Gündem
Bazı uçakların bıraktığı izler neden farklı? Çarpıcı 'biyolojik saldırı' iddiası: Zehirleniyoruz!
Son dönemde gökyüzünde artan uçak izleri hakkında sosyal medyada tartışma ortaya çıktı. Biyolojik silah olarak havadan püskürtme yapıldığı iddiası sosyal medyadanın gündemine otururken Bill Gates'in küresel ısınma bahasiyle planladığı gökyüzüne toz püskürtme projesini akıllara getirdi.
This browser does not support the video element.
yeniakit.com.tr
Uçakların bıraktığı dumansı izler, kimine göre Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün "kuyruk izleri" olarak tanımladığı "contrail" olduğu ifade edilirken kimine göre ise kimyasal püskürtme olarak tanımlanan "chemtrail" olduğu öne sürülüyor.
Konuyu editörlerimizin mercek altına aldı ve İstanbul'da gökyüzünü gözlemledi.
26 Ekim'de havada tek bir bulut ve uzunca yoğun bir iz yok
Yoğun hava trafiğinin bulunduğu İstanbul'da, 26 Ekim tarihinde gözlemlenen havada tek bir bulut bile olmazken hiçbir uçağın uzun ve yoğun bir iz bıraktığı da görülmedi. Birkaç uçağın kısa ve hemen dağılan bir iz bıraktığı görülürken havanın berrak olduğu gözlemlendi.
6 Kasım'da görülen uçak izleri dikkat çekiyor
6 Kasım tarihinde İstanbul'da yoğun sisin dağılmasının ardından öğleden sonra, havada ince bulut tabakaları görüldü.
Sosyal medyada yoğun sisin 'chemtrail' ile ilgili olduğu öne sürülürken gökyüzünde seyreden bazı uçakların uzunca yoğun izler bıraktığı tespit edildi. Uçakların bıraktığı izlerin kaybolmadığı ve bulutumsu bir yapıya döndüğü görüldü.
Yoğun uçuş trafiğine rağmen birkaç uçaktan iz çıkması dikkat çekti
İstanbul üzerindeki yoğun uçuşlara rağmen her uçağın böyle uzun ve yoğun izler bırakmaması dikkat çekti. Hemen hemen her uçak için hava sıcaklığı ve benzer motorlara sahip olmasına rağmen izlerin sadece sayılı uçaklarda görülmesi şüphe uyandırdı.
Her uçağın böyle izler bırakması halinde, gökyüzünün 365 gün boyunca bulutlu olması gerektiği değerlendiriliyor.
Yan yana uçan uçaklar arasındaki farklı kuyruk izleri
Vatandaşlar tarafından çekilen bir video görüntüsünde, iki farklı uçağın uzun ve kısa iki farklı iz bırakması dikkat çekti. Aynı ortamda benzer cinste uçakların izlerinin bu kadar büyük fark oluşturması şüpheleri arttırıyor.
Meteoroloji'ye göre kuyruk izinin dağılıp kaybolması gerekiyor
Meteoroloji'de yoğunlaşmadan kaynaklanan kuyruk izinin kısa sürede ortadan kaybolması gerektiği vurgulanıyor. Halbuki şüpheli uçakların bıraktığı izler uzun bir hat çizerken kısa sürede de kaybolmuyor. Bu izler, dağılarak bulutumsu bir yapıya bürünüyor.
Meteoroloji'de 'contrail' şöyle tanımlanıyor:
Uçakların arkasında, yoğunlaşma sonucu oluşan ize; kuyruk izi adı verilir. Uçaklar yaklaşık olarak 25 - 30.000 feet'de yol alırlar. Bu seviyedeki sıcaklıklar; mevsimlere göre değişmekle beraber -50 °C civarındadır. Uçak yüzeyi ve egzost gazı çevreye göre daha sıcaktır. Genel olarak sıcak bir yüzeyin, soğuk bir ortamdan geçmesiyle arkasında yoğunlaşma meydana gelir. Başka bir ifadeyle uçaklardan çıkan sıcak egzost gazı, çevresindeki düşük buhar basınçlı ve daha soğuk havayla karıştığında arkasında yoğunlaşma meydana gelir. Basit olarak bu durum soğuk bir havada cama doğru nefes vermeye benzer. Kuyruk izine dikkatlice belirli bir süre bakıldığında, kısa sürede ortadan kalktığı veya yatay olarak dağıldığı gözlenir.
Meteoroloji hava tahminleri için genelde hava balonu kullanıyor
Öte yandan uçakların Meteoroloji'ye ait olduğu ve hava tahminlerinde bulunduğu iddia ediliyor. Ancak Meteoroloji hava gözlemlerini genellikle balonlar yoluyla gerçekleştiriyor. Balonları atmosfere salan Meteoroloji yetkilileri, bağladıkları hava ölçüm cihazlarıyla gözlemlemede bulunuyor.
Dünyanın da gündeminde
Chemtrail iddiası sadece Türkiye'de değil dünyada da çokça tartışılıyor. Sosyal medyada paylaşımlarda bulunan hava gözlemcileri chemtrial uygulamasının son dönemde sıkça gerçekleştirildiğini vurguluyor.
Biyolojik saldırı ihtimaline karşı vatandaşlardan devlete çağrı
Sözkonusu chemtrail uygulamasının hastalık getirdiğini öne süren vatandaşlar, bu uçakların ve bıraktığı kimyasal maddelerin incelenmesini istiyor. Devlete çağrıda bulunan vatandaşlar, biyolojik saldırı altında olduğumuzu ve buna karşı önlem alınması gerektiğini söylüyor.