YAVUZ SELİM  İSTANBUL

Büyüyen ve güçlenen Türkiye’nin tesir gücü en net Avrupa’dan görülüyor. Yunanistan, Almanya, Fransa gibi ülkelerden son dönemde yükselen “Türkiye” feryatları, ülkemizin nereden nereye geldiğini gözler önüne seriyor. Savunma sanayisinde dengeleri değiştiren, aktif dış politikasıyla dostlarını artıran, 7/24 çalışıp emek üreten fabrikalarındaki ürünleri bütün dünyaya ihraç eden Türkiye’nin gücü karşısında Yunanistan’da “maskemiz bile Türkiye’den” tartışmaları yaşanıyor, Fransa’da “Türkiye’ye rehin olmamalıyız” argümanları gündem oluyor, Almanya’da “Silah satışını durduralım” teklifleri feryat figan dillendiriliyor. Dış politika uzmanlarının “kadim Türk korkusu” olarak yorumladığı Avrupa’daki bu panik bazı örnekleriyle şöyle öne çıkıyor:

Varsa yoksa Türkiye

Yunan Yunan Çözüm Partisi lideri Velopoulos: “Türkler etrafımızı sardı. Ege’de Bayraktar SİHA’lar uçuyor. Fransa’dan savaş uçağı alsak ne olacak?”

Fransa Cumhuriyetçiler’in Cumhurbaşkanı adayı Valerie Pecresse: “Ne ABD’ye bağımlı kalmak ne Türkiye tarafından rehin alınmak istiyoruz.”

Fransa Cumhurbaşkanı Macron: “Türkiye Fransa’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine karışmamalıdır.”

Alman Sol Parti, “Türkiye-AB Mülteci Mutabakatı’na son verme” vaadinde bulunarak yönelik silah satışına son vermesi argümanını dillendirdi.

Avrupanın paniğini gazetemize değerlendiren Dış Politika Uzmanı Dr. Abdulkadir Şen şunları dile getirdi: “Avrupa’da Bizans ve Haçlı Savaşları’ndan itibaren devam eden bir Türk korkusu var. İslam diyarlarını esir etmek üzere Avrupa’da toplanıp gelen Haçlı ordularının karşısına Kılıç Arslanların, Kubettinlerin çıkmasını unutmuyorlar. Selçuklu ve Osmanlı’dan miras kalan kadim korku hem reelde, hem algıda hep var oldu Batı’da. Bunu iç siyasette Türk ve Müslüman nefreti olarak görüyoruz. Bayraktar ve diğer hava araçlarımız Karabağ’da, Libya’da, Suriye’de, Etiyopya’da tesirini gösterdikçe Batı’yı endişeye sevk ediyor. Ekonomik manada sıkıntıları olsa da, doğalgaz ve petrol gibi ürünlerde kendisine yetmesi gibi sıkıntıları olan ancak bütün olumsuzluklara rağmen çıkarlarına sahip çıkıp ezdirmeyen bir ülke oldu Türkiye. Bu sebeple ne İsrail’in, ne Yunanistan, ne Kıbrıs Rum Yönetimi, ne Amerika’nın Türkiye’yi Akdeniz’e hapsetme girişimleri kesinlikle kabul görmüyor ve Ankara bu dengeyi değiştirebilmek için denizaltılardan tutun fırkateynlere kadar bölgeye ciddi anlamda güç yığıyor. Bu kararlılığı görenlerde Türkiye korkusu depreşiyor.”

İğne bile üretemiyorduk

Yeni Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi (YTSAM) Yayın Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kemal Çiçek de, şunları söyledi: “Türkiye 20 sene önceki Türkiye değil. Milli savunma sanayisini büyük ölçüde geliştirdi. Bayraktar, Aselsan, TUSAŞ’ın insansız hava araçları Türkiye’ye önemli koz verdi. Bu koz normalde iyi komşu olmamız gereken ülkeleri rahatsız etti. Önceden toplu iğne bile üretemeyen Türkiye ile baş edemeyen Yunanistan şimdi mi baş edecek? Avrupa ve Yunanistan’ın aşırı milliyetçi duygulardan kurtulması lazım. Fransa gibi ülkelerin Türkiye çekincesi de yersiz. Macron gibi çapsız yöneticiler yüzünden gerek Türkiye’ye gerek Afrika’daki eski sömürgelerine karşı yanlış politikalar izliyorlar.