Bereketli Anadolu toprakları, dünyaca ilgi ve değer gören pek çok bitkisel kaynağa ev sahipliği yapıyor. Öyle ki bu besinler, farklı ülkelerde özel olarak yetiştirilirken Anadolu’da yabani olarak kendiliğinden bile yetişebiliyor. Keçiboynuzu ağacı ise kuşkusuz.

Keçiboynuzu nedir?

Keçiboynuzu, baklagiller familyasına ait, tatlı ve oldukça sert bir bitki çeşidini oluşturuyor. Yetişme koşulları ve yapısı itibarıyla meyve sınıfında yer alan bu bitki, Latince adıyla ‘Ceratonio siliqua’ yani keçiboynuzu ağacı, posa ve tohum taşıyan koyu kahve bir bezelye kabuğuna benzer. Ancak sağlık açısından oldukça önemli maddeleri içerisinde barındıran keçiboynuzu, 4000 yıl önce de Antik Yunan’da sağlık alanında kullanılıyordu, baklagiller familyasına ait, tatlı ve oldukça sert bir bitki çeşidini oluşturuyor.

Keçiboynuzu kullanım alanları

Keçiboynuzu meyvesinden pekmez haricinde öz, un, toz ve kapsül gibi ürünler de yapılıyor. Her biri farklı işleme metotları gerektiren bu ürün çeşitleri, keçiboynuzu faydalarının maksimum oranda korunması önceliğiyle üretiliyor. Keçiboynuzunun kullanım alanları, elbette sadece yararlı tüketim amacı ile sınırlı kalmıyor. Baskın fakat hoş aromasıyla bu bitki, yeni nesil tariflerin de gözde lezzetleri arasında yer alıyor.

KEÇİBOYNUZU ÖZÜ

Keçiboynuzu özü, görünüm olarak pekmeze benzese de üretim tekniği bakımından bu geleneksel gıdadan ayrılıyor. Meyveler çiğ haldeyken soğuk sıkım yoluyla üretilen bu besin, faydalı bileşenlerini daha yüksek oranda koruyabiliyor. 

KEÇİBOYNUZU UNU

Keçiboynuzu tozu adıyla da bilinen keçiboynuzu unu, meyvelerin kurutulup öğütülmesiyle elde ediliyor. Diğer alternatif un çeşitlerine kıyasla tatlı olan bu gıda, genellikle içeceklerde, hamur işi tariflerinde veya bebek maması yapımında kullanılıyor.

KEÇİBOYNUZU ÇAYI

Keçiboynuzu çayı, çiğ keçiboynuzu meyvelerinin bölünerek suda kaynatılması yoluyla yapılıyor. Kolay tüketim imkanı sunan bu kullanım şekli, pekmezde olduğu gibi meyvenin besin değerlerinin kaybolmasına yol açabiliyor. Bu nedenle meyvelerin kaynayıp dinlenmiş suya eklenmesi daha uygun bir yöntem oluyor.

BALLI KEÇİBOYNUZU KÜRÜ

Ballı keçiboynuzu kürünün yapımı için önce, keçiboynuzu meyveleri sıcak suda bekletilip yumuşatılıyor. Bekleme süresinin sonunda meyveler sudan çıkarılarak bal ile karıştırılıyor. Bu tarifi evinizde hazırlamak isterseniz, elde ettiğiniz karışımın yüzde 100 doğal olduğundan emin olmak için seçiminizi 

Keçiboynuzunun kaynağı

Günümüzde Hindistan'dan Avustralya'ya kadar tüm dünyada yetiştirilen keçiboynuzu ağaçlarını ilk yetiştirenler, Antik Yunanlılardı. Günümüzde kabuklu meyvesinin yanı sıra sıklıkla toz olarak da tüketilen bu besin, milkshake veya keklerde de kullanılıyor.

Keçiboynuzunun, hem görüntüsü hem de toz halinin kakaoya yakın olan tadı sayesinde oldukça sevilir.

Yüksek lif

Antioksidanlar

Düşük yağ ve şeker oranı

Kafeinsiz olması

Glutensiz yapısı

Tüm bu seçenekler sayesinde sağlıklı yiyeceklerden biri olarak kabul ediliyor. Keçiboynuzu aynı zamanda mükemmel bir vitamin ve mineral kaynağıdır.

B2, B3 ve B6 vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, bakır, manganez, potasyum, magnezyum, çinko ve selenyum içeriği sayesinde ihtiyaç duyulan minerallerin birçoğunu sağlar. Üstelik sütten bile fazla içerdiği kalsiyum oranı, kemik sağlığını büyük oranda destekler.

KALSİYUM İÇERİR, FAKAT OKSALAT İÇERMEZ

Kalsiyum, bedenin en çok ihtiyaç duyduğu minerallerden biri olarak kemik sağlığı için büyük önem taşıyor. Üstelik kalbin, sinirlerin ve kasların daha iyi çalışması için de oldukça etkilidir. Sadece iki yemek kaşığı keçiboynuzu tozu 42 mg kalsiyum içerir.

YÜKSEK LİF ORANI

İki yemek kaşığı keçiboynuzu tozu, 5 gram life sahiptir. Bu sayede daha uzun süre tok tutarak kabızlığı önler. Sağlıklı bağırsaklarla sindirim sistemini destekler, kan şekerini kontrol etmenizi sağlar ve kolesterolü düşürür.

2010 yılında yapılan bir araştırma, keçiboynuzunun çözünmez lif içeriğindeki antioksidan polifonellerin, yüksek kolesterolü olan kişilerde toplam kolesterolü ve LDL (kötü) kolesterolü düşürdüğünü tespit etti.

GLUTENSİZDİR

Gluten, arpa, çavdar ve buğdayda bulunan bir proteindir. Bazı insanlarda gluten, bağışıklık sistemlerini ince bağırsaklara saldırması için tetikleyebilir.

İSHALİN GİDERİLMESİNE YARDIMCI OLUR

Tanen açısından zengin keçiboynuzu tozu, polifonel içeriği ile birlikte ishalde oldukça etkili sonuçlar elde etmenizi sağlar. Çölyak hastalığı adı verilen bu duruma sahipseniz, alternatifleriniz az olduğu düşünseniz de keçiboynuzu en iyi seçeneklerenizden biridir.

Sindirim sisteminin düzenli olarak çalışmasına yardımcı olan keçiboynuzu, sıvı kaybıyla birlikte önemli rahatsızlıkları tetikleyebilecek ishale karşı önemli oranda mücadele verir.

KAFEİNSİZ

Kafein, her ne kadar doğru oranlarda kullanıldığında etkili bir enerji verici olsa da fazlası istenmeyen etkilerle karşı karşıya kalmaya sebep olabilir. Uykusuzluk, düzensiz kalp ritmi, sinirlilik, mide bulantısı veya titreme bunlardan sadece birkaçı.

Kafeinsiz bir içecek tüketimi ihtiyacınız varsa keçiboynuzu tozu, tüm bunlarla ilgili en doğru alternatiflerinden biridir. Böylece hem etkili hem de oldukça faydalı bir içeceği tüketebilirsiniz.

Keçiboynuzu özü faydaları

Bronşları açar, göğsü yumuşatır ve göğüs ağrısını azaltır. Balgam sökücüdür. Antioksidan özelliğiyle vücuttaki radyasyonun dışarı atılmasını sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Cinsel gücü ve sperm sayısını arttırır. Kansızlığa iyi gelir.

ZENGİN BİR ANTİOKSİDAN KAYNAĞI

2003 yılında yapılan bir araştırmaya göre, keçiboynuzu lifi, zengin bir polifenol antioksidan kaynağıdır. Çalışma, keçiboynuzu lifinde başlıca gallik asit ve flavonoidler olmak üzere 24 farklı polifonel bileşik tanımladı. Hem gallik asit hem de flavonoidlerin oksidatif stresi azalttığı ispatlandı.

Gallik asit, ayrıca serbest radikalleri temizleyerek kanser hücrelerini öldürdüğü de kanıtlandı.

Keçiboynuzu tozunun faydaları

Az yağlı olduğu ve tokluk hissini arttırdığı için diyet yapanlara iyi bir seçenektir.

Sodyum oranı düşük olduğu için yüksek tansiyon, kalp krizi, inme, kemik erimesi ve böbrek rahatsızlıkları riskini azaltır.

Kemik sağlığı yanında kalbin, sinirlerin ve kasların iyi durumda çalışmasına yardımcı olur. Ayrıca oksalat içermediğinden böbrek taşı geliştirme riski yoktur.

Kabızlığı önler, bağırsakları korur, kan şekerini düzenler, kolesterolü düşürür.

Çölyak hastalığı veya glutene karşı hassasiyeti olan kişiler tarafından rahatlıkla tüketilebilir.

Tanen bakımından zengin olan keçiboynuzu tozu ishal tedavisinde uygulanan oral rehidratasyon sıvısı yerine geçebilir. Özellikle bebeklerde aniden gelişen ishalin tedavisinde etkilidir.

Aşırı kafein kullanımının –uykusuzluk, kalp çarpıntısı, mide ağrısı, titreme, asabiyet ve öfke gibi- yaratabileceği rahatsızlıklara yol açmaz.

Yaşlanmayı geciktirme, iltihabı giderme, kanserle mücadele etme gibi etkilere sahiptir. Ayrıca sinir sistemine iyi gelir, sinirleri yatıştırır.

Tiramin içermediğinden kronik migren ağrısı olan kişiler rahatlıkla kullanabilir.

Araştırmalar, flavonoidlerin antiinflamatuar, antikanser, antidiyabetik ve nöroprotektif (sinirleri koruyan) yeteneklere sahip olduğunu da gösteriyor.