Siyaset
Milletin huzurunu bozmayın
1 Mayıs üzerinden gerilim siyaseti peşinde koşanlara, “Taksim’den ümidi kesin” diye seslenen Başbakan Erdoğan, “Yasaların izin verdiği yerlerde herkes kutlama yapabilir. Ama barış gününü terörize etmeyin... Milletin huzurunu kaçırmayın” dedi.
HASAN ÖNAL / TBMM BÜROSU
M
eclis’te AK Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında paralel yapı ve onun destekçilerini rahatsız eden ekonomik gelişmelerden bahsetti. Geçen yıl Nisan ve Mayıs aylarında Türkiye ekonomisinin tarihin en başarılı dönemlerinden birine şahit olduğunu hatırlatan Erdoğan, “O dönem her alanda tarihi rekorlar kırılmıştı. Gösterge faiz en düşük seviyeye düşmüş, BIST endeksi 93 binin üzerine çıkarak tarihi rekor kırmış, Merkez Bankası rezervimiz 136 milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine çıkmıştı. 14 Mayıs’ta IMF’ye borcumuzu sıfırlamıştık. Gezi olaylarında ve 17 Aralık sürecinde Türkiye’deki huzur kadar ekonomi de hedef alındı. Bu hadiseler cereyan ederken belli odaklar uluslararası platformlarda karalama kampanyası başlattı. Uluslararası medyada boy boy ilanlar yayınlandı. Bunu ülkenin içinden birileri yaptı. Türkiye bir kriz ülkesi gibi gösterilmek istendi. İşveren örgütleri Türkiye’ye uluslararası yatırım gelmez diyerek bizi tehdit ettiler ve yatırımcıya gelmeyin çağrısı yaptılar. Ekonomiyi durduralım çağrıları yapıldı” dedi.
İHANET GİRİŞİMLERİNİ BOŞA ÇIKARDIK
Bütün karalama kampanyalarına rağmen ihanet girişimlerine rağmen ekonominin dimdik ayakta kaldığını hatırlatan Erdoğan, “Türkiye, istikrarla büyümeye devam etti. 2013 yılının tamamında yüzde 4 büyüme kaydettik. Milli geliri biz 2002 yılında 350 milyar lira olarak devralmıştık. 2013 sonunda 1 trilyon 562 milyar liraya ulaştı. Dolar bazında milli gelir 230 milyar iken şu anda 820 milyar dolara yükseldi. Kişi başına gelir ise 3500 dolardan 2013 itibariyle 10.800 dolara çıktı. Borcun milli gelire oranı yüzde 73 idi. Şu anda yüzde 36... Turizmde 2002’de gelirimiz 8 buçuk milyar dolardı. 2013’te 35 milyar dolara yükseldi. 13 milyon kişi gelirken 2013’te 35 milyona turist sayısı yükseldi. Şu anda biz oteller itibariyle yetiştiremiyoruz” dedi.
DÜNYA ÜLKEMİZE TEVECCÜH EDİYOR
Yapılan onca karalamaya rağmen dünyanın Türkiye’ye olan teveccühünün çok anlamlı olduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Karalama kampanyalarına rağmen dünya ülkemizi önemli bir destinasyon olarak görüyor. İşsizlik, enflasyon ve faiz de gerilimden çok ciddi derecede etkilendi. Şu anda da oranlar eski seviyelerine doğru ilerlemekte. Merkez Bankası rezervini biz 2002’de 27 buçuk milyar dolar olarak devralmış ve 136 milyar dolara çıkarmıştık. Yaşanan süreçte rezerv bir miktar düşse de 128 milyar dolar seviyesini yeniden yakaladık. Geçmişte bir anayasa kitapçığı fırlatıldığı için milyar dolarlar kaybeden, toplumun fakirleştiği ekonomi vardı. Şu anda ise, demokrasi tarihinin en kirli darbeleri karşısında bile sarsılmadan ayakta duran bir yapımız var.”
30 MART HER AÇIDAN MİLAT OLDU
30 Mart seçimlerinin demokrasi, dış politika ve çözüm süreci için olduğu kadar ekonomi için de bir milat olma özelliği taşıdığını vurgulayan Erdoğan, “Artık ekonomi önünde de hiçbir engel yoktur. Türkiye istikrarla büyümeye ve milli gelirini artırmaya, göstergelerini ileriye ulaştırmaya devam edecek. Küresel yatırımlarımız hızla devam ediyor. Bunun yanında eğitim, sağlık, adalet ve emniyet başta olmak üzere 81 vilayetteki yatırımlarımız da katlanarak devam edecek” diye konuştu.
HALA SOKAKTAN MEDET UMANLAR VAR
Gezi olaylarında ve 17 Aralık darbe girişimlerinde başarısız olanların inatla huzuru bozmak için çırpındıklarını gördüğünü belirten Başbakan Erdoğan, “Acaba sokakları nasıl hareketlendiririm nasıl bir kaos ortamı oluştururum diye çaba sarfedildiğini görüyoruz. Mayıs ve Haziran yaklaşırken huzuru bozmak, cam çerçeve kırmak, esnafa zarar vermek gayesiyle birileri gerilim siyaseti üretiyor. Bunlar 30 Mart’ta gereken cevabı aldılar. Demokrasiye, milli iradeye, sandığa saygıları olmadığı için hâlâ başka yerlerden medet umuyorlar. 30 Mart’ta millet söyleyeceğini sandıkta söyledi. Bu aziz millet sokakta çatışma görüntüsü görmek istemiyor. Millet taşın, sopanın, molotofların egemen olduğu sokaklar istemiyor. Sokaklara şiddet görüntüsünün egemen olmasına izin vermedik, vermeyeceğiz” dedi.
DEMOKRATİK MÜCADELE
KÜLTÜRÜNÜ
ÖĞRENEMEDİLER
Bazı STK’ların, emekçi örgütlerin artık demokratik mücadele, demokratik gösteri kültürünü öğrenmeleri gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Her zaman söylediğimiz gibi başkalarının özgürlük alanına müdahale etmediği sürece herkes dilediğini yapabilir. Ancak başkalarının özgürlüğüne müdahale ediyorsa sokaktaki insana, dükkândaki esnafa rahatsızlık veriyorsa emniyet güçleri ve hukuk devreye girer, gerekeni yapar. 1 Mayıs’a hak ettiği değeri biz verdik ve resmi tatil ilan ettik. Biz işçinin, emekçinin kazanımlarını nasıl artırırız, ekonomiyi nasıl büyütürüz diye çaba gösterirken birilerinin emekçi görüntüsü altında huzura, istikrara kastetmesini asla kabul etmeyiz. ‘Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum’ diyerek esnafa, sokaktaki insana zarar verilmesini sineye çekemeyiz” dedi.
1 MAYIS’TA TAKSİM’DE KUTLAMA YOK
Türkiye’de miting yapılacak alanların belli olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, “1 Mayıs’ı kutlamak isteyen, yasaların izin verdiği yerde kutlamasını yapar. Kutlamaya mani bir hal yok. Şu an itibariyle Yenikapı’daki 750 bin metrekarelik alanda, gel burada mitingini yap. Burası ufak geliyorsa o zaman Maltepe’de 1 milyon 250 bin metrekarelik bir alan var. Orada da miting yapabilirsin. Bu sene Kadıköy miting alanı olarak son defa müsaade edildi. Bundan sonra Kadıköy’de de miting yapılmayacak. Çünkü burada yaşayan insanlar çok bedel ödedi. Bayram günü eza-cefa günü olamaz. Eğer barışı kutlayalım diyorsak en güzel şekliyle adeta festival havasında eğleneceksek buyurun Yenikapı, buyurun Maltepe diyoruz İstanbul için... Başbakan olarak söylüyorum. Taksim’den bir defa ümidinizi kesin. Devletle bir gerilime girmeyin. Halkın huzurunu kaçırmayın. Barış gününü çatışmaya dönüştürmeyelim, terörize etmeyelim” dedi.
MİLLET SOKAĞA PRİM VERMEDİ
SANDIĞA GİTTİ
Taksim ısrarına iyi niyetle bakamayacaklarını belirten Erdoğan, “Sokak eylemleri şiddet ve vandalizmle bir yere varılamayacağını herkes anlamıştır. Sendika başkanı burası bizim kutsalımızdır diyor. Nasıl bir kutsalsa... Yani orada eğer belli bir kabir ziyareti yapacaksan veya orada bir anıtı ziyaret edeceksen Yönetim Kurulu olarak gider çelenk koyarsınız, ondan sonra da orada biliyorsunuz metro da var. Bak sizin için metro da yaptık. Taksim’den Yenikapı’ya metroyla geçersin. O gün hatta resmi taşıma araçlarını ücretsiz de yaparız. E daha ne yapacağız ya. Her şeyi yapıyoruz. Bütün imkânları hazırlıyoruz. İlla ‘ben burada yapacağım’ diyorsan kimse kusura bakmasın. Birileri Türkiye’yi Mısır ve Ukrayna’daki neticelere ulaştırmanın gönüllerinden geçtiğini biliyoruz. Millet bir yıldır sabır ve tahammülle sokaklardaki şımarıklığı izliyor. Bu millet sokağa çıkmadı ama, sandığa giderek mesajını net olarak verdi. Millet, huzur ve istikrar istediğini gayet net biçimde ortaya koydu” dedi.
İLK MECLİS’TE ETNİK GRUPLAR
İSLAM ALTINDA BİRLEŞTİ
TBMM’nin açılışının 94. yıldönümünü kutlayacaklarını hatırlatan Erdoğan, “İlk meclis kimsenin kimseye üstünlüğü olmayan bir meclisti. Kibirle yaklaşmadığı bir meclisti. Eğer ilk meclis böyle bir hoşgörünün üzerine bina edilmeseydi Kurtuluş Savaşı yapılamaz yapılsa da zafer mümkün olmazdı” dedi. İlk meclisin hatm-i şerifler, salat-ı tefriciyeler ve kurbanlar kesilerek açıldığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, “Birinci Meclis’in bina edildiği o manevi yapı ortada. Bunu bugün göremeyen bir halk parti zihniyeti var. Bunu bugün göremeyenler var. Bu parlamentoda olup da göremeyenler var. Bizim Suriye’ye uzanan elimizi inkâr edenler var. Mısır, Libya, Tunus’a, Myanmar’a uzanan elimizi görmek istemeyenler var. Patani’de Budistlerin baskısı altında olan ve son günlerde yüzlerce, binlerce oradaki Müslüman’ın öldürüldüğü bir tabloyu izledim. Orada bir yaşlı Müslüman’ın Türkiye’ye ve bizlere duasını izledim. ‘Erdoğan sabret... Türkiye bizim yanımızda oldu’ diyor ve ağlıyor. Ama bunu bu çatının altında anlamayacak kadar zavallı olanlar var. Çünkü onların böyle bir derdi, sıkıntısı yok. Ama bizim tevarüs ettiğimiz bir miras var. Biz Devlet-i Âliye-i Osmaniye’nin bıraktığı miras üzerine gelmiş bir nesiliz. Dolayısıyla bizim ecdadımız ta Açe’ye, Hint yarımadasına nasıl gittiyse dünyanın herhangi bir yerinde zulüm varsa oralara gitmek tarihi görevimiz olduğu gibi inancımızdan kaynaklanan bir görevimizdir” dedi.
MİLLETTEN YETKİ ALAN
CUMHURBAŞKANI OLACAK
Seçimlerin Türkiye’de artık gerilim olmaktan çıkması gerektiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, “20 milletvekili ya da siyasi partilerin göstereceği uygun her aday milletin huzuruna çıkacak milletten yetki alırsa Cumhurbaşkanı olacak.
AK Parti olarak 10 Ağustos’taki seçimler için istişarelerimiz yoğun şekilde devam ediyor. Biz bir istişare partisiyiz. Her işimizi istişare ile yaparız. Bugüne kadar böyle yaptık. Geçtiğimiz hafta milletvekillerimizle, il başkanları ile görüştük. Büyük kongre delegelerimiz kadın ve gençlik kollarımızla bu hafta bir araya geliyoruz. Onların da kanaatini alacağız. Kanaat önderleriyle görüşmelerimiz oluyor ve olacak. Cumhurbaşkanımızla da bu konuyu ele alıp değerlendireceğiz. Nihai kararı ise millet verecek” dedi.
BAŞBAKAN TEŞEKKÜR
MİTİNGLERİNE BAŞLIYOR
Muhalefetin hırçın tavrına rağmen MİT yasasının yasalaştığını belirten Erdoğan, “Biz muhalefetin tavrını çok iyi anlıyoruz. Sürekli kaybediyor olmanın nasıl bir hırçınlığa yol açtığını görüyoruz. Onlar başarısızlıklarını örtmek için hırçınlık yapacaklar. Biz de hizmet üretmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Hafta sonunda Konya, Karaman ve Kayseri’ye teşekkür ziyareti yapacaklarını belirten Erdoğan, “Konya ve Kayseri mitinglerine sesimin rahatsızlığı sebebiyle gidememiştim o mutluluğu ertelenmiş olarak yapacağız. İnşallah telafi eder bir buluşma yapacağız” dedi.
PARALELCİLERİN SON ÇIRPINIŞLARI
CHP’nin Pensilvanya nedeniyle birbirlerine girdiğini belirten Erdoğan, “Olacak olan buydu. Bunlar kime yar oldu ki size yar olsunlar. Tek ceketle yola çıktı şu anda milyarlarca liralık dava açıyor. Bunların parasını nerden buluyorsun. Tek ceketi vardı onu da kaybedecek. Tazminat davalarıyla her halde ciddi bir rakam toplayacak inşaatın kalan kısmını tamamlayacak” dedi.
PARALEL YAPI İÇİN BELGE
SORANLARA İŞTE BELGE
Son dönemde yargının tüm kurumları içinde olanların ortada olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Adana olayı ortadadır. Hâlâ utanmadan, sıkılmadan yazdıkları ortadadır. Neyi yazıyorsun, neyi çiziyorsun, sen bu ülkenin başbakanını, bakanları dinleyeceksin bunu da kalkacaksınız dinleteceksiniz, utanmadan, sıkılmadan belge diyeceksin. İşte belge... Ne belgesi... Kalkıp da bunu söyleyemiyor. Bu ülkenin başbakanı nasıl dinlenir diyemiyorlar. Bakanların konuşmaları nasıl dinlenir diyemiyorlar. Devleti kendi dinleme seanslarını yapacak yer haline getirdiler. Bunu savunacak kadar alçaklar. Bunun savunulur bir yanı var mı? Sizin adalet anlayışınız bu mu? Nasıl girersiniz insanların mahremine? Maalesef şu anda istikameti kaybolmuş ve istikametini kaybetmiş bu takım son çırpınışlarını yapıyor. Biz gereğini yapacağız. Bunun için de tüm vekil arkadaşlarıma görev düşüyor. Siz milletin vekilisiniz. Bu iftirayı atanlara sizler gereken cezayı vermelisiniz” dedi.
DEVLETİ HAŞHAŞİLERDEN TEMİZLEYECEĞİZ
Paralel yapının elinde şantaj kasetleri bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, “Geçen söyledim ya düşman bile bu şerefsizliği yapmaz. Bunlar bunu yaptı. Değerli kardeşlerim bizim aldığımız terbiye farklıdır. Vicdansızca hareket ettiler. Şimdi de farklı gayretlerin içindeler. Biz de AK Parti olarak elimizden geleni yapacak bu devleti bu haşhaşilerden Allah’ın izniyle temizleyeceğiz” dedi.