Kadın - Aile
Serviks (Rahim ağzı) kanseri belirtileri ve tedavi yöntemleri! Erken teşhis hayat kurtarıyor
İç hastalıkları uzmanı Dr. Filiz Çalışkan, koruyucu hekimlik ile birçok önemli hastalığın erken teşhis ve tedavisinin mümkün olduğunu belirterek, yaş gruplarına göre yapılması gereken taramalar hakkında bilgiler verdi.
Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Nedir?
Rahim ağzı kanseri, yılda yaklaşık 500.000 kişiyi etkileyen, kadınlarda en sık görülen 5 kanser türünden biridir.
Rahim ağzı kanseri, ‘serviks’ denilen rahim ağzında gelişen bir kanser türü. Rahim ağzının yüzeyini oluşturan hücre tabakasının anormal hücrelere dönüşmesiyle ‘kanser öncülleri’ (CIN) denilebilecek hücreler ortaya çıkıyor. Kanser öncülleri erken saptanıp tedavi edilmediklerinde rahim ağzı kanserine dönüşebiliyorlar.
Bu değişimden sorumlu olan temel etken, ‘HPV’ olarak bilinen Human Papilloma Virüsü. HPV genital siğillere neden olan bir virüs olarak da biliniyor. Bu virüs cinsel yolla bulaşıyor.
Belirtiler
Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Belirtileri
Rahim ağzı kanseri erken dönemde hiçbir belirti vermeyebilir. Ancak, vajinal kanamalar, vajende doluluk veya kitle hissi, vajinal akıntılar ve ağrılı cinsel ilişki sık görülen belirtiler arasında yer alıyor. Kanamalar cinsel ilişkisi esnasında olabileceği gibi sonrasında damla şeklinde ve kötü kokulu bir akıntıyla görülüyor.
Tümör, yukarı doğru endometriyal kaviteye (rahim içi boşluk), aşağıda vajinaya ve yanlarda pelvik duvara yayılabiliyor. Mesane ve rektumu doğrudan invaze (işgal) edebiliyor. Bu yayılımlara bağlı olarak kabızlık, kanlı idrar, vajenden idrar veya dışkı gelmesi ile idrar borusu genişlemesi veya böbreğin genişlemesi görülebiliyor.
Ayrıca pelvik duvar yayılımına bağlı olarak bacak ağrısı, şiddetli bel ve kasık ağrıları da görülürken ödem ortaya çıkabiliyor. Uzak organ metastazları, ekstra pelvik lenf nodu tutulumu, karaciğer, akciğer ve kemikte yayılım şeklinde olabiliyor. Rahim ağzı kanseri genellikle orta ve ileri yaş kadınlarda görülse de, herhangi bir yaşta ortaya çıkabiliyor.
Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Risk Faktörleri
Rahim ağzında gelişen hücre değişikliklerinin en sık sebebi HPV enfeksiyonlarıdır. HPV virüsü, cinsel ilişki sonrasında rahim ağzı hücrelerinin içine yerleşir. Kadınların yüzde 50-80’i, hayatlarının bir döneminde HPV enfeksiyonu ile karşılaşabilirler. Bağışıklık sistemimiz yüzde 90 ihtimalle bunları ihtimalle bunları 12-18 ay içinde ortadan kaldırır. HPV enfeksiyonu yaşamış olmak demek rahim ağzı kanseri olunacak anlamına gelmiyor.
HPV enfeksiyonlarının kanserojen tipli olanları rahim ağzı hücrelerinde genetik değişikliklere yol açıp kanserojen değişikliklere götürebilirler. Bu süre yaklaşık 10-15 yıl kadar sürer. Dolayısıyla takip ve tarama yöntemleriyle hekimler, kanser olunmadan kanseri tespit edip önleyebilirler.
Erken teşhis hayat kurtarıyor!
Sağlıklı bir toplum ve ilerleyen yaşlarda daha kaliteli bir ömre sahip olmak için koruyucu hekimliğin önemi ön plana çıkıyor.Erken teşhis hayat kurtarıyor!
Hasta olmayı beklemeden yaş ve cinsiyete göre belirli testlerin yapılması gerektiğini hatırlatan Çalışkan, “Sağlıklı bireylere belli aralıklarla yapılan tarama testleri ile, bazı hastalıklara erken tanı konulup tedavileri düzenlenebilir. Böylece bireylerin yaşam kalitesi artar ve önlenebilir ölümlerin önüne geçilebilir. Taranacak bu hastalıkların belirlenmesindeki 2 unsur ise; toplumdaki en sık hastalıklar seçilmesi ve tanı konulduğunda tedaviden yarar görecek hastalıkların seçilmesi” dedi.
“40 yaşından itibaren 3 yılda bir diyabet taraması yapılmalıdır”
Türkiye’de 40 yaş üzeri nüfusun yüzde 10’undan fazlasında diyabet bulunduğu söyleyen Dr. Filiz Çalışkan “Kilosu ne olursa olsun 40 yaşından itibaren 3 yılda bir diyabet taraması yapılmalıdır. Ayrıca, kilolu olan bireylerde; ailede diyabet varsa, gebeliğinde gebelik şekeri çıktıysa veya iri bebek dünyaya getirdiyse, tansiyon ve kolesterolü varsa, gizli şekeri olduğu söylendiyse, polikistik yumurtalık hastalığı olduğu söylendiyse, insülin direnci varsa, kalp damar hastalığı varsa daha genç yaşlardan itibaren diyabet taraması yaptırması gerekir” ifadelerini kullandı.
“40 yaşından sonra her yıl hipertansiyon taraması için doktora gidilmeli”
Kalp damar hastalıklarına karşı ne yapılması gerektiğiyle ilgili de açıklama yapan Çalışkan “Aile bireylerinde erken yaşta kalp damar hastalığı olan bireyler 40 yaşından önce ailede böyle bir risk yoksa 40 yaşından sonra her yıl hipertansiyon taraması amaçlı doktora başvurmalıdır. Bunun dışında doktora herhangi bir sebeple başvuran 18 yaş üzeri her birey yüksek tansiyon tanısının erken tespiti ve kalp-damar hastalıklarının önlenmesi amaçlı değerlendirilmelidir. 35 yaşından büyük bütün kişilerde beş yılda bir kandaki kolesterolün düzeyini gösteren testler yapılmalıdır. Bu testler en az 12 saat açlıktan sonra olmalıdır. 35 yaşın üzerindeki tüm erişkinlere beş yılda bir tiroid bezinin ürettiği hormonlara yönelik test yapılmalıdır” dedi.
“Kanser hastalığında erken teşhis hayat kurtarır”
Kanser hastalığında erken teşhisin hastalığın seyrinde önemli rol oynadığını hatırlatan Çalışkan “Ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapmalı, adet görmüyorsa her ay belli bir gün belirleyip o gün, adet oluyorsa 7 ila 10’uncu günlerinde elle hasta kendi memesini muayene etmeli şüpheli nodül aramalıdır. 40-69 yaş arası her yıl, 20 yaş sonrası 2 yılda bir doktor kontrolünde meme muayenesi planlanmalıdır. Ayrıca, 40-69 yaş arası 2 yılda bir kere mamografi planlanmalıdır. Rahim ağzı kanseri için 30-65 yaş aralığındaki kadınlara 5 yılda bir smear ve HPV-DNA testi yapılmalıdır. Kolon kanseri içinse 50-70 yaş arası tüm bireylerde gaitada gizli kan testi yapılmalı. 50 yaşından sonra 10 yılda bir kolonoskopik tarama faydalı olur. Birinci derece akrabalarında kolon kanseri veya diğer çeşitli bağırsak hastalıkları olan bireylerde 40 yaşından itibaren taramaya başlanmalıdır” sözlerini kaydetti.