AKİT MENÜ

Medya

Banka hortumcusu ne kadar patron varsa savundu!

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, hortumcu ve FETÖ'cü ne kadar isim varsa hepsini savunduğu köşe yazısında, AK Parti iktidarının dezenformasyonla mücadelesini hedef aldı.

2022-06-18 20:59:28

 Yeniakit.com.tr 

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Dezenformasyon Yasası'nı hedef aldığı köşe yazısında, hortumcu ve FETÖ'cü ne kadar isim varsa hepsinin savunuculuğuna soyundu.

Yazısına hortumcu Cem Uzan güzellemesi ile başlayan Yılmaz Özdil, "Türkiye'nin ilk özel televizyonuydu, izlenme oranında bir numaraydı, Türk basın tarihinin tiraj rekorunu kırmıştı, el konuldu. Medyanın geriye kalanı çok sevindi, meydan bize kaldı diye düşündüler, Cem Uzan'a yönelik hukuksuzlukları görmezden geldiler, kendini savunamasın diye Cem Uzan'a sansür uyguladılar." dedi.

Ardından Dinç Bilgin'e geçen Özdil, "Stüdyolarıyla matbaalarıyla Türk medyasının teknoloji lideriydi, reklam pastasından en büyük payı alıyordu, el konuldu. Medyanın geriye kalanı çok sevindi, meydan bize kaldı diye düşündüler, Dinç Bilgin'in maruz kaldığı hukuksuzluklardan hiç bahsetmediler, karartma yaptılar, yok saydılar." ifadelerini kullandı.

Mehmet Emin Karamehmet'e de hukuksuzluk yapıldığını öne süren Yılmaz Özdil, "Show tv, Akşam ve Türkiye'nin ilk dijital yayın platformu Digitürk, Mehmet Emin Karamehmet'indi. El konuldu. Medyanın geriye kalanı çok sevindi, meydan bize kaldı diye düşündüler, Mehmet Emin Karamehmet'in malına mülküne adeta kapış kapış çökülmesine hiç ses çıkarmadılar." diye yazdı.

Hortumcular yetmedi, FETÖ'cüleri güzelledi!

Hortumcu Uzan, Bilgin ve Karamehmet'ten sonra, FETÖ savunuculuğu da yapan Özdil, şöyle devam etti:

The Taraf, Samanyolu, Zaman, Kanaltürk, Bugün... Tetikçi olarak tepe tepe kullanıldı, işleri bitince onlara da el konuldu.

Can Dündar mesela, üç günlük değil, 43 yıllık gazeteci, Trt'den Hürriyet'e, Ntv'den Cumhuriyet'e, Türkiye'nin en prestijli medya kuruluşlarında çalıştı, yazarlık yaptı, yöneticilik yaptı, belgeseller çekti, kitaplar yazdı, haber yayınladığı için hapse atıldı, adliye bahçesinde silahlı saldırıya uğradı, malına mülküne el kondu.

Can Dündar'la birlikte çalışabilmek için can atanlar, şimdi Can Dündar'a sansür uyguluyor; "bağımsız" gazeteci ayaklarıyla "güya bağımsız" ekranlara çıkıp saatlerce basına yapılan baskıyı konuşuyorlar, Can Dündar'dan tek kelime etmiyorlar.

Yazısının sonunda dezenformasyonla mücadeleyi hedef aldı

Yılmaz Özdil FETÖ'cü ve hortumcuları savunduğu yazısını, AK Parti iktidarının dezenformasyonla mücadelesini hedef alarak tamamladı:

Netice? Medyanın bu zafiyetini kullanıp, 20 yıldır birbirine kırdıran iktidar, bitirici darbeyi vuruyor, sosyal medya düzenlemesi adı altında, düpedüz yasak yasası çıkarıyor. Halkı bilgilendiren, hükümetin işine gelmeyen her habere “dezenformasyon” denilecek, üç yıl hapis cezası verilecek. Perşembenin gelişi çarşambadan çoooook önceden belliydi. Türkiye bunu haketmiyor ama... Maalesef, bu medya bunu başından sonuna kadar hak etti.

Yorumlara Git

Robot Sophia CHP’ye pahalıya patladı

20 Eylül 2024: Günün Âyet ve Hadisi

Bu köpeklere hala dur diyen yok! Saldırı anı kamerada

20 Eylül 1238: Mahmûd B. Ahmed Nâsîrî'nin vefatı (Alim)

İsrail’den skandal talimat! Savaş kuzeyde resmen başladı