Kültür - Sanat
Kültür Sanat dergisi Yedi İklim 2022’de de kaldığı yerden devam ediyor
Büyük devletleri büyük kılan; nitelikli kurumlar, esaslı kanun ve ilkeler üzerine bina edilmiş olmalarıdır.
LEVENT SONAT
Kişiler fanidir, ancak ilkeler -özellikle de hak ve hakikat üzerine kurulu ilkeler- devletler çökse bile yaşamaya devam eder. Osmanlı Devleti’nin yıkılmasının üzerinden yaklaşık bir asır geçti. Her ne kadar redd-i mirasla Osmanlı bakiyesi olan kültürel miras kazanmaya çalışılmışsa da Osmanlı’dan tevarüs eden vakıf geleneği bu topraklarda yaşamaya devam ediyor. Bir merhamet kültürünün yansıması olan bu ilke tek başına bile bugünkü Türkiye’nin ve gelecekte yaşanabilecek olumsuz durumların şifası gibi gözüküyor. Ekonomik ve sosyal olarak bir bunalımın içinde olduğumuz aşikar. Bunalım dönemlerinin kendine has bir psikolojisi vardır. Bu dönemlerde bireyler yahut toplumlar içinde bulundukları menfi şartlardan dolayı sürekli olumsuz yargılarda bulunurlar. Bunun temel nedeni, yakına bakmaktan uzağı görememektir. Bir şeyi apaçık görebilmek için o şeyden uzaklaşmak gerekir. Buhran dönemlerinde Üstad Sezai Karakoç’tan öğrendiğimiz ilkeler şunlardır: Yeni gelişen bir durum karşısında yapılacak şey, olayın sıcaklığının geçmesini beklemek ve ardından değerlendirmede bulunmaktır. İkinci ilke ise asla umudunu kaybetmemektir. Umudunu kaybeden, tanrısını ve kıblesini kaybeder. Tanrısını ve yönünü kaybedenin kaybedeceği başka bir şeyi de kalmaz. İlkelerini kaybedenler, ülkelerini de kaybederler..
Bilgi ve İletişim İçin: 0216 352 49 77