1 milyon 220 bin öğrenci eğitim alıyor. Yeni oluşturulacak kapasite ile bunu 2,5 milyona çıkaracağız. Mevcut bağımsız anaokullarındaki 406 bin dolayında olan öğrenci kapasitemizi 3 bin yeni anaokulu ile birlikte yüzde 118'lik artışla 886 bine, ana sınıflarında eğitim alan 813 bin dolayındaki öğrenci sayımızı ise 800 bin öğrencilik yeni kapasite ile 1 milyon 613 bine çıkaracağız” dedi.
Silopi'deki okul ile Çankaya'daki aynı olacak
Eğitimde fırsat eşitliği için fiziksel altyapıyı Türkiye’nin her bölgesine aynı standartlarda kurmayı hedeflediklerini kaydeden Bakan Özer, “Okullar arasında fark kalmayacak. Çankaya’daki okul nasılsa Silopi’de de benzer şekilde laboratuvar ve spor tesisi gibi aynı fiziki koşulları sağlayacağız. Okullar arası başarı farkı bizim şu anda kronik sorunumuz. Bunun kaynaklandığı yer ise okul öncesi ve ilkokuldaki eğitimler. Birinci önceliğimiz okul öncesi erişime ulaşmayı artırmak, ikincisi eğitimde fırsat eşitliğini ülkenin her yanında sağlamak olacak. Sosyo-ekonomik durumu düşük yerlerde bu konulara daha çok önem veriyoruz. Eğitimde tüm kaynaklarımız ve müktesebatımızla eksiklerimiz üzerinde duracağız” bilgisini verdi.
TIMSS’de ilk defa ortalamanın üzerindeyiz
Türkiye’de eğitimin kalitesinin önceki yıllara göre gitgide arttığına dikkati çeken Özer “OECD ölçümleri de başarımızı gösteriyor. Başka ülkelerde öğrenci sayısı artmazken bizde her yıl artıyor. Buna rağmen eğitim sistemimizin kalitesi de artıyor. Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması’nda (TIMSS) Türkiye matematik-fen okuryazarlığında ilk defa 500 ortalamanın üzerine çıktı” dedi.
Salgında en korunaklı yerler olduk
Toplumda vakaların artmasından birkaç gün sonra okullarda da arttığını, vaka trendinin gecikmeli olarak okullara yansıdığına dikkati çeken Özer “Bu da virüsün okullardan yayılmadığını gösteriyor. Tüm öğrenci ve öğretmenlerimiz maske kullanıyor. Öğretmenlerimizin yüzde 87’si aşısını oldu, bağışıklık kazanmış öğretmen oranımız ise yüzde 92’ye ulaştı. Okullara devam oranı da yüzde 95’in üzerinde. Salgın sürecinde okul bazlı değil sınıf bazlı hareket ettik. Yani vaka görülen okulların kapatılması yerine hangi sınıfta görüldüyse o sınıfın kapanmasını sağladık. Ülke genelinde 850 bin sınıf var. Salgın sebebiyle sadece 2155 sınıf kapandı, bu da yüzde 1’in altında bir oran. Ben tabloyu günlük takip ediyorum. Bizde sınıfların yüzde 1’i bile kapalı değilken Amerika’da okulların yüzde 2’si kapalıydı. Okullarımız koranavirüs salgınında en korunaklı yerler oldu” ifadelerini kullandı.
Kaynak kitap ikiliği ortadan kalkacak
Yardımcı ders kitapları hakkında da bilgiler veren Özer, bu konuda da şunları söyledi: “Ayrı kitap ayrı kaynak sorunu kronik bir sorun halini aldı. Kasım ayından itibaren istikrarlı bir şekilde yardımcı kaynak kitapları öğrencilere dağıtacağız. Öğrencilerin ihtiyacı olan önemli takviyeleri bakanlık olarak karşılayacağız. Nihai hedefimiz ‘kitap ayrı, kaynak ayrı’ ikiliğini ortadan kaldırıp birleştirmek. Ayrıca yeni reformdan ziyade önceki yapılan değişimlerin iyileştirilmesini önemsiyoruz. Yani kalite odaklı büyüme hedefliyoruz.”
MEB’in 6 bin 132 personel alımı için başvurular başladı
Milli Eğitim Bakanlığınca istihdam edilecek 260 sözleşmeli fizyoterapist ve 5 bin 872 destek personeli için başvurular başladı. Başvurular 5 Kasım’a kadar “kariyerkapisi.cbiko.gov.tr” adresinden yapılabilecek.
Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda 5 yaşa ilişkin hangi hedefler var?
2022 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nın "eğitim" başlığına göre eğitimde fırsat eşitliği temelinde tüm kademelerde eğitime erişimin sağlanması için Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Hizmetler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Çevre ve Şehircilik Bakanlıkları iş birliğinde çalışmalar gerçekleştirilecek. Burna göre 5 yaş zorunlu eğitim kapsamına alınacak, esnek zamanlı eğitim modelleri oluşturulacak. Temel Eğitimde 10 bin Okul Projesi kapsamında 3 bin yeni anaokulu yapılacak, aynı proje ile 40 bin yeni ana sınıfı açılacak.
Dezavantajlı 3 bin ailenin çocuklarına, 52 farklı eğitimi içeren materyaliyle günlük eğitim takviminin olduğu Benim Oyun Sandığım seti dağıtılacak ve setin uygulaması okul öncesi öğretmeni tarafından düzenli takip edilecek.
Çocukların ruhsal ve bedensel gelişimlerini gözeten eğitim ortamlarının oluşturulacak. Bu doğrultuda, eğitim yapıları, teknolojiye ve çevreye uyumlu, güvenli, ekonomik, estetik, erişilebilir, standartları ve kalitesi yüksek bir mimaride tasarlanacak.
Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarının eğitim ortamlarının geliştirilmesi amacıyla 7 farklı eğitim yapısı için proje çalışması yapılacak. Afet riski taşıyan 1500 eğitim binası güçlendirilecek.