AKİT MENÜ

Kadın - Aile

Glutatyon: Hem gençleştiriyor hem de bağışıklık sistemini güçlendiriyor! Krill yağı nedir?

Dermatoloji Uzm. Dr. Egi Enkhjargal Losol, glutatyonun, vücuttaki hücreler tarafından doğal olarak üretilen ve bilinen en güçlü antioksidan olduğunu söyledi. Krill yağı balık yağından daha faydalı. Krill yağı nedir, faydaları nelerdir?

2022-04-07 08:50:05

Glutatyon nedir, ne işe yarar?

Glutatyon, hücrelerin enerji santralleri olan mitokondrilerin sağlıklı bir şekilde çalışması için gereklidir. Hasarlanmış veya işlev bozukluğu olan mitokondrilerin kanserleşme sürecinde kritik bir yeri vardır. Mitokondrilerin çalışması toksinler veya sağlıksız hücresel ortam nedeniyle bozulduğunda hücre solunum için oksijen yerine glukoz (şeker) kullanılan daha ilkel bir solunum formuna geçtiğinde kanserleşmektedir.

Sağlıklı kalmak, performansınızı artırmak, hastalıkları önlemek ve yaşlanmanın etkilerinden korunmak,  bağışıklık işlevi ve enflamasyonun kontrolü için glutatyon düzeyleri yüksek tutulmalıdır. Araştırmalar yüksek glutatyon düzeylerinin kas hasarını azalttığını, kasların iyileşme süresini kısalttığını, kas kuvveti ve dayanıklılığını artırdığını ve metabolizmayı yağ depolama yerine kas yapımına kaydırdığını göstermektedir.

Glutatyon, sağlıklı kalmak ve hastalıktan korunmak için en önemli moleküllerden biridir. Yaşlanma, kanser, kalp damar hastalıkları, bunama (demans) ve başka birçok kronik/dejeneratif hastalığın önlenmesinde temel öneme sahip olan glutatyon üç yapı taşından oluşur, bunlar  sisteine, glisin  ve glutamin  aminoasitleridir. Glutatyon vücudumuzda doğal olarak üretilir. Glutatyona “ana anti-oksidan” denilmesinin sebebi, onun serbest radikalleri yakalayarak karaciğere taşır ve burada  kendisini  yenileyerek tekrar işine geri dönmesidir. Serbest radikaller, çoğu zaman normal hücre metabolik oksidasyonunun yan ürünleri ve toksik atıklarıdır. Anti-oksidanlar tarafından etkisiz hale getirilmediklerinde otoimmün hastalıklara, kanser gibi kronik hastalıklara yol açabilirler.

Glutatyon eksikliği

Vücut doğal yoldan glutatyon üretmekte ama bu yaşla birlikte azalmaktadır. Toksinler de glutatyon düzeylerinin azalmasına neden olmaktadır. Glutatyon azaldığında serbest radikallere karşı korunamadığımız için bu moleküller vücut yapılarına zarar verebilmektedir. 

Aktif Glutatyon (GSH): Glutatatyon serbest radikalleri toplayarak doyduğunda karaciğerde kendini yenilemektedir. İdeal şartlarda glutatyonun %10’u inaktif (oksitlenmiş) durumda iken %90’ı aktif formdadır. GSH olarak da bilinen aktif glutatyon %90’ın altında düştüğünde serbest radikallerle savaşı kaybetmeye başlarız. Toksinler daha da biriktiğinde GSH azalmaya devam eder. GSH %70’in altına düştüğünde bağışıklık sisteminde bozulma görülür.

Glutatyon eksikliği neden olur?

Vücudumuzdaki glutatyon (GSH) düzeylerindeki eksiklik iç ve dış faktörler olmak üzere iki kategoriye bağlı olabilir.

İç faktörler vücudumuzda bağışıklık, DNA onarımı, oksidatif stresten korunma gibi çeşitli süreçlerin önemli bir parçası olan glutatyona duyulan gereksinimin artmasıyla ilgilidir.

Her gün maruz kaldığımız toksik ve zararlı maddeler gibi dış faktörler  kayda değer miktarda glutatyonun detoksifikasyon için kullanılması sonucunu doğurur. 

 Glutatyon: Hem gençleştiriyor hem de bağışıklık sistemini güçlendiriyor

Yaşlanmayla birlikte vücuttaki glutatyonun zamanla azaldığını söyleyen Dermatoloji Uzm. Dr. Egi Enkhjargal Losol, “İçeriğindeki glisin, sistein ve glutamin aminoasitlerinden dolayı daha sağlıklı ve genç görünmeye yardımcı olan glutatyonun, daha uzun yaşamın sırrı olarak kabul edilen sayısız faydaları mevcuttur” dedi.

VM Medical Park Samsun Hastanesi Dermatoloji Uzm. Dr. Egi Enkhjargal Losol, glutatyonun, vücuttaki hücreler tarafından doğal olarak üretilen ve bilinen en güçlü antioksidan olduğunu söyledi.

Haftada bir kez 15 dakikalık seans yapılıyor

Glutatyonun vücudun korunmasını sağlayan güçlü bir antioksidan olduğunu belirten Egi Enkhjargal Losol, “Glutatyon tedavisi, haftada bir kez 15 dakikalık seanslar şeklinde 5 hafta bir kür olacak şekilde damar yolundan uygulanmaktadır. İşlem sonrası hastanede yatış gerektirmediği için kişi günlük hayatına hemen geri dönüş yapabilmektedir. Ancak ağızdan alındığında vücut tarafından iyi emilmediği için direkt olarak damar yolundan enjeksiyon şeklinde uygulama tercih edilmektedir. Vücudun korunmasını sağlayan güçlü bir antioksidan olmakla beraber bütün hücrelerimizin enerji santrali olan mitokondrilerin daha iyi çalışmasına destek olduğundan vücudumuz için elzem bir moleküldür” dedi.

“Cildin yenilenmesini sağlıyor”

Glutatyon tedavisinin faydalarını sıralayan Dr. Egi Enkhjargal Losol, “Oksidatif stresi azaltır. DNA onarımı yapar. Özellikle beyin, bağırsak ve yağ dokusuna tutunan ağır metalleri bağlayarak vücuttan atılmasını sağlar. Vücuda detoks yapar. Vücudu zararlı olan serbest radikallerden korur ve savunma sistemini destekler. Vücudun gün içinde maruz kaldığı kimyasal maddeleri etkisizleştirir. Virüslere ve mikroplara karşı bağışıklık sistemini güçlendirir. Kanser hastalarında kemoterapinin yan etkilerini azaltır. Cildin yenilenmesini sağlar. Daha genç ve daha canlı bir cilt görünümüne neden olur. Cildi gençleştirir ve beyazlatır. Cilt lekelerini açar. Cilde parlaklık kazandırır. Yaşlanma geciktirici (anti-aging) etkisi vardır. Vücudun enerjisini ve ısısını arttır. Enerji üretimi için hücreler destek sağlar. Sporcularda kas performansını ve kas gücünü arttırır. Fibromiyalji belirtilerini, eklem ve kaslarda oluşan ağrıları azaltır. Periferik arter hastalığı olan insanlarda hareketi arttırır. Sedef hastalığının etkilerini ve atakların şiddetini azaltır. Vitiligo hastalığında tedaviye destek sağlar. Yaşlı bireylerde insülin direncini azaltır. Otoimmün hastalıklara karşı savaşmaya yardımcı olur. Kontrolsüz diyabetin zararlı etkilerini azaltır. Solunum hastalığı belirtilerini azaltır. Tip 2 diyabet ve insülin direncinin zararlı etkileri azaltır.Yağlı karaciğer hastalığında hücre hasarını azaltır. Karaciğer yağlanmasını durdurur ve tedaviyi kolaylaştırır. Sigara ve alkole bağlı oluşan sağlık problemlerini önler. Düzenli ve yeterli uykuyu sağlar, uyku kalitesini arttırır. Uyku apnesini azaltır. Zihinsel odaklanmayı sağlar. Endişe kaygı ve depresyon belirtilerini azaltır. Otizmli bireylerde zihinsel fonksiyonlarına destek sağlar. Parkinson hastalarında hastalık bulgularını azaltır. Alzheimer hastalığının tedavisinde hastalığın oluşturduğu etkileri minimize eder” şeklinde konuştu.

Glutatyon eksikliğinde hastalıklara karşı vücut direnci azalıyor

Glutatyon eksikliğinde olabilecekleri açıklayan Uzm. Dr. Egi Enkhjargal Losol, “Sağlıklı bir kişide 20 yaşından sonra glutatyon üretimi azalmaktadır ve kişi 40 yaşına geldiğinde artık eksikliğini gözle görülür şekilde hissetmeye başlar. Glutatyon yetersizliği ile vücutta doku hasarı kolaylaşır, DNA onarımı azalır, yaşlanma hızlanır, kronik yorgunluk başlar. Ayrıca saç ve gıda boyaları, tarım ilaçları, kirli hava gibi çevresel etmenler ile vücutta biriken toksinler arttığında glutatyon fazla harcanmaya başlar. Ciddi stres ve depresyon, yapılan aşırı ağır egzersizler bile serbest radikalleri artırarak vücuttaki glutatyon seviyesini azaltabilmektedir. Dolayısıyla, eksikliğin oluşması durumunda kişi tüm hastalıklara karşı dirençsiz hale gelmektedir” ifadelerini kullandı.

Krill yağı nedir? Krill oil yağı faydaları

Euphausiacea familyasından olan karides benzeri kabuklulara genel olarak ‘Krill’ denir ve 86 türden oluşur. “AntarktikaKrill”i olarak da bilinen Euphausia superba, Antarktika’yı çevreleyen bozulmamış okyanuslardaki en yaygın Krill türüdür. Birçok deniz canlısını besledikleri için besin zincirinin en alt kısmında bulunurlar

Krill yağı da tıpkı balık yağı gibi omega-3 asitlerinden EPA ve DHA içeriyor. Ancak krill yağı ve balık yağı, içerdikleri yağ asitlerinin kimyasal yapıları bakımından farklılık gösteriyor. Balık yağının alışkın olduğumuz parlak altın sarısı renginin aksine krill yağı kırmızı tonlarında bir renge sahip.

Krill yağı benzersiz kırmızı rengini içeriğindeki doğal bir antioksidana borçlu. Krill yağı, doğal antioksidan içeriğiyle serbest radikallere karşı da savaşıyor. Krill yağının antioksidan yapısında olduğunu ve balık yağına oranla 48 kat daha fazla antioksidan özelliğine sahip.

 

Yorumlara Git

20 Eylül 2024: Günün Âyet ve Hadisi

Bu köpeklere hala dur diyen yok! Saldırı anı kamerada

20 Eylül 1238: Mahmûd B. Ahmed Nâsîrî'nin vefatı (Alim)

İsrail’den skandal talimat! Savaş kuzeyde resmen başladı

Amerikalılar Trump’ın mitinginde dehşeti yaşadı! Gizli Servis bilerek müdahale etmemiş