Yeniakit.com.tr 

Koronavirüs aşısına karşı yaptığı açıklamalarla gündeme gelen Dr. Ümit Aktaş, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda; Mehmet Ceyhan, Güner Solmaz, Bengi Başer ve Esin Şenol'a, "Sayın hocalar, aşı üreten firmalarla çıkar ilişkiniz var mı?" sorusunu yönelterek, "Olmadığını ispat etmenizi rica ediyoruz. Eğer ispat edemezseniz, tüm kanuni haklarımızı kullanacağız, haberiniz olsun." ifadelerini kullandı.

"Tüm bilimsel yayınlarda, etik kural olarak, bilimsel çalışmayı yapan bilim insanlarının çalıştıkları konu ile ilgili olarak herhangi bir ticari firma ile çıkar ilişkisi veya çatışması içinde olup olmadıklarını beyan etmeleri istenir." diyen Dr. Aktaş, "Çalışmayı yapan bilim insanları, ticari bir kuruluşta görev alabilirler, hissedar olabilirler, şirket sahibi olabilirler, danışmanlık hizmeti verebilirler veya yapılan çalışmanın finansmanını bir ticari kuruluş (bizim vurguladığımız konuda bir ilaç firması) karşılıyor olabilir." şeklinde konuştu.

'Bu suç değildir'

Ticari ilişkilerin beyan edilmesi gerektiğini belirten Dr. Aktaş, bu ilişkinin legal olması durumunda bir suç teşkil etmediğini ancak etik olarak da saklanmaması gerektiğini söyledi:

Bu ve benzeri çıkar çatışmaları mutlaka beyan edilmek zorundadır bu bir etik kuraldır. Ayrıca bu beyan edilen çıkar çatışmaları bir suç teşkil etmez. Araştırmacı legal yollardan çalışmasına finansman bulabilir veya bir ticari firmanın danışmanı/hissedarı olabilir. Bu suç değildir.

"Bu beyan neye yarar peki?" sorusunu cevaplandıran Dr. Ümit Aktaş, "Çalışmayı okuyanların değerlendirmesine yarar. Çalışmayı değerlendirirken, araştırmacıların çıkar ilişkilerine bakarsınız ve bu sizin değerlendirmenize yardımcı olur." diye konuştu.

'Bunu talep etmek toplum olarak bizim en doğal hakkımız'

BioNTech aşısının üreticisi Prof. Şahin'den örnek veren Dr. Aktaş, şöyle devam etti:

Uğur Şahin, Biontech firmasının kurucusu ve hissedarıdır. Aynı zamanda da bilim insanıdır. Ben yaptığı çalışmaları değerlendirirken, bu temel bilgiyi göz önünde bulundururum.

Uğur Şahin, insanlık adına faydalı bilimsel çalışmalar mı yapmaktadır, yoksa firmasının ürününü mü pazarlamaya uğraşmaktadır? Bilgi ışığında değerlendirilen bilim, size bunu söyler.

Gelelim fırtınalar koparan bizim sorumuza: Söz konusu şahıslar, pandemi boyunca ve özellikle de aşı sürecinde birdenbire parlayan ve tüm medya mecralarında gün boyu karşımıza çıkan hocalar.

Bu hocalar, sürekli olarak aşı konusunda fikir beyan ediyor ve toplumun üzerinde adeta baskı oluşturuyorlar.

O kadar çok uğraşıyorlar ki neredeyse işi gücü bırakıp 24 saat sosyal medyada yazıyorlar, insanlara hakaret ediyorlar ve tüm memleket babalarının çiftliğiymiş gibi esip gürlüyorlar. Tam anlamıyla bir toplum mühendisliği yapıyorlar ve açık bir aşı propagandası yürütüyorlar.

Peki, niye bunu yapıyorlar? Bu insanların işlerini güçlerini bırakıp, adeta 24 saat boyunca tek bir noktadan hareketle bu kadar saldırgan şekilde yönlendirme yapmalarının sebebi nedir?,

Bilimsel çalışmaları için finansman mı alıyorlar? İlaç firmalarına danışmanlık mı veriyorlar? İlaç firmalarından proje desteği mi alıyorlar?

Bu soruları sormak en doğal hakkımız. Üstelik bu çalışmaları yapmak suç değil, kanunlara uygun. Fakat etik kural olarak, söz konusu hocalar bu tarz çıkar ilişkileri olup olmadığını açıklamak zorundadırlar. Bunu talep etmek toplum olarak bizim en doğal hakkımız.