AKİT MENÜ

Sağlık

Hipertansiyon nedir? Hipertansiyon belirtileri nelerdir? Hipertansiyon önlenebilir ve tedavi edilebilir!

Hipertansiyondan muzdarip birçok insan, şikayetleri olmadığından, hipertansiyona sahip olduğunun bile farkında olmadığını belirten Demirelli, "Maalesef çoğu zaman insanlar kalp krizi veya felç geçirdikten sonra bu acı gerçeği öğreniyor dedi. Pulmoner hipertansiyon nedir? Nedenleri, belirtileri ve tedavisi..

Güncelleme Tarihi:

Hipertansiyon nedir?

Hipertansiyon, kalpten vücuda taşınan kanın atardamar duvarlarına uyguladığı kuvvetin, kalp hastalığı gibi sağlık sorunlarına neden olabilecek kadar yüksek olduğu yaygın bir tıbbi duruma verilen isimdir. Hipertansiyon aynı zamanda yüksek tansiyon adıyla da bilinir.

Hipertansiyon belirtileri nelerdir?

Sık idrara çıkma özellikle geceleri uyanıp idrar yapma. Bulanık ya da çift görme. Bacaklarda şişlik. Nefes darlığı Halsizlik, yorgunluk, isteksizlik. Kulak çınlaması Burun kanamaları Düzensiz kalp atışı ve kalp ağrısı

Hipertansiyon önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır

Kayseri Şehir Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selami Demirelli Dünya Hipertansiyon günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “hipertansiyon maalesef ülkemizde de her 4 ölümden birinin nedenini oluşturmaktadır” dedi.

"Demirelli, Dünya hipertansiyon günü her yıl 17 Mayısta önemli bir sağlık problemi olan hipertansiyona dikkat çekmek için kutlanır. Dünya sağlık örgütüne göre önlenebilir ölümün en önemli nedenlerinden biridir. Dünyada her yıl yaklaşık olarak 7.6 milyon insanın ölümüne neden olan hipertansiyon maalesef ülkemizde de her 4 ölümden birinin nedenini oluşturmaktadır. Ülkemizde yapılan çalışmalarda erişkinlerde her 3 kişiden birinin yüksek tansiyonunun olduğu görülmektedir. Son yıllarda artan farkındalık çalışmalarına rağmen, toplumda farkındalık düzeyi oldukça düşüktür. Her 100 hastanın 42’si bunun farkında değildir. Farkında olanların da ancak yarısının kan basıncı kontrol altındadır” dedi.

"Her 100 hastanın 42'si bunun farkında değil"

Hipertansiyondan muzdarip birçok insan, şikayetleri olmadığından, hipertansiyona sahip olduğunun bile farkında olmadığını belirten Demirelli, "Maalesef çoğu zaman insanlar kalp krizi veya felç geçirdikten sonra bu acı gerçeği öğreniyor. Ancak çok yüksek değerlere ulaştığında baş ağrısı, burun kanaması, kulaklarda çınlama, halsizlik, yorgunluk ve çarpıntı gibi şikayetlere neden olabiliyor. Hastalık sinsi bir şekilde ilerlediği için, 18-40 yaş aralığında riskli bireyler ve 40 yaş üstü tüm bireylerin her yıl tansiyon değerlerini ölçmesi gerekmektedir. Tansiyon olarak bilinen kan basıncının normal değeri; sistolik (halk arasında büyük tansiyon) için 130 mmHg, diyostik (halk arasında küçük tansiyon) 80 mmHg’ nın altında olmalıdır. Ancak bu değerin140/90 mmHg’nin üstüne çıkması hipertansiyon olarak kabul edilir" şeklinde konuştu.

Hipertansiyon neden olur?

Hipertansiyonun başlıca risk faktörünün sağlıksız beslenme olduğunu vurgulayan Demirelli, "Aşırı tuz tüketimi, doymuş yağ ve trans yağlarda yüksek bir diyet, düşük meyve ve sebze alımı gibi sağlıksız beslenme, fiziksel hareketsizlik, tütün ve alkol tüketimi ve fazla kilolu veya obez olmak değiştirilmesi mümkün olabilen faktörlerdir. Ailede hipertansiyon öyküsü, 65 yaş veya üzerinde olmak, diyabet ve böbrek hastalığı gibi eşlik eden hastalıklara sahip olmak ise hipertansiyonun için diğer risk faktörleridir. Ailede hipertansiyon öyküsü, 65 yaş veya üzerinde olmak, diyabet ve böbrek hastalığı gibi eşlik eden hastalıklara sahip olmak ise hipertansiyonun için diğer risk faktörleridir” dedi.

"Hipertansiyon önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır" diyen Doç. Dr. Demirelli, alınacak tedbirleri şöyle sıraladı:

"Tuz alımı azaltılmalıdır. 1 çay kaşığı tuz yaklaşık olarak 4 grama karşılık gelir ve bu bizim günlük tuz ihtiyacımızı karşılar. Günlük tuz tüketimimizi 1 çay kaşığı ile sınırlamalıyız. Daha fazla mevsimsel meyve ve sebze tüketmeliyiz. Düzenli fiziksel aktivite yapmalıyız. Egzersiz tansiyon değerinde düşmeye , kiloyu kontrol altında tutmaya, günlük stresi yönetmeye ve sağlık sorunlarını en aza indirmeye yardımcı olur. Bunun için en az haftada 5 gün 30 dk tempolu yürümek gerekir. Ülkemiz için ciddi bir sağlık sorunu haline gelen obezitenin kontrolü sağlanmalıdır. Birey kendisi için uygun olan kiloyu hedeflemelidir. Normal şartlarda verilen her bir kilo için 1 mmHg kan basıncı düşüşü sağlanır. Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımından kaçınılmalıdır. Alkol tüketimi azaltılmalıyız. *İlave olarak günlük stresimizi en aza indirmeli, yeterli ve düzenli uyku alışkanlığı edinmeliyiz. Tuzsuz yemek ve kilo vermek çok önemli. Hipertansiyon tedavisi yalnızca ilaç kullanımından ibaret değildir. Yaşam biçiminin düzeltilmesi; tuzsuz diyet, sigara ve alkolün bırakılması, düzenli spor yapılması, fazla kilolu kişilerin kilo vermesi, her hipertansiyon hastasının mutlaka uyması gereken önlemlerdir. Sadece tuzsuz yemek ile veya kilolu adlandırılan bir hastanın 10 kilo vermesiyle bile, bir hipertansiyon ilacının etkisi kadar kan basıncında düşüş sağlanabilir. Dolayısı ile bu önlemler yabana atılmamalıdır. Önlenebilir bir hastalık olan ve erken tanı sayesinde hayat kurtarıcı tedavi şansına sahip hipertansiyonda eşik farkındalıktır. Hedefimiz elbette bu hastaların tamamının tanısının vaktinde konması ve uygun tedavilerinin yapılarak ülke düzeyinde riskin minimuma indirilmesidir"

 

Pulmoner hipertansiyon nedir? Nedenleri, belirtileri ve tedavisi..

Pulmoner hipertansiyon, akciğerlerinizdeki damarları ve kalbinizin sağ tarafındaki odacıkları (sağ kulakçık ve sağ karıncık) etkileyen yüksek tansiyon türüdür. Pulmoner hipertansiyon (PH) terimi, akciğerlerde yüksek tansiyona işaret eder.

Kalp ile akciğer arasındaki bağlantı, kapalı devre sistem gibidir. Vücuttaki dolaşımını tamamlayan kan oksijen olarak fakir bir durumdadır ve tekrar oksijenlenmek üzere kalbin sağ üst odacığına (kulakçık veya atrium) dolar.

Sonrasında akciğere gönderilmek üzere kalbin sağ alt odacığına (karıncık veya ventrikül) geçer ve buradan pompa benzeri bir sıkım hareketiyle akciğer atardamarı (pulmoner arter) aracılığı ile akciğerlere gönderilir.

Pulmoner hipertansiyonda, pulmoner arteriyoller ve kılcal damarlar olarak adlandırılan akciğerdeki küçük damarlar daralır tıkanır. Bu, kanın kalpten akciğere gönderilmesini zorlaştırır ve akciğerlerin atardamarlarındaki basıncı arttırır.

Basınç arttıkça, kalbin alt sağ odacığı akciğerlerinize kan pompalamak için daha fazla çalışmalıdır. Bu durum sonuç olarak kalp kasının yorulmasına, zayıflamasına ve bozulmasına neden olacaktır.

Pulmoner hipertansiyonnun nedenleri çok farklı olduğu için, tedaviye başlamadan önce pulmoner hipertansiyonnun altında yatan nedenin açıkça belirlenmesi çok önemlidir.

Pulmoner hipertansiyon, tedavi ile kontrol altına alınmadığı takdirde, zaman içinde kalbin zayıflamasına ve hastaların az sayılacak bir fiziksel aktivite ile dahi nefes nefese kalmalarına sebep olabilen ve sonunda kalp yetmezliğine ve ölüme neden olabilen ilerleyici bir hastalıktır.

Nedenleri

Kalpte iki üst odacık (atrium) ve iki alt odacık (ventrikül) vardır. Her zaman kan kalpten geçerken, sağ alt oda (sağ ventrikül) kanı büyük bir kan damarı (pulmoner arter) ile akciğerlere pompalar.

Akciğerlerde kan, vücuttan topladığı karbondioksiti bırakır ve akciğerlere gelen havadaki oksijeni alır. Oksijen açısından zengin olan kan daha sonra kalbin sol tarafına doğru akar. Normal olarak, kan akciğerlerdeki damarlardan kolayca akar.

Pulmoner hipertansiyon hastalığında, akciğerlerdeki damar yapılarını oluşturan hücreler bir takım değişikliklere uğrayarak damar duvarlarının sertleşmesine ve kalınlaşmasına neden olur; akciğer damarları elastikiyetini kaybederek sert bir hal alırlar.

Bu durum, kanın akciğer damarlarındaki akmasını zorlaştırır, kalbin bu damarlara kan gönderebilmesi için daha basınçlı bir atım hareketi yapmasını gerektirir; dolayısıyla pulmoner arterlerdeki kan basıncını arttırır.

Risk Faktörleri

Pulmoner hipertansiyon her yaşta ve cinsiyette tüm insanları etkileyebilecek bir hastalıktır, ancak bazı risk faktörleri hastalığa yakalanma olasılığını artırmaktadır. Tanımlanmış kimi risk faktörleri şunlardır:

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı

Ailede pulmoner hipertansiyon öyküsü

Obezite ve obstrüktif uyku apnesi: Obezite tek başına bir risk faktörü olmamakla birlikte, obezite obstrüktif uyku apnesi ile birleştirildiğinde pulmoner hipertansiyon için bir risk faktörü olabilmektedir.

Cinsiyet: Yapılan çalışmalarda nedeni tespit edilemeyen pulmoner hipertansiyon kadınlarda erkeklere göre yaklaşık iki buçuk kat daha fazladır.

Bağ doku hastalıkları olarak adlandırılan ve damar çeperini etkileyebilecek kimi romatolojik hastalıklar pulmoner hipertansiyon riskini arttırabilir.

Sol kalp diyastolik disfonksiyonu: Akciğerlere gönderilen kanın oksijenlendikten sonra vücuda gönderilmek üzere kalbin bu kez sol tarafına gelmesi gerekir. Bu hareketi yaptıran kuvvetlerden biri de sol kalbin gevşemesi (diyastol) esnasında oluşan vakum kuvvetidir. Bu vakum kuvvetinin bozulduğu (diyastolik disfonksiyon) durumlarda kan kalbe geri çekilemeyerek akciğerlerde göllenir ve kalbin sağ tarafından akciğere kan gönderilmesine karşı akciğerlerde bir direnç, yani pulmoner hipertansiyon oluşturur.

İnterstisyel Akciğer Hastalığı: Kabaca akciğer dokularının sertleşmesi şeklinde tarif edilebilecek bu hastalıkta akciğer damarları da etkilenir ve pulmoner hipertansiyon oluşur.

Pulmoner tromboemboli: Akciğerin damarlarına bir kan pıhtısının yerleşmesi sonucu bu damarların tıkanması veya daralması olarak tanımlanabilecek pulmoner tromboemboli, pulmoner hipertansiyona neden olabilir.

Sarkoidoz: Sebebi bilinmeyen bir şekilde vücudun çeşitli bölgelerinde iltihap hücrelerinin hatalı bir şekilde toplanarak vücuda tepki vermesiyle ortaya çıkan sarkoidoz hastalığı, akciğeri tutması halinde akciğer dokularına zarar vererek pulmoner hipertansiyona neden olabilir.

Orak hücre hastalığı: Orak hücre hastalığında kırmızı kan hücreleri belli şartlar altında orak şekli alarak ince damarlardan geçemez ve bunları tıkar. Bu tıkanıklıkların akciğer damarlarında olması halinde pulmoner hipertaniyon ortaya çıkabilir.

  

Yorumlara Git

Rusya duyurdu: Türkiye indirim yaptı

Şimdi de ilahiyat koleji düşmanlığı! KKTC'nin 28 Şubat kafalıları azdı

C130 uçağıyla ilgili Türkiye'nin merakla beklediği Karakutu açıklaması geldi

Solakların öve öve bitiremediği Almanya'da çocuklar bile aç!

Servet Böcek'ten kahreden haber geldi!